pay the worth | byun baekhyun

altı

Gülerek ona bakarken kravatından kendime çektim.

"Olur." Gözlerimi gözlerine dikerek yüzüne yaklaştım. Ellerini yüzüme yerleştirdi. Kravatını sıkarken gözlerimi kapattım. Dudakları dudaklarıma değmişti ki, yüzüme çarpan nefesten uzaklaştım.

"Bir dakika." Elimi sallarken konuşmaya devam ettim.

"Byun-shi, Baek-shi! Benimle konuşmamanın nedeni seni durdurmam mıydı?"

"Belki sadece o yüzden değil, beni kırmışsındır."

"Ben seni nasıl kırdım Baekhyun-ah? Cama benzemiyorsun."

"Sarhoşken daha da salak oluyormuşsun." Baekhyun gözlerini devirirken yakalarından tuttum.

"Onunla neden kavga ediyordun Byun Baekhyun?"

"Cidden bu kadar merak ediyor musun?! Kısa giyinmesinden nefret ettiğim birisi var, o da bacaklarını süzerken laf attı! Oldu mu?!"

"Oldu!" Onu taklit ederken devam ettim.

"Belki de kısa giyinmiyordur." Tek kaşımı kaldırırken Baekhyun sinirle konuştu.

"Her neyse, sen de yerinde dur." Baek'e yaklaşırken mırıldandım.

"Yarım kalan bir şey vardı."

"Onu benimle değil, sevdiğinle yapmalısın."

"Belki de öyledir Baekhyun." Baekhyun bana salak gibi baktıktan sonra içeri girmek için ilerledi.

"Baekhyun." İç çekip bana döndü.

"Sanırım kusacağım." Kolumdan tutup çekiştirdi.

"Biraz dayan." Bir şey diyemeden yere çöktüm ve içimdekileri çıkarmaya başladım. Baekhyun da saçlarımı tutmuş, sırtımı sıvazlıyordu. Bir süre böyle kaldıktan sonra kalktım.

"İyi misin?"

"İyi olmamam için bir sebep söyle Baek!" Gözlerini devirip beni içeri götürdü. Birkaç saniye boyunca o diğerleriyle konuşurken ben etrafa bakışlar atıyordum. Bana döndüğünde dışarıyı işaret etti.

"Gidelim." Dışarı çıktığımızda yürümeye başladık. Yalpaladığımı görünce yanıma yaklaştı.

"Çığlık atmaya kalkma sakın." Belimden tutup beni kucağına aldı. Arabaya geldi, kapıyı açtıktan sonra beni oturttu. Kendi de bindikten sonra çalıştırdı. Yola bakarken ayaklarım ağrıdığı için ayakkabılarımı çıkardım.

"Bu elbise de çok yukarı kalkıyor!" Bağırdığımda Baekhyun'un gözü bana kaymıştı. Yutkunduktan sonra yola tekrar odaklandı. Evimi fark ettiğimde Baekhyun'a seslendim.

"Daha partiye gidecektik! Neden buradayız?! İptal mi olmuş?" Beni umursamayan Baekhyun'a sinirle baktım ve kafasına vurmak için yanaştım.

"Seni serseri!" Tam vuracakken arabayı durdurdu. Dengemi kaybedince kucağına düştüm. Beni savunmak için öne atılmıştı ve şuan yüzüne çok yakındım. Gözlerime bakarken kapıyı açtı. Bacaklarımı tutarken ayağıyla arabayı kapattı. Bende düşmemek için kollarımı ona dolamıştım ve bacaklarımı iyice yapıştırmıştım. İki eli de elbise eteğinin altındaydı ve etek fazla yukarı çıkmıştı. Kapıyı açmak için beni duvara yaslamıştı. Gözlerim büyümüş bir haldeydi ve bana bakarken açmıştı kapıyı. Elleri tekrar bacağımı kavrarken titremiştim.

"Ellerin çok soğuk aptal."

Ayağıyla kapıyı kapatmıştı ve anahtarı bir yere fırlatmıştı. Beni odama kadar kucağında taşımıştı. Yatağıma beni bıraktıktan sonra verdiği ceketi üzerimden çıkardı.