-9-

575 48 16
                                    

"Hey, Ford amca!"

Dipper'ın ona seslenişi ile bize doğru dönen Ford'a baktım. Dipper elindeki günlüğü Ford'un gözüne doğru tuttu.

"Bu günlük hiçbir işe yaramıyor! Cüceler bize ters ters baktı, vampirler bize saldırmaya devam etti ve elflerle de hala barışamamıza rağmen paramızı aldılar."

Ford yediği mısır gevreğini yavaşça çiğnerken kaşığı bıraktı ve Dipper'ın gösterdiği kitabı eline alıp sayfaları çevirdi. Gülmeye başlayarak Dipper'a geri verdi.

"Bu gerçek günlük değil ki evlat, Stanley ile birleşerek yazdığımız karalamalar sadece. Günlükler yandı 4 yıl önce hatırlıyorsan."

Gülmeyi bırakarak gevreğine geri döndü. Bu Ford, Stan ile takıla takıla ona mı benzemişti yoksa bana mı öyle geliyordu.

Dipper günlüğün sayfalarını hızlı hızlı çevirerek söyleniyor ve saçlarını çekiştiriyordu.

"Salak ben, gerçekten de hiçbiri 4 yıl önceki haline benzemiyor! Cücelere kürekle mi vurmak? Hadi ama, biraz daha yaratıcı olsaydınız!"

Ford gülerken Dipper daha da sinirleniyordu. Sanki Ford'u öldürecek gibi bakıyordu. Dipper'ı burdan uzaklaştırmak için çekiştirmeye başladım. Ama o kolunu benden kurtardı ve Ford'a döndü.

"Niye bunu bana başta söylemedin? Yaratıklara bulaştıktan sonra söyledin. Ve az kalsın ölüyorduk Ford amca, az kalsın ölüyorduk!"

Ford gevşek bir halde konuştu.

"Ama ölmedin."

Bu sefer ben de sinirlenmiştim. Dipper'ın cevap vermesine izin vermeden konuştum.

"Anlamıyorum, insanlara acı çektirmek, sinirlendirmek hoşuna mı gidiyor!?"

Ford bana bir göz attı. Ve elini gitmem için salladı.

"Bu aile meselesi, kızım. Sen karışma."

Acayip sinirlenmiştim. Bu adamın içine Stan mi girmişti? Ağzım açık ukala adama bakıyordum. Beni dışlıyordu! Alıştığım anlamı bundan nefret ettiğim gerçeğini değiştirmez! Ford'a bakmadan Dipper'a döndüm.

"Amcan haklı, ben gideyim en iyisi."

Ben mutfaktan çıkarken arkamdan Dipper geliyordu. Sonunda bahçeye çıktığımda Dipper bağırdı.

"Pacifica, bekle!"

Durup arkama, Dipper'a, baktım.

"Ford amca öyle demek istemedi. Kafası yoğundur, o yüzden öyle demiştir."

Ama adam haklıydı? Onların ailesinden değildim.

"Mısır gevreği yemekle mi yoğundu?"

Derin bir nefes aldı. Niye bana açıklama yapma gereği duyuyor ki? Amcasına çok önem veriyor, yanlış anlamayı silmeye çalışıyordu sanırım. Diyecek bir şey bulamayıp susmuştu. En sevdiği amcasının böyle bir şey yapması onu şaşırtmıştı.

"Hey, hadi ne dersin, o sahte günlükleri at gitsin. Yenisini yapalım. Bütün yaratıkları inceleyerek ve eski bilgilerimizle-"

"Onlar kaç yılımızı alır biliyor musun? Hem, yaz tatili bitince yine buradan ayrılacağız."

Sessizlik olmuştu. O benden bir cevap bekliyordu, mantıklı bir açıklama. Ama benim aklım yaz bitince onların gitmesinde kalmıştı. Gitmesinler istiyordum, üniversiteyi burada okusunlar istiyordum, sonsuza kadar burada kalsınlar istiyordum. Bencillik mi bu?

"Şu an buradayız ama, hadi eğlenelim, yaz bitene kadar!"

Şapkasını çıkarıp doğum lekesini gösterip tekrar takmıştı. Ne alakaydı bilmiyorum. Ama yine de bana moral vermeye çalışmıştı. Acıklı bir gülümseme ile baktım.

"Hadi, Mabel seni eğlendirmeyi bilir. Onun yanına gidelim."

O önden giderken arkasından gitmeye başladım.

FRIENDSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin