on bir

3.4K 342 309
                                    

b.byun4
ben kantine geldim

babylon.n
tamam
ben de şimdi geliyorum

***

baekhyun boş kantinden içeri girer girmez sodasını alıp masalardan birine geçmişti. kantinin bomboş olması onu biraz rahatlatmış gibiydi, çünkü chanyeol popüler biriydi ve okuldaki çoğu kız onun neler yaptığını takip ediyordu. kantin kalabalık olsaydı eğer herkes gözlerini onlardan alamazdı büyük ihtimalle. ve baekhyun da kesinlikle milletin dikkatini çekmek istemiyordu.

baekhyun sodasından bir yudum alırken chanyeol'ün yine ondan kaçacağını düşünmeye başlamıştı. dün chanyeol masanın başına gelip baekhyun daha merhaba bile diyemeden kaçıp gitmişti, sonrasında baekhyun onu yakalamıştı ama yine de konuşamamışlardı. chanyeol'ün yine aynı şeyleri yapmamasını umuyordu baekhyun.

baekhyun kantinin kapısını izlerken chanyeol içeriye ağır adımlarla girmişti. sanki ağır çekimde hareket ediyor gibiydi, o kadar yavaştı adımları.

kapıdan içeri girdiğinde gözleri direkt baekhyun'u buldu. baekhyun da chanyeol'ü baştan aşağı süzüyordu. göz göze geldiklerinde baekhyun gülümsedi, chanyeol de derin bir nefes alarak baekhyun'un yanına doğru geldi.

masanın yanına geldiğinde dünkü gibi yine oturmadı ama kaçmadı da. baekhyun sandalyeyi işaret edince chanyeol kafasını sallayıp yavaşça sandalyeyi çekti ve oturdu. şimdi ise tamamen nefes nefeseydi.

"neden nefes nefese kaldın?" baekhyun chanyeol'ün hızlı hızlı nefes alış verişlerini fark ettiğinde sordu. baekhyun konuşmaya başlayınca chanyeol kalbinin duracağını hissetti neredeyse.

"bilmiyorum."

"sana su alabilirim?" baekhyun sorar gibi bir tavırla söylediğinde chanyeol kafasını iki yana salladı. "teşekkür ederim, gerek yok."

"emin misin?"

"evet."

"sen bilirsin." baekhyun sodasından bir yudum daha aldı. chanyeol'ün heyecanına zıt olarak kendisi aşırı rahattı. aslında bu kadar rahat olacağını düşünmemişti ama bu gerilmekten iyiydi.

baekhyun konuşmaya başlayacakken chanyeol ondan önce davrandı. "soda içer misin?"

baekhyun chanyeol'ün sorduğu soruya gülebilirdi çünkü zaten önünde soda vardı. chanyeol'ün çok heyecanlı olduğu buradan belli oluyordu.

"sodam var zaten." baekhyun önündeki şişeyi alıp chanyeol'ün gözünün önünde hafifçe salladı. chanyeol anladığını gösteren bir şekilde kafasını salladıktan sonra konuşmaya devam etti. "o zaman ben kendime alayım."

"tamam." baekhyun cevap verdikten sonra chanyeol hemen yerinden kalkıp kantinin içine gitti. sodasını alıp baekhyun'un yanına döndü.

"elmalı soda mı seversin?" (al sana elmalı soda alyself)

"ha, evet." chanyeol sesi titreyerek cevap verdiğinde baekhyun konuşmaya devam etti. "kendini bu kadar kasmasan?"

"denerim." chanyeol yine sesi titreyerek söylediğinde baekhyun gülümsedi.

"nasılsın?"

"iyi değilim çünkü bana gülümsüyorsun." chanyeol sanki baekhyun kötü bir şey yapmış gibi işaret parmağını ona doğrultarak söylediğinde baekhyun'un gülümsemesi büyüdü. "karşında somurtmamı mı tercih ederdin?"

"belki daha sakin kalabilirdim."

"o zaman bu saatten sonra gülmüyorum." baekhyun yüzündeki gülümsemeyi sildikten sonra söyledi. chanyeol bu hâlinden istemsiz bir şekilde korkmuştu.

"şey.. gülümseyebilirsin aslında. sadece kalbim çok hızlanıyor da."

baekhyun gülümsemedi.

"buraya biraz sohbet edelim diye çağırdım seni. birbirimizi daha iyi tanıyalım diye. karşımda garip davranmayı kesebilir misin?"

chanyeol kafasını salladı. kambur oturuşunu düzeltti ve sodasından bir yudum aldı. baekhyun haklıydı, garip davranmaya bir an önce son vermeliydi yoksa bugün de kesinlikle baekhyun masadan kalkıp gidecekti.

"edelim. sohbet edelim yani." kendinden biraz daha emin bir ses tonuyla konuşunca baekhyun'un dudaklarının kenarı hafifçe kenara kalktı. ama dudaklarını tekrardan eski hâline getirdi.

"sormak istediğim bir şey var."

"seni dinliyorum."

"limonlu sodayı çok sevdiğimi nereden öğrendin?" baekhyun kesinlikle ilk olarak bunu merak ediyordu.

"tweetlerinin yarısından fazlası limonlu soda içeriyor. bir de sana soda bırakmadan önce her ilk teneffüste limonlu soda alıyordun. öğrenmesi zor bir şey değildi."

"ha, evet." baekhyun kafasını yere eğdiğinde utandığını hissetti. hayır hayır hayır utangaçlık sırası onda değildi.

"aslında seni daha ayrıntılı tanımak istiyorum biliyor musun, chanyeol?" sanki etrafta birileri varmış gibi yaklaşıp kısık sesle söylemişti baekhyun.

"bir daha chan-"

"bari burada yapma." baekhyun emir veren bir şekilde söylediğinde chanyeol kafasını salladı. "beni elbette daha ayrıntılı tanıyabilirsin. istediğin zaman buluşabiliriz de."

chanyeol kendine bir anda gelen cesarete şaşıyordu. daha az önce dik bile oturamazken şimdi buluşma teklif ediyordu ve kendi hâline çok şaşıyordu.

"aslında bu hafta sonu buluşsak, fena olmaz sanki." baekhyun fikrini söylediğinde chanyeol kafasını salladı. "tamam."

"şimdi kendinden yüzeysel olarak bahsedebilirsin. haftasonu nasıl biriyle dışarı çıkacağımı merak ediyorum çünkü." baekhyun'un dediği şeyle chanyeol tekrardan heyecanlanmıştı. baekhyun'un karşısında ikide bir böyle mi olacaktı?

"tamam, bahsedeyim. şey.. soda içer misin?"

işte yine başa dönmüştü. baekhyun chanyeol'le ne yapacaktı, bilmiyordu.

...

bu buluşmada öyle mantıklı sohbetler hiç ettiremezdim elmcjeldm

bu arada textteki gibi düz yazıyı da küçük harfle yazdım da umarım rahatsız etmemiştir sizi.

hepinizi öpüyorum

Lemon Soda // ChanBaek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin