0.5

46 4 0
                                    

Dün dediklerinden sonra kafam allak bullak oldu Taehyung. Bir kez daha aileme lanetler okudum.

Aslında seni ilk gördüğüm gün anlamalıydım farklı biri olduğunu. Evlenmemeliydim bu adamla.

Şimdi ne yapacağım bilmiyorum Taehyung. Senden etkileniyorum. Ama bunu yapmamalıyım.

Evliyim ben.

Bu acı gerçek sana her baktığımda, yüzüme vuracak biliyorum ama çok güzelsin. Sana bakmadan edemiyorum.

Büyük bir öfkeyle telefonumu aldım ve rehberden babamı bulup aradım. Jackson yine erkenden kalktı ve kahvaltıya indi. Onun yokluğunu fırsat bilip babamla konuşmak iyi bir fikirdi.

Birkaç saniye çalınca açtı telefonu.

  "Baba"

  "Efendim tatlım?"

Derin bir nefes çektim içime ve konuşmaya devam ettim.

  "İşin hâlâ bitmedi mi? Boşanabileceğimi söylemiştin"

  "Boşanmak falan yok, unut bu işi"

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Sinirim kat be kat daha artmıştı şimdi.

  "Beni delirtmeye mi çalışıyorsun sen? Ben bu adamla evli kalmak istemiyorum. Bunu bana neden yapıyorsunuz baba?"

Babamın cevap vermesine fırsat vermeden Jackson elimden telefonu aldı.

Şansız kızın tekiydim.

Telefonu duvara fırlattı ve parçaları etrafa saçıldı. Boğazıma sarıldı ve aramızda ki mesafeyi kapattı.

Nefes alamıyordum.

  "Bir daha benden boşanacağını söylersen seni gebertirim"

Kendimi geri çekmeye çalıştım ama kurtulamadım. Bu sefer elleri saçımı buldu.
Biraz daha çekse,yerinden kopacaktı.

  "Bundan sonra sana telefon falan yok. Akıllı olacaksın anladın mı beni? Yoksa gerçekten iyi şeyler olmaz Laura"

Ben deli gibi öksürürken ellerini saçlarımdan çekti ve dudaklarımdan öptü.

  "Ben işe gidiyorum bebeğim"

Ve gitti.

Bu adam psikopatın tekiydi. Bunları yapmak yerine beni öldürse daha iyi olurdu.

O, odadan çıkınca hıçkırıklarımı salıverdim. Ne saçlarımın ne de boynumun acısı kalbimin acısını bastırıyordu.

Babam ve annemi tebrik etmek gerekirdi. Kızlarını böyle bir adamın eline verdikleri yetmemiş gibi birde kalbimi paramparça ettiler.

Aynanın karşısına geçip fondöten ile boynumda ki el izlerini kapatabildiğim kadar kapattım. Beni böyle görmeni istemiyorum Taehyung.

Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip yanına geldim.

Üzerine siyah takım giymişsin. Saçlarını özenle taramışsın. Belli ki bir yere gideceksin.

  "Merhaba" dedin, o güzel gülümsemeni bana bahşederek.

  "Merhaba, nereye böyle?"

Gülümsemeye devam ettin. Kolunda ki saate bakarken cevap verdin bana.

  "Arkadaşlarla bir yerlere gideceğiz. Nasıl olmuşum?"

Hangi arkadaşların olduğunu deli gibi merak ettim.

  "Çok yakışıklı olmuşsun, özel bir yere gidecek olmalısın. Bu kadar özendiğine göre"

  "Bizimkiler bana bir kız bulmuşlar. İlla ki gel tanış falan dediler"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 27, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

İmpossible | KTH✓Where stories live. Discover now