|A.Ö| ∆§∆ 1.6 ∆§∆ [Hayatımın Hatası]

445 215 25
                                    

Önerilen Şarkı:Tuğkan ≈ Belki De

Sakinliğimi koruyorum eşyalarımı aldığım gibi ofisten çıkmıştım.

  Taksinin numarasını tuşlarken asansöre çoktan binmiş zemin kata inmeyi bekliyordum. "Evet o adrese bekliyorum." aynaya dönüp dağınık topuz yaptığım saçlarımı kontrol ediyor makyajımdaki kusurları düzeltiyordum. Rujumu sürmeyi tamamen unutmuştum. Hızla rujumu kapıp dudaklarımda dağıtmaya başladığımda ensemde hissettiğim nefes ile korkuyla yerimde donup kalmıştım. Aynada arkamda duran siyah silüet bana bakıp parlayan bembeyaz dişleri ile sırıtıyordu. Arkamı dönüp gözlerimi kapattım."Arya bunlar gerçek değil kurmaca." dedim kendi kendime.

Asansörün zili ile zemin kata nihayet indiğimi anladım. Karanlık aradan geçip şirketten çıktığımda taksinin korna sesiyle düşüncelerimden ayrılıp gerçek dünyaya dönmüştüm.

Taksiden indiğim zaman sahili kaplayan büyük restoranta ağzım açık baka kaldım. İçeri yavaş adımlarla ilerledin, üzerimdeki gözleri hissettiğimde rahatsız olup başımı çevirsemde orada kimse yoktu. Önüme bakıp ilerlemeye devam ettim. İçeri girdiğimde ise dışından daha güzeldi ama biraz fazla abartılıydı Sarp ile ilk defa böyle mekanlara gelmiyorduk ama öylesine de böyle mekanlar uğramazdık. Etrafa saf saf bakarken yanıma gelen garson masamı göstermişti. Gülümseyip gösterdiği masaya oturup beklemeye başladım ama Sarp ortalarda yoktu. Daha gelmemiş miydi ? Bu imkansızdı ben neredeyse bir saat kadar gecikmiştim.

  Masadan tekrar kalkıp lavaboya gitmek için yerimden kalktım. Üst kata çıkıp lavabolara ilerlerken üzerimde tekrar aynı bakışları hissettiğim de başımı çevirdim masa boştu, iyice dengem bozulmuş olmalıydı. İlerideki terasta Sarp'ı gördüğümde duraksamıştım. İçimi kaplayan mutluluk ile terasa ilerledim, Sarp'ın arkasına sessizce yaklaştığımda beklediğimden daha farklı olmuştu. Sarp beni fark etmemiş öfkeyle bir köşeden diğer köşeye ilerleyip bağırıyordu. Terastaki büyük kolonların birinin arkasına geçtim ve dinlemeye çalıştım.

"Bana bak dinle beni, ağlama ! Bir daha yüzünü görmek istemiyorum, umrumda değil!...Kendini bu kadar önemli sanma...Böyle bir şeye kalkışırsan seni yemin ediyorum kendi ellerimle....." Sarp birden duraksayıp benim olduğum tarafa döndüğünde hızla kolonun arkasına tekrar geçtim. Az önceki muhabbeti idrak etmeye çalışıyordum ama akıl sır erdiremiyordum. Sarp sağını solunu tekrar kolaçan ettikten sonra terastan içeri girdiğinde derin bir nefes almıştım.

Sarp'tan birkaç dakika sonra içeri girip masaya ilerlediğimde Sarp ile göz göze gelmiştik, az öncenin aksine neşeli ve rahat görünüyordu. Yanına vardığımda sıkıca sarılmıştı.

Masaya oturduğumuzda Sarp sohbet açmaya çalışıyor ama ben sadece evet ya da hayır dediğim için sohbet devam etmiyordu, dikkatim tamamen dağılmıştı. Odaklanmaya çalışsam da terasta olanlardan kendimi alamıyordum. "Hayatım sen iyi olduğundan emin misin ?" ağzımda bir kaç kelime mırıldandığımda Sarp elimi tutup kendine çekmişti. "Bir şey mi oldu güzelim, ağzına tek lokma atmadın." dediğinde başımı yemek tabağından kaldırdım.

"İyiyim ben hayatım, nasıl geçti günün ?" dediğimde çatalındaki eti ağzına atıyordu.

"Zordu her zaman ki gibi asıl sana sormalı senin nasıl geçti?" dedi. Klasik muhabbetlerden sonra yemeğimiz bitmiş birkaç kadeh şaraptan sonra ayaklanmıştı. "Hayatım ben lavaboya gidiyorum müsadenle." dedi, başımla onaylayınca gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Yemekten bir çatal daha alıyorken masanın üzerinde duran Sarp'ın telefonundan mesaj bildirimi ile duraksadım daha sonra ağzıma bir lokma daha atarken ikinci üçüncü hatta dördüncü bildirime üst üste geldiğinde ne olduğunu görmek için baktım. Daha sonra kimden geldiğinin görünmediğini gark ettim neden gizlemişti ki ? İşleridir diye telefonu ellerim arasından masaya tekrar bıraktım. O gece eğer işini bahane etmeseydim bu hikâye belki de burada biterdi.

AYNALARIN ÖTESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin