İdol olmak • rosékook

İyikin olacağım

_Hatırlatma_
Olanların hiçbiri senin suçun değil. Kendini suçlama. Ayrıca sevmediğim biri olduğunu nereden çıkardın. Sence biz sadece arkadaş mıyız rosie? Bence değiliz ha?"
O yüzüme derin bir bakış atarken ben şaşkınlıktan dilimi yutmuştum.
Sahi biz sadece arkadaş mıydık
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Jungkook ben şey"
"Sen ne rosie?"
"B-ben gitmeliyim. Kızlar merak etmiştir. Şey sonra konuşuruz."
Deyip hızlıca asansöre doğru ilerledim. Arkamdan "kaç bakalım kaç daha ne kadar kaçacaksın?" Dediğini duydum ama arkama bakmadan yürümeye devam ettim. Kafam karışmıştı ve onun yanında daha fazla kalırsam aklımı kaçıracaktım. Maskemi takıp Asansöre binip zemin katı tuşladım. Arkamda iki tane çalışan kız vardı. Fısıldayarak konuşuyorlardı. Yüzümde maske olduğu için beni tanımamışlardı. Kızların ben ve jungkook hakkında konuştuğu apaçık ortadaydı.
"Hiç beklemezdim. Jungkook inanılmaz yakışıklı nasıl baktı ki roseye. Çok zayıf iskelet gibi. Bacakları çarpık. Ayrıca yüzü çok büyük. Yüzünü görsem korkarım yani!"
"Ben öyle düşünmüyorum. Bence rose güzel. Dolgun dudakları her kızın isteyeceği gibi. Ayrıca fiziği gayet güzel ama ben ilişkisini desteklemiyorum. Ona çok zarar vericek. Başındayken bırakması en doğrusu. Zaten yg böyle bi ilişkinin yaşanmasına izin vermez. Gördüğü anda ayrılmasını söyleyecek büyük ihtimalle."
Dedi kahverengi saçlı kız. Sarı saçlı kıza kıl oldum. Bedenime baktım. Çok mu zayıftım ben? Ya da bacaklarım çok mu çarpıktı?
Ne yani ben jungkook u hakedecek birisi değil miydim?
Asonsör açıldı. Çıktığımda jungkooku kapıda gördüm. Ona bakmadan dışarı çıktım. Morelim çok bozulmuştu. Ne kadar takmamaya çalışsam da takıyordum işte. Daha önce İnstagram da görmüştüm böyle yorumlar ne kadar üzülmemeye çalışsam da olmuyordu. Binadan çıkarken kolumdan birisi tuttu. Jungkooktu.
"Rose birşey mi oldu yüzün niye asık ayrıca gözlerin de dolu dolu ?"
Dedi jungkook
"Bişey olmadı. Sadece asansörden inerken gözüme bişey kaçtı. Acıyor."
Dedim pek inanmışa benzemiyordu. Bana yaklaşıp
"Yaklaş gözüne bakayım."
"Jungkook ger-"
"Hadi rosie sadece bakmak istiyorum."
"Ah tamam"
Yüzünü yüzüme yaklaştırdıkça kalbim göğsümden çıkarcasına atıyordu. Hadi ama bunun olmasının ne anlama geldiğini biliyorum.
Gözüme baktı iç çekti.
"Sadece kirpik?"
Ne o nasıl kaçtı ben nasıl hissetmedim. Yalanım tutmuştu iyi mi ? Şans bazen benden yana olabiliyormuş ya!
"Ah neyse ben gideyim kızlar merak etmiştir"
Bunu tekrarladığımı biliyorum ama kaçmak için En iyi bahane bu !
"Rosie sen benden kaçıyo musun?"
"Yoo ne alakası var ? Ben niye kaçayım ki ?"
"Bilmem kalbinin her zaman yakınına geldiğimde hızlıca atması veya eline bile deysem hemen kızarman bunlar olduktan sonra da direk kaçman ?"
"Kalbim benim normalde de böyle atıyor ki !"
"Hızlı attığını kabul ediyorsun yani?"
"Ben öyle bişey söylemedim! Her neyse ben gidiyorum!"
Arkamı dönüp gidiyordum ki
"O kadar yolu yürüyerek mi gidiyorsun?"
"Ey yakışıklı bir o kadarda boş konuşan kook rahat bırak artık beni!"
Bidakka ben onu dışımdan mı söyledim? Ah tanrım!
Arkamı dönmeye korkuyorum! Ama döndüm !
Bide bana sırıtarak bakıyo! İyice ukala oldu bu! Yanıma gelip
"Sen bana yakışıklı mı dedin az önce?"
Dilim kopsaydı da söylemeseydim ! Hala sırıtıyo ya!
"Boş konuşanı unutma!"
Bi anda kahkaha attı! Ne gülüyor şimdi bu!komik mi?!
"Ona mı takıldın cidden?"
"Sen niye gülüyorsun ya ! Komik mi!"
Bundan sonra ağzıma fermuar dikicem !
"Komik" deyip yeniden kahkaha attı !
"Hey jeon ukala jungkook bir daha gülersen!"
Yüzüme iyice yaklaşıp
"Evet gülersem?"
"Eğer gülersen!"
"Gülersem?"
"Üf ben niye senle uğraşıyorsam ?!"
Dedim ve telefonumu alıp taksiyi arayacaktım ki ne yaptığımı anlayıp
"Ben seni bırakırım. Gel hadi."
"Gerek yok"
"Rosie itiraz etme! Hadi gel!"
"Tamam tamam geliyorum" dedim pes edercesine.
Arabaya bindik. İkşmizden de çıt çıkmıyordu. Müzik açmaya karar verdim. Ve tuşa bastım. Rihannanın umberella şarkısı çalıyordu. (Medya) İstemsizce gülümsedim. Bu şarkı en sevdiğim şarkılardan biriydi.
" bu şarkı en sevdiğim şarkılardan biri"
Dedim jungkooka. O da gülümseyip benim de dedi.
Beraber söylemeye başladık. Gülerek şarkı söylüyorduk. En sonunda yurda geldiğimizde
Teşekkür edip indim o da benle beraber indi.
"Görüşürüz" deyip içeri giriyordum ki "rose" dedi. Ona döndüm
"Benden kaçma olur mu ? Beraber yaşayalım ne yaşayacaksak. Beraber ağlayalım. Beraber gülelim. Beraber sinirlenelim. Kaçmadan beraber yapalım her şeyi. Hayatta ikimizin de keşkeleri olmasın. Sadece anı yaşayalım. Senin keşkem olmanı istemiyorum.İyikim ol istiyorum. İlk defa bi kıza karşı böyle hissettim. Özgür olduğumu istersem her şeyi yapabileceğimi hisettirdin bana. ben seninle olmak istiyorum. Şimdi bana söz verebilir misin? Kaçmayacağına dair söz verir misin?"
Yüzüme anlamlı bakarken ona sarılma isteğiyle dolup taştım. Ne demiştik keşke olmasın. Keşke sarılsaydım demek istemiyorum. Keşkem olsun istemiyorum.
Gittim ve ona sıkıca sarıldım. Birdaha hiç bırakmayacak gibi sarılıyordum ona.
"Keşkemiz olmayacak. Kaçmayacağım. Ne olursa olsun kaçmayacağım jungkook. Her zaman iyikin olacağım. Sana söz veriyorum jungkook sonucunda ne olursa olsun yanında olacağım. Seni bırakmayacağım."