0.5

3.7K 254 32
                                    

2011, Luke

Soyunma odasında yalnız olduğumdan emin olduğumda dolabıma ilerleyerek üzerimdeki havluyu serbest bıraktım. Çantamdan çıkardığım iç çamaşırını üzerime geçiriyordum ki onun sesi ile irkildim.

" Güzel kıç. "

" Ne sikim yaptığını sanıyorsun Michael? " Ona hala arkam dönükken dizlerimde duran çamaşırımı hızla yukarı doğru çektikten sonra dolabımdan aldığım pantolonumu üzerime geçirdim. Ona doğru döndüğümde yüzüne arsız bir sırıtma hakimdi.

" Geçiyordum, spor dersiniz olduğunu görünce uğrayayım dedim. "

" Derste olman gerekiyordu! " diye bağırdım soyunma odasındaki oturaklardan birine otururken. Yanıma geldikten sonra şakaklarımdan akmakta olan bir damla suyu parmağıyla sildi. Dokunuşu ile ürperdiğimi hissettim. Onda çok farklı şeyler vardı. Dokunuşunda çok farklı şeyler vardı. Ve bu ürpermeyi ilk kez hissediyor değildim. Yemekhanedeki olaydan sonra onunla bir çok kez karşılaşmıştık. Ve arkadaş olmanın eğlenceli olacağına kanaat getirmiştik. Calum, o ve ben son zamanlarda birlikte takılıyorduk. Ama Michael, Calum'un olmadığı zamanlarda da yanımda bitiveriyordu. Şikayetçi değildim, hatta bunun için Tanrı'ya minnettardım. Yine de onun bu ani değişimleri beni korkutuyordu. Bir an benimle çok yakınken bir an benden kaçmaya başlıyordu. Bu hareketleri karşısında ne yapacağımı bilemiyordum. Tek bildiğim kalbimin az daha göğüs kafesimi parçalayarak dışarı çıkacak olduğuydu.

" Senin de sahada olman gerekiyordu. " Beni alaya alışına gözlerimi devirerek cevap verdim. Islak saçlarımı geriye doğru yatırdıktan sonra oturaktan kalkarak dolabımdan çıkardığım kırmızı siyah kareli gömleği nemli tenime geçirdim.

" Beni dikizleme. " diye mırıldandım ona hala arkam dönükken.

" Elimde değil. " kalktığını ve bana yaklaştığını duyabiliyordum yine de ona dönmeyi reddediyordum. Fakat eli kolumu kavrayarak beni dönmem için zorladığında buna mecbur kaldım.

" Seni anlayamıyorum Michael. Önce beni sana yakın durduğum için yumrukluyorsun sonra ise bulduğun her fırsatta içime giriyorsun. " Gerimdeki dolaplara sırtımı dayadığımda metalden gelen soğuk vücudumun irkilmesine sebep olmuştu.

" Yumruk olayını kapattık sanıyordum. " diye mırıldandı, dudakları neredeyse benimkilere değerken.

" Kapattık. " Nefesimi suratına doğru üfledim. " Ben sadece senin ne istediğini anlayamıyorum. "

" Seni istiyorum Luke Hemmings. " diye mırıldandı, nemli dudakları kulak mememe değiyordu. Ve bu tüylerimi diken diken etmişti. Kulak mememden aşağı inen dudakları yavaşça benim alt dudağımı kendi içlerine hapsetti. Dili, dişlerimin üzerinde gezinirken onun öpüşüne karşılık vermek için dişlerimi araladım. Dili damağıma yeni ulaşıyordu ki birden geri çekildi. Yaslanmış olduğum dolaptan doğrularak ona gözlerimde soru işaretleriyle baktım.

" Siktir. " derken yükselen sesi karşısında ürkerek ona olan bakışlarımı sürdürüyordum. O ise bir süre daha çatık kaşları ile karşımda dikildikten sonra koşarak soyunma odasından çıktı.

Şu an Michael Clifford ile olan kısa öpüşmeminde vermiş olduğu his ile havalarda süzülüyor olabilirdim. Hatta sanırım süzülüyordum. Ayaklarım yerden kesilmiş ve bulutların üzerine çıkmış gibiydim. Ama Michael'ın gittiğini düşündüğümde düşmem uzun sürmemişti.

O böyleydi işte; dengesizin teki. Bir gün sizi yumruklarken diğer gün sizi dolaplara dayayıp öper, ertesi gün ise hiçbir şey olmamış gibi gider malzeme dolaplarında kızları becerirdi.

Ve ben bu durumdan nefret ediyordum. Michael Clifford'ın benimle oynamasından benim ise buna seve seve katlanmamdan nefret ediyordum.

MICHAELI BU DERECE BÜYÜK BİR SİKKAFALI OLARAK YARATTIĞIM İÇİN BAZEN KENDİME KIZIYORUM:(

Friends | Muke ClemmingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin