16

1.4K 43 1
                                    



     Salonda oturmuş sadece bitirdiğim bira şişeleriyle bakışıyordum. Hayatımda ne yaşanırsa yaşansın güçlü olacağıma dair kendime söz vermiştim. Ama şuan o sözü bozuyorum. En azından şimdilik.. Yaşadığım onca şeyden sonra vücudum o kadar güçsüz düştü ki.. Neden ya? Neden?! Bu sorunun cevabı yok mu?! Neden mutlu olmamam için lanetlenmiş gibi hissediyorum? Neden her şey beni buluyormuş gibi hissediyorum? Artık dayanamıyorum.. Tek bir kötü olayı kaldırabileceğimi sanmıyorum.

     Güneşin yüzüme vurmasıyla sabah olduğunu anladım. Geceden beri gözüme gram uyku girmemişti. Yağmur'da gelmemişti zaten. Gelmemesi iyi oldu ama neden gelmedi? Hiç aklıma bile gelmedi. O beni tek bir gece gelmememe rağmen deli gibi merak edip polis çağırdı ama benim aklıma bile gelmedi! Her konuda olduğum gibi dostluk konusunda da iyi değilim. Kendimden nefret ediyorum! 

    Kendimle verdiğim savaşı sonlandırıp hemen Yağmur'u aramak için telefonuma uzandım. Telefon biraz çaldıktan sonra sonunda sesini duydum. Sesini duymamla vücuduma yayılan rahatlama hissi yüzümde tebessüme sebep oldu. Sesi iyi geliyordu.

'Lina? Ne oldu?'

'Bir şey olmadı. Sadece seni merak ettim. Gece gelmedin?'

'Kusura bakma ya Barış'la gün doğumunu izlemek istedik. Özür dilerim aklıma gelmedi..'

'Özür dilemene gerek yok bir tanem.. Sen bak keyfine eve gelince konuşuruz.'

'Tamam canım görüşürüz.'

'Görüşürüz..'

      Merak etmeyip aramayan bendim birde özür diliyor. Gerçekten iğrenç bir dostum.. Yerimden kalkıp en son dün sabah yediğimden dolayı ölmemek için kendime tost yapmaya başladım. Ama yaptığım tosttan da sadece 2 ısırık alıp gerisini bıraktım. O 2 ısırığı bile zar zor yutmuştum. Saat daha çok erkendi. Uykumsa hiç yoktu. Evden çıkıp biraz yürüsem belki iyi gelir. 

   Berbat durumda olan yüzümü ve saçlarımı düzelttikten sonra dışarı çıktım. Saat çok erken olduğu için hava serindi ama bu bana çok iyi gelmişti. Kulaklığımı takıp rastgele bir şarkı açtım. Bir yandan gözlerim dolarken bir yandan da öylece yürüyordum


 2 SAAT SONRA


     Uzun bir yürüyüş gerçekten beni kendime getirdi. Eve girmek için anahtarımı bulup kapıyı açtım. Yağmur hala gelmemişti. Umarım o güzel bir gece geçirmiştir. Gerçi sevdiği adamla günün ilk ışıklarını izlemek.. Harika olmalıydı. Ben hiç bunu yaşamadım. 

    Yaklaşık yarım saat sonra kapının kilidinden gelen seslerle kapıya doğru adımladım. Yağmur gelmişti.. İçeri girer girmez boynuma atlayıp sevinçten zıplamaya başladı. Onun mutlu olduğunu görünce bütün dertlerimi unutuyordum. Sevinçle yüzüne baktım.

'Ne oldu kız sana?!'

'Lina! İnanamazsın! Barış'ta beni seviyormuş!'

'Ve siz bu zamana kadar birbirinizden haberiniz bile olmadan aşkınızı içinizde tuttunuz!'

'Of  evet! Lina hayatımda yaşadığım en güzel geceydi!'

'Dur geç şöyle de hemen anlat her şeyi!'

'Ay tamam!'


   Salona geçtiğimizde ortalıktaki herşeyi çöpe attığım için başımı yiyecek bir durum yoktu. Sadece çok fazla sigara içtiğim için biraz ağır bir koku vardı ve ne kadar havalandırdıysam da tamamen temizlenmemişti. Şuan da buna söylenecek durumda olmadığı her halinden belliydi. 

İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now