Cuma, 14.00
Atlas: Telefonunu aldın mı?
Atlas: Okulda verecektim, ama gelmedin.
Atlas: Neden gelmedin?
Ata: Evimi kimden öğrendiysen söyle, arkadaşlığı keseyim.
Atlas: Bir önemi var mı? Öğrendim bir şekilde.
Ata: Var.
Ata: Seni yakın çevremde istemiyorum. Evimin köşesinden bile geçemezsin. Yeterince anlaşılır oldu mu?
Atlas: Oldu.
Atlas: Neden gelmedin okula?
Ata: Ne oldu, zevkine zevk mi katacaksın?
Ata: Beni buz gibi odada bütün gece bıraktığın için hasta oldum çünkü.
Ata: Bok gibiyim. Kapının önüne bıraktığından beri de susmuyor telefonum. Keşke bırakmasaydın.
Ata: Şimdi soğudu mu için?
Atlas: Ata yapma böyle.
Ata: :D?
Ata: Allah aşkına bir siktir git.
Atlas: Gidemiyorum amk.
Atlas: Sana yaptıklarımı durup dururken yapmışım gibi konuşmaktan vazgeç artık.
Atlas: Bu oyunu başlatan sendin.
Ata: Ne güzel işte. Sen de kazandın.
Ata: Tebrik ederim.
Atlas: Tebrik istemiyorum.
Ata: Ne istiyorsun o zaman amk? Yakamdan düşmen için başka ne yapabilirim?
Ata: Okula gelip diz mi çökeyim?
Atlas: Hiçbir şey yapamazsın.
Atlas: Özür dilerim.
Ata: Sana dair hiçbir şeyi istemiyorum. Özrünü de kendine sakla.
Ata: Sadece tek bir soru kurcalıyor kafamı.
Ata: Cemre'nin fotoğraflarını gruba neden attın?
Ata: Sırf benim tarafımda durdu diye, ona haklı olduğunu göstermek için yaptın değil mi?
Ata: Haklı çıkmak için en yakın arkadaşını sattın ya sen. Bana yaptıklarını garipsemiyorum bile.
Atlas: Hayır abi hayır.
Atlas: Haklı çıkmak için yapmadım.
Atlas: Yoklarmış gibi davrandığım için siz de duygularımı görmezden geliyorsunuz. Çünkü hepinizin işine geliyor.
Atlas: En yakın arkadaşım sandığım insanın yaptıklarını alaya alabildim diye üzülmediğimi mi sandınız?
Atlas: Ya da sonrasında kuru bir özür diledin diye gururumu iki paralık ettiğin gerçeğini unutacak mıydım?
Atlas: Sen ettiğim küçük hakaretleri unutmadın be. Bana bu intikamı çok görüyor olamazsın.
Ata: Bu intikam dediğin oyunun nelere yol açtığını bilmiyorsun.
Ata: Ama bilseydin de yapardın.
Ata: Çünkü sen bencilin önde gidenisin.
Ata: Durma sakın, devam et.
Ata: Gruba girdin, beni attın, ağzımdan açıklamalar yazdın. Sayende telefonum susmuyor. Bütün okulun hakaret mesajları üzerime yağıyor.
Ata: Olduğum ne varsa aldın. Sırf seni diz çöktürdüm diye. Sırf o bencil gururunu telafi etmek için iki kişinin hayatıyla oynadın.
Ata: Polise taşınmadı iş yalnız, bir dahaki sefere daha iyi bir tuzak kurarsın.
Atlas: Ne oldu seni bulduklarında?
Atlas: Bu kadar büyüyeceğini düşünemedim. Gerçekten düşünemedim Ata.
Ata: Düşündün. Adın kadar iyi biliyordun ne olacağını.
Ata: Belki hapse gireceğimi bile umut etmişsindir.
Ata: Ailemi aradılar sadece. Şansına küs.
Atlas: Bunların hiçbirini istemedim.
Atlas: Zorladın beni.
Ata: Yüzünü dahi görmek istemiyorum Atlas.
Ata: Bundan sonra durabildiğin kadar uzak dur benden.
Ata: Yoksa sana yemin ederim, okul hayatını mahvetmekle kalmam.
Ata: Gelmişini geçmişini toptan sikerim.
Ata: Şimdi git dersine gir.
Atlas: Okulu astım.
Atlas: Kapıyı aç.
Ata: ?
Atlas: Evinin önündeyim. Kapıyı aç.
Atlas: Lütfen Ata.
Ata: Siktir git.
Ata: Kapıyı da beni de zorlama.
Atlas: Zorlamaktan başka çarem yok.
Atlas: Açana kadar bekleyeceğim.
Ata: Geber o zaman dışarıda.
Atlas: Camı kırarım ulan. Yemin ederim kırarım.
Atlas: Gördün mü taşı?
Atlas: Fırlatırım bak.
(Görüldü)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boynuzlu Melek [BoyxBoy]
RomanceArtık süre dolmuş, saat çoktan on ikiyi geçmişti. Fakat bu hikayede arabaya dönüşen balkabakları ya da fareden evrilen atlar yoktu. Zira gerçek dünyada saat on ikiyi geçtiğinde, herkes iblise dönüşüveriyordu. |Düz yazı&Texting|