Düşmene Asla İzin Vermem

279 30 10
                                    

Öncelikle hepinize merhabalarr ! Bu sefer bölüme geçmeden önce böldüm. Bu biraz belki de yakınmak olacak ama artık söylemek istedim çünkü bölüm yazmak için gerçekten sizlerden de bir motivasyona ihtiyacım var. Aslında bu hikayeye başlarken kendim istediğim için, içimden gelen bir şekilde çok fazla yorum ve vote a önem vermeden başlamıştım ama artık okunma sayıma bakıyorum ve gelen vote ile yorumlara bakıyorum ve bu kötü hissettiriyor. Sizlerden ricam nolur kayıtsız kalmayın. Beğendiğiniz,beğenmediğiniz şeyleri de dile getirin ben sizlerin yorumlarına da değer vererek o yorumlar çerçevesinde ilerlemek de istiyorum. Bazı bölümlerin okunma sayısı 100 ü aşmış ama 4 vote u falan geçmiyor. Öyle şu kadar okuma, bu kadar vote gelirse bölüm yazarım diyenlerden de olmak istemiyorum. Ben ilham geldikçe yazmaya çalışıyorum ve lütfen sizler de hayalet okuyuculardan olmayın. Daha fazla uzatmadan sizleri seviyor ve bölüme de geçiyorum.

Günler hızla geçiyor, takvimlerden her gün birer yaprak eksiliyordu. Eninde sonunda o günler çatmıştı. "Hangi günler ?" dediğinizi duyar gibiyim. Her öğrencinin kabusu olan sınav haftaları. Hogwarts'da öğrenci olmak mükemmeldir, eğlencelidir hatta deli doludur ama sınavları da bir o kadar acımasızdır. Burada muggle okulları gibi kopya çekemezsiniz zira herkese büyülenmiş olan tüy kalemlerden dağıtılır. Kısacası herkes bu mücadelede tek başınadır. Ayrıca bu mücadeleyi yeni yeni tadacak olan birinci sınıflar ise ayrı telaşlıdır.

"Roxanne, Alice ! Bir nefes alın artık. Beş saattir kütüphanede resmen nefes almadan ders çalışıyorsunuz." Nerissa kütüphanede sesini yükseltebildiği kadarıyla yükseltmiş ve kitaplarını toplayarak iki kıza bakıyordu.

Alice, elindeki kitabı o an kapatıp kafasını masaya vurmuştu. Roxanne ve Alice, Nerissa'nın aksine pek düzenli ders çalışan kişiler değillerdi. Verilen her ödevi yaparlardı ama ekstra çalışma isini kafalarına eserlerse yaparlardı. Şimdi de bunun ceremesini çekiyorlardı.

"Nerissa, şu an istesem de buradan kalkamam. Belden aşağımı hissetmiyorum. Ayrıca sen düzenli çalıştın kafan rahat durumda. Ben bu sınavlardan düşük alırsam yıl boyu Fred'in ağzından düşmem. Ayrıca bu durumu annemlerin yanında sürekli vurgulaması da işin tuzu biberi olur. Bir de kütüphanede sürekli ders çalıştığımı sandığı için beni aptal durumuna bile sokabilir ki ben onun ağzına laf verecek birine benziyor muyum ?" Roxanne, Nerissa'ya cevap verip ardından hemen elindeki iksir kitabına geri dönmüştü.

"Roxanne konuyu yine Fred'e bağladığına göre hâlâ kafası sağlam durumda demektir." Alice de bir yandan söyleniyor bir yandan da zorla kafasını masadan kaldırıyordu. Ayrıca önündeki bitkibilim kitabının kapağını açmak için cebelleşiyordu.

Nerissa bu iki kıza hem gülmüş hem de gözlerini devirmişti. Roxanne ve Alice boş boş gezen tiplerden değillerdi. Sınavları rahatlıkla geçebilecek durumdaydılar. Bir yandan da Nerissa kendisini düşünüyordu. Korktuğu tek bir sınav   sınav vardı ki sizde tahmin edersiniz o da uçuş sınavıydı. Tabi ki ilk uçuş dersindeki kadar beceriksiz değildi. Artık biraz uçabiliyordu ama ona kat be kat fark eden insanlar vardı. Özellikle James Potter bu derste gözdeydi resmen. Eğer süpürgeyle uçmak için özel bir insan yaratılsaydı emin olun kesin bu James olurdu.

"Madem çalışmakta bu kadar inatçısınız size kolay gelsin o zaman." Diğer iki kız resmen ağlarcasına olan suratlarıyla Nerissa'ya "gitme" bakışı atmış ama işe yaramamıştı.

Ardından ikili masada yalnız kalıp bir an birbirleriyle bakışmışlardı.

"Yarın ne sınavı vardı Rox ?"
"İksir. Ne oldu ki ?"
Roxanne'nin "iksir" demesiyle Alice'in resmen dünyası başına yıkılmıştı. İki gündür bitkibilim çalışarak öldürüyordu kendini. Malesef bitkibilim de babası kadar yetenekli değildi hatta en kötü olduğu derse adaydı.

Harry Potter Next Generation - AVWhere stories live. Discover now