EYLÜL (Tamamlandı)

60. Bölüm

Medya: HARUN KOLÇAK ft. GÖKHAN TÜRKMEN - Yanımda Kal

Öyle savunmasız bir zamandı
Bulduğunda beni
Sen başlattın boyun eğdim
Kabullendim seni

Bu sözlerim sitem değil
Ama yazık değil mi bana
Çok yalnızdım kaybolmuştum
Sığındım işte sana

Kaygılarım yeniden uyanıyor
Bu duygular beni ürkütüyor
Yeniden yaşamak mı gerekiyor
Yine acılar yine korkular
Yine aşk

Yanımda kal yanımda kal
Düşlerin yetmezki bana
Yanımda kal yanımda kal
Çok geç rastladım sana

Keyifli okumalar 🦋

•••••••••••••

EYLÜL

Ertesi sabah, okulun bahçesinde ilerlediğimde aklım Poyraz'daydı, yine bu sabah apar topar yurt dışına gitmek zorunda kalmıştı ve canı çok sıkkın görünüyordu. Tam kapıdan içeriye girecekken arkamdan Beren'in sesini duyunca bedenimi Beren'e çevirdim.

"Günaydın yeni gelin."

Beren'in sözlerine gülümseyip, "Bunu sen mi söylüyorsun?" diye sordum.

Beren de gülümseyerek koluma girdi. "Sana göre eskiyim ama." diyerek birlikte içeriye doğru ilerledik.
Öğretmenler odasına girince ise tüm gözler anında bana çevrildi ve Poyraz'la hafta sonu evlendiğimizi bildikleri için hepsi tek tek tebriklerini sunmaya başladı.

Tebrik merasimi bittikten sonra Beren'le birlikte masaya oturduğumuzda Oktay Hoca tam karşımıza oturdu ve bakışlarını Beren'e çevirdi. "Ee Beren, Eylül'de evlendiğine göre sıra sende. En kısa zamanda bul birini de evlen artık."

Oktay Hoca'nın sözleriyle Beren öksürmeye başlayınca Beren'in haline gülmeye başladım. Beren'in gerçekte kim olduğunun bilinmemesi ve güvenliği için Cesur'la evlendiği bilinmeyecekti.

Beren'in haline gülmeye devam ederken içeriye Pınar Hoca girdi ve yanımıza gelerek Oktay Hoca'nın yanına oturdu. Ardından bakışlarını bana çevirip yüzünde oldukça sahte duran bir gülümsemeyle, "Hafta sonu nasıl geçti Eylül?" diye sorarak bakışlarını çok kısa bir anlığına parmağımdaki yüzüğe çevirdi. "Umarım güzel geçmiştir."

Oturduğum sandalyeye iyice yaslandım ve kollarımı göğsümde bağladım. "Tek kelimeyle mükemmel geçti."

Pınar Hoca'nın kavisli kaşları ağır havalandı. "Keşke öğretmen arkadaşlarını da davet etseydin de o mükemmelliği biz de görebilseydik."

"Düğünü sadece aile dostları arasında yaptığımız için çok fazla kişiyi çağırmadık."

Pınar Hoca sözlerime başını sallamakla yetindiğinde Beren alayla sırıttı. "Birileri buna bozulmuş gibi."

Pınar Hoca, "Sen düğüne gittiğin için bunu anlamaman çok normal." diyerek ayağa kalktı ve çantasını alıp öğretmenler odasından çıktı.

Pınar Hoca çıkar çıkmaz Beren kulağıma eğildi. Keyifli gelen sesiyle, "Çok bozulmuş." dedi.

Beren'e zoraki bir tebessümle gülümsedim ve zilin çalmasıyla Beren'le birlikte ayağa kalkıp sınıflarımıza doğru ilerlediğimizde, "Akşama eve geçmeden önce Melis'e birkaç kitap almak istiyorum. Gelmek ister misin?" diye sordum.

"Harika olur. Ne zamandır yeni bir kitap almak istiyordum bir türlü fırsatım olmamıştı, manayla almış olurum."

Beren'e başımı sallayıp sınıfıma girdim ve ilk dersimi anlatmaya başladım.