7.Bölüm Quidditch

750 73 1
                                    


Quidditch dışında bir şey hakkında konuşmak neredeyse imkansız hale geldi. Hafta boyu Hufflepuff bölümünde olan tüm birinci sınıflar daha önceki süpürge deneyimlerini paylaşıp durdu. Tabi bu heyecandan nasibini alan sadece bizim bölümümüz değildi. Bir ara kahvaltıda Malfoy'un yüksek sesle ne harika becerileri olduğuna dair hikayeler anlatırken duydum. Bir keresinde de Ravenclaw bölümünden adını bir türlü hatırlayamadığım bir kız son uçuşunda bir uçakla olan çarpışmasından nasıl son anda kurtulduğunu anlatıyordu.

Hikayeler dinlemede iyiyim, bu konuda kimseyi yargılayamam ama konu katılacağımız uçuş dersine geldiğinde nedense kötü hissediyorum.

"Nev aynı zamanda hem korkup hem de heyecanlı olmak için bir kelime var mı?"

"Bilmiyorum. Neden sordun?"

"Çünkü şu anda bu durumdayım. Hem süpürgeye bineceğim için mutlu ve heyecanlıyım hem de düşerim diye korkuyorum."

"Hahaha Lizy'nin bile endişelendiği dersler olabilirmiş demek ne kadar aydınlatıcı oldu."

John yanımda güldüğü için yol boyu onunla konuşmadım. Biraz çocukluk yapmanın sakıncası yoktur bence. Uçuş dersinin olduğu yere yaklaştığımızda heyecanlı sesler daha da azaldı. Madam Hooch bir tarafında sekiz diğer tarafında yedi tane olmak üzere süpürgeleri paralel olarak dizmiş bizi bekliyordu. Bölümümüzle Ravenclaw'un ortak olarak aldığı birden fazla ders olduğu için şimdiye kadar adlarından tam emin olamasam da buradaki öğrencilere aşinaydım. Bu da beni biraz daha rahatlattı.

"Tüm gelmesi gereken öğrenciler geldiğine göre artık dersimize başlaya biliriz. Şimdi hepinizden süpürgelerinizin sağına geçmenizi istiyorum."

Aceleyle yerlerimize geçerken süpürgeye dikkatli bakma şansım oldu. Nimbus 2000 ile kıyaslandığında bu süpürgeyi tarif etmek gerekirse, tam bir hurdadır. Başka ne demem gerektiğini bilmiyorum, sanki yerleri süpürmekten süpürgenin tüm kılları ayrılmış farklı yönlere doğru bakmaya başlamıştı.

"Şimdi hepiniz sağ ellerinizi süpürgenin üzerine koyup "YUKARI" diyeceksiniz. Unutmayın süpürgenizi tam elinizin altına hizalamalısınız. Güzel başlayın."

Herkes aynı anda seslenmeye başlasa da kiminin süpürgeleri yerde uslu uslu duruyordu kiminin ise sessizce titremekten başka bir tepkisi olmadı. Eşyaları o kadar uzun süredir asasız hareket ettiriyordum ki düşündüğüm an süpürge uçarak avucuma geldi. Elimin altında her an uçmaya hazır duruyordu. John ve Ravenclaw'dan iki kişi dışında ilk seferinde başarabilen kimse olmadı. Nev altıncı denemesinde eline alabildi ama nedense sanki elinde dünyanın en tehlikeli aleti varmış gibi davranıyordu.

Madam Hooch herkes süpürgelerini çağırdıktan sonra teorik bilgileri anlattı ve birkaç kişiye sözlü olarak tekrar etmesini istedi.

"Süpürgenin havalanması için ayaklarınızı yere bir kez vurmanız gerekiyor. Sonrasında sadece bir metre yükseldikten sonra süpürgelerinizin ucunu hafifçe yere doğru indireceksiniz bunu başarabilenler sonraki aşama içi hazır olacak yapamayanlara ikinci bir şans verilecektir. Düdük çalınca, 3, 2, 1."

