on dört

3.3K 178 67
                                    

Koltuktaki yerimi alırken diğerlerine seslendim.

"Bizim bitmemiş bir konuşmamız vardı." Hepsine beklentiyle bakarken kısa bir süre içerisinde anlamışlardı. Ah, bu senkronizasyon!

Bakışlarımız Junhee ve Sehun'u bulurken masum bakışlar atıyorlardı.

"Aslında benim bir suçum yok, Sehun yüzünden." Sehun kaşlarını çatarken bağırdı.

"İkisi de ürkünç herifler, farkında mısın?!" Eliyle Chanyeol ve Joonmyeon'u gösterdi.

"Sen de ürküncün tekisin gerizekalı!" İkisi kavga ederlerken gözlerimi devirerek Baekhyun'a baktım.

"Sen de böyle misin, doğruyu söyle." Bana mükemmel bir şekilde sırıtırken konuşmasına pek odaklanabildiğim söylenemezdi.

"Neden korkayım? Farkındaysan içlerindeki en ürkünç benim, güzelim." Gözlerimi bir kez daha devirirken, omzumdan tutup kendine çekti ve göğsüne yaslanmamı sağladı.

"Bizden ne zamandan beri saklıyordunuz?" Joonhee kendini batırır bir şekilde gülerken kaşlarımı çattım.

"Bir yılcık." Joonmyeon'un gözü seğirmeye başlıyordu.

"Sence de," Sakin bir şekilde konuşuyordu ve daha çok korkmak gerekiyordu bence.

"Oradaki 'cık' kelimesi 365 gün için az değil mi?"

"Dalga mı geçiyorsunuz?! Cidden mi? 11. sınıftan beri birliktesiniz ve haberimiz yok mu?" Jimin gözlerini büyüterek sorduğunda ben de cevap bekliyordum.

"O zamanlar, Sehun'la birlikte olmamızı hiçbiriniz onaylamayacaktınız. Bu yüzden başlarda sakladık, çok zaman geçince de söylemediğimiz için kızacaktınız. Bu yüzden." Sinirle ayağı kalktım.

"Sırf bu yüzden mi?! Şuan onaylamayacaktınız diyerek kaçıyorsun ve kendini haklı mı sanıyorsun?"

"Sehun'u sevmiyordunuz ne yapmamı bekliyorsun Juri. Anlayış gösteremez misin?"

"Mutluluğun için hiçbir şey demezdik gerizekalı! Asıl o zaman anlayış gösterirdik."

"Olan olmuş, bence üstüne gitmeyelim." Baekhyun'a sinirli bakışlarımı yollarken kızlarla aynı anda konuşmuştuk.

"Kapa çeneni!" Oturduğu yere sinerek elini hızla aşağı yukarı salladı.

▪ ▪ ▪ ▪ ▪

Bir hafta geçmişti, dayanamamış ve aramızı düzeltmiştik. Bunun olacağını bildiğim için pek şaşırdığım söylenemezdi.

Şuan ise okulda öğle arasındaydık ve ben onun omzuna yaslanmