Betrayal

19- En Güzel Yanlış

Hayatında hiç hata yapmamıştı Yoongi. Öğretmen bir anne ve polis bir babanın tek çocuğu olarak dünyaya gelmiş anne ve babasının ona öğrettikleri ile yaşamıştı.
Belki de eşini aldatmasaydı hatayı boyunca yapmış olduğu en büyük hata 11 yaşındayken Hoseok'un en sevdiği boyama kalemlerini kırmaktı.
30 yaşına kadar hatasız disiplinli yaşamıştı. Hep bildiği şeyler üzerinden yürümüş hayatında değişikliklere mahal vermemişti. Çünkü ona göre değişiklik iyi değildi insanın bildiklerinden kopması hayattan kopması demekti.
Değişiklik demek sorun demekti Yoongi için. Bütün bu bildikleriyle büyümüş hayatının sonuna kadar da böyle devam edeceğini düşünmüştü.

Taki hayatına Jungkook girene kadar. En büyük hatası Jungkook'tu, sarhoş kafayla onu öpmekti en büyük hatası. Bilincinin yerinde olduğu gerçekti ama arkaya dönüp baktığında bunu nasıl yaptığını merak ediyordu. Onu sadece öpmekle kalmamış Namjoon'un dokunmaya kıyamadığı bedenini gence sunmuştu, tereddüt etmeden. Sanki bütün hayatı bunu bağlıymışçasına asılmıştı ince dudaklarına Jungkook'un. Hatasını geri dönülemez yapan kısımda bunu devam ettirmesiydi Jungkook kendisine her yaklaştığında karşı koymayı bırak herhangi bir itiraz cümlesi bile kuramamıştı. Çünkü istemişti, 30 yaşında ne kadar olgun olunabilirse o kadar olgun bir adamdı, doğru ve yanlışı fazlasıyla ayırt edebilecek bir yaştaydı. Ve Jungkook'la yaptığı şeyin her ne kadar hata olduğunu bilse bile istemişti ve vazgeçmemişti.

Hayatı boyunca değişikliklere yer vermeyen adam en büyük değişikliği alet etmişti hayatına. Eşinin yerine başka birinin tenini hissetmişti ve defalarca istemişti.

Önceleri eşinden başka birinin kollarında olmak, farklı bir kokuyu solumak, farklı dudaklara dokunmak Yoongi'yi ürkütse ve midesini bulandırsa da içindeki şehveti ve arzuyu bastırmaya yetmemişti hiçbiri. Farklı olduğu için daha fazlasını istemişti. Yasak olduğu için dokunmuştu ve yanlış olduğu için defalarca aldatmıştı.

Altına yattığı gencin ona para bırakıp gitmesi bile içindeki ona karşı olan arzusunu söndürememişti. Hem ondan nefret ediyor hemde altında olmak için kıvranıyordu. Kendisinden 10 yaş küçük o gence tenini sunmak başta gurur kırıcı gelse de sonrasında bu sadece seks sırasında ona dehşet derecede zevk veren bir olgu haline gelmişti.

Jungkook'un üzerindeki hali, kendisini zevkten ağlattığı zamanları hatırlıyor o seskleri tekrar tekrar yaşamak istiyordu. Jungkook'un kendisinden yaşlarca küçük olması ona zevk vermeye başlamıştı.

"Sevgilim?"

Çalan telefonunu açıp hemen kulağına götürmüştü.

"Yoongi ne yapıyorsun hayatım?"

"Bize yemek yapıyorum sen niye aradın birşey mi oldu?"

"Bugün erken çıkacağım son bir toplantım kaldı ona girdikten sonra eve geliyorum."

Namjoon'un erken gelme haberi gerçekten çok güzeldi. Onunla fazladan vakit geçirmek Yoongi'yi gülümsetmişti.

"Çok iyi, saat kaç gibi gelirsin?"

"Bir saat sonra toplantım bitecek. Gelirken almamı istediğin birşey var mı bebeğim?"

"Hayır sevgilim yok, seni bekliyorum çabucak evimize gel." Sesine tatlı tınısını eklendiğinde Namjoon'un kesinlikle erken geleceğinden emin olmuştu.

"Çabuk olacağımdan emin olabilirsin güzelim, seni seviyorum."

"Bende seni ve evet sen daha çok."

Söylediği ile Namjoon'un telefondan gelen kahkaha sesini dinlemiş ardından vedalaşarak kapatmışlardı.

Yoongi telefonunu kenara bırakıp doğradığı sebzelere geri dönmüştü ama duyduğu zil sesiyle işini tekrardan yarım bırakıp kapıyı açmaya gitmişti.