Ayağımla yere vurduğumda süpürgeyle anında havalandım. Bunun bu kadar pürüzsüz gerçekleşmesi beni son derece etkilemiş olacak kaç kişinin havada kaçının yerde olduğu ile ilgilenemedim. Sonrasında Madam Hooch bir kez daha direktif vermeye başladı. Kimi yeterince yükselememiş kimi ise çok fazla yükseğe çıkmıştı. Herkesi sıraya dizdiğinde tekrar düdüğünü çaldı ve hepimiz yere iniş yaptık. Nev fazla heyecan yaptığı için neredeyse yere çakıldı diyebiliriz. Çok yüksek olmaması onun şansına.

"Şimdi herkesten sıraya girmesini istiyorum. Karşıda bizden yaklaşık iki yüz metre uzaklıkta kırmızı boyalı bir direk var. Sırası gelen direğe kadar gidecek, etrafından dönüp geri dönecek. Yükseklik olarak direğin boyunu geçmeyeceksiniz. Bir kişi turu tamamlamadan diğeri çıkmayacak. Hazır, işaretimle, Başla."

İzlemesi gerçekten eğlenceli bir manzaraydı. Havada durmak ve süpürgeye yön vermek birbirinden bambaşka beceriler gibi duruyor. Bunun en iyi kanıtı ise düz gitmesi gerekirken Rena adlı oğlanın geri geri giderek neredeyse arkasında bulunan öğrencilere çarpması olmalı. Benden önde olan Nev'de mükemmel sayılmaz ama kitapta geçen dersi düşünecek olursak sanırım bu dereceye kadar yetkin olması madalyaya layık.

John ise sanırım doğuştan yetenekli tüm talimatları sudaki balık gibi yüzercesine gerçekleştirdi ve bu benim biraz rekabetçi olan doğamı ortaya çıkartıyor. Ayağımı yere vurup havalandığımda aklımdakileri bir kenara bırakarak hedefe yöneldim. Önceki hayatımda motor sürmüşlüğüm vardı ve dürüst olmak gerekirse süpürge kesinlikle onu solda sıfır bırakır. Muhteşem bir duygu kulaklarında rüzgarın sesi ayakların yerden kesilmiş ve altındaki süpürge senin istediğin yöne gidebilir.

Bir gün animagust olursam kesinlikle bir kuş olmalıyım. Uçmak ve istediğin her yere hiçbir kısıtlamanın olmaması muhteşem bir duygu. Direkten geri dönmek yerine ormana doğru uçup gitmeyi istesem de kendimi zorla sakinleştirdim. Yere indiğimde John ve Nev'in yanına yüzümde engel olamadığım bir sırıtışla geldim. Ellerimin heyecandan titrediğini fark etsem de bunu çaktırmamaya çalıştım.

Öğlene kadar süpürgeyle Madam Hooch ne derse onu yaptık. Dersin sonunda bazı öğrencilere bölümlerinin takımına katılmayı önerirken bazılarına kesinlikle normal uçuştan önce daha fazla ders alması söylendi. Nev denemeye devam etmesi gereken durumdaydı, John ve bende takıma başvurabilecekler gurubunda. Ama bana atıcı pozisyonunu önerirken John'a kesinlikle vurucu olması gerektiğini söyledi. Sanırım John'un yaramaz doğasının etkisi var.

Gün içinde çok yorulduğumuz için öğle yemeğinden sonra ortak salonda pineklemeye başladık. Kütüphaneden aldığım Tılsımın Gizemli Yolculuğu adlı kitabı okurken Nev ve John hiç sıkılmadan tüküren bilyeyi oynadılar. Bir zaman solda Rose Kate ile gelip koltukta yanıma oturdu. Kendi aralarında Harry Potter ve Draco Malfoy'un Quidditch dersinde münakaşa ettiklerini bunun sonucunda sadece Harry'nin ceza aldığını konuşuyorlardı.

Sanırım Nev'in Gryffindor bölümünde olmaması başrol karakterinin parıltısını önleyemedi. İkisinin Harry için ne kadar üzüldüklerini bir süre dinledikten sonra neyse ki başka konularda konuşmaya başladılar. Bende bu sayede dikkatimi tekrar kitabın gizemlerine daldıra bildim. Tarih boyu tılsımda ustalaşmış insanların yaratmış oldukları düzenekler arasında gezinirken kesinlikle bunun vakit geçirmek için en güzel yol olduğunu hissettim.

Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorumWhere stories live. Discover now