o n e

1.7K 112 399
                                    

Lütfen başladığınız tarihi buraya yazın :)

İyi okumalar <3

-

Kitaplarımı sıranın üstüne koyduğumda kapıda bana doğru gelen Noah ve Sadie'yi gördüm,
yalandan gülümsememi yüzüme yerleştirdim karşıma oturdular.

Son dersti ve bu yüzden halim kalmamıştı artık,hem fiziksel hem de ruhsal olarak yorgundum bir an önce eve gidip uyumak istiyordum.

"Çıkışta gidiyoruz,değil mi Mills?"
Kaşlarım benden istemsizce çatıldığında kafamı Sadie'ye çevirdim.
"Nereye?" Noah gözlerini devirdi.
"Ciddi olamazsın,Mills."

Hala neden bahsettiklerinden anlamamışken o an dün ki konuşmamız aklıma geldi. Bugün çıkışta olula yakın bir cafeye gidecektik.Söz vermiştik ama tabikide ekecektim.

"Benim bugün bir işim çıktı,siz ikiniz gidin?"

Zaten yanımda yiyişiyorlardı,mutlu insan görmeye tahammülüm yoktu.
"Hadi ama Mills.Yalan söylediğini biliyoruz,bir daha bizi ekemezsin."

Doğru söylüyorlardı,o kadar çok ekmiştim ki aklıma yalan gelmemeye başlamıştı bir yerden sonra.Kafamı olumsuz anlamda salladım ve "Sabah annem hastalandı ve evde ona bakacak kimse yok."

Tabikide yalandı,annemi en son ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyordum.İş nedeniyle eve geç geliyordu,annem babam ayrıydı bu yüzden evdeki kardeşime ben bakıyordum.

Noah ve Sadie bana inanmayan gözlerle bakıyordu,Sadie derin nefes verdi.Ve söze girdi. "Millie senin neyin var?" Noah ekledi. "Son bir senedir o kadar değiştin ki."

Kaşlarımı çattım doğru söylüyorlardı belkide."Önceden daha enerjik daha mutluydun Millie.Şimdi bizimle okul dışında vakit bile geçirmiyorsun."

Ne diyebilirdim ki onlara?

Ben telekinezi yapıyorum,aslında sandığınız kişi değilim.

"Bilmiyorum,çocuklar.Büyüyorum sadece."

Söylemek istediğinle söylediğim arasında ki farkı düşünürken yanımıza bir çocuk gelmişti.

Kıvırcık saçlı,uzun boylu bu çocuk sert bakışlarıyla bana baktı ve "Yanın boşsa oturacağım." Dedi.Kafamı olumlu anlamda salladım ve çantamı yere koydum çocuk yanıma oturduğunda zilin çaldığını sonradan farkettim.Sadie ve Noah ile ayrılarak hocanın gelmesini bekledim.

Yanımdaki çocuk kalemini sallıyordu ve beni yapmamam gereken şey için zorluyordu sanki bilerek yapıyordu.
Elindeki kalemi havaya uçurmamak için zor dururken hoca içeriye girdi.

Çocukla göz göze geldiğimde çillerinin olduğunu farkettim,
gözlerini devirdi.Daha hiç konuşmamıza rağmen sinirlerimi bozmaya başlamıştı bile.

Sinirlenince benim için her şey daha çok zorlaşıyordu,bir şeyleri oynatmam kendimi rahatlatmam gerekiyordu.Böyleydi işte bu boktan şey,bana zarar veriyordu ve ben asla vazgeçemiyordum telekinezi yapmaktan.

Hızlı bir şekilde kendi elimi sıktım,çocuk bunu gördü ve garip bir şekilde bana baktı.Muhtemelen benim deli olduğunu düşünüyordu.
Hoca dersi anlatıyordu ama benim şuan dinleyecek halim yoktu,bir an önce rahatlamam gerekiyordu.
Sınıftan bir bahaneyle çıkmalıydım ama bu hocanın izin vermeyeceğine adım gibi emindim.

Sakin kalmaya çalışıp hocayı dinliyormuş gibi yapıyordum o sırada yanımda adını bile bilmediğim çocuk kulağıma fısıldadı. "İyi misin? Kötü görünüyorsun." Başımı ona çevirerek "Sanane?" demekle yetindim.Çocuk gözlerini devirerek "İyi,geber o zaman."

Sinirlenmemem gerekiyordu ama bu salak çocuk buna fazlasıyla sebep oluyordu.Beni tanımadığı için bu kadar rahat konuşuyordu ama yapabileceklerimi görseydi altına sıçardı eminim.

Sahi ben kimdim? Ne yapıyordum? Bu özellik bana nasıl geldi? Doğuştan mıydı? Yoksa sonradan mı oldu? Biri bana büyü mü yapmıştı? Bu düşünceler aklımı derince
kurcalarken uzun bir süre sonra zilin çaldığını duydum.

Duymamla beraber derin bir nefes vermem bir oldu,çocuk orta parmağını kaldırarak "Benimle oturmak için can atan bir sürü kız var-"

"Bundan banane amına koyayım?" Biz konuşurken hoca çoktan çıkmış ve herkes çantasını topluyordu,sınıf azaldığında bende çantamı toplayarak ceketimi aldım ve sınıftan çıkıyorum ki çocuk arkamdan
seslendi.

"Sen kız değilsin galiba."
Orta parmağımı kaldırarak sınıftan uzaklaştım,telefonuma bir sürü mesaj geliyordu fakat hiçbirine bakmadım koşarak okuldan çıktım.Bir yere gidip sinirimi çıkarmam gerekiyordu,
aklıma gelen ilk yer orman oldu.
Yağmurun yağdığını yerdeki su birikintileriyle farketmiştim.

O kadar dalgındım ki hava durumu şuan umrumda değildi.Ormana doğru yürümeye başladım neyseki okula uzaktı yoksa okuldan eve gidenler beni görebilirdi.Yürürken birden titreyen telefonumla küfür ettim.

Elime alarak Sadie ve Noah'tan gelen mesajları sessize aldım.Şuan umrumda değillerdi.Sahi en son ne zaman umrumda oldular ki? Aniden onlara olan bu soğuk davranışlarımın vicdan azabını çekerken ormana yaklaştığımı farkettim.

Yağmur şiddetlenmişti,üstümde ceket olduğundan bana bir zararı yoktu.
Ama aşırı sinirliydim neden bilmiyordum ama çabuk sinirlenen birisiydim,aslında önceden değildim ama bu özelliğimi farkettikten sonra başlamıştı.

Ormana vardığımda derin nefes aldım ve çığlık attım etrafımdaki ağaçlar yere yığıldığında karşımadaki kişiyi görmemle siktir çekmem bir oldu.

Son derste yanıma oturan çocuktu bu.

Merabaağğ sşfksigkrğ

Yeni kurgumla karşınızdayım,son sahneyi inowt dizisinden aldım söylemenize gerek yok :')

Umarım beğenirsiniz ♡♡

different | fillieWhere stories live. Discover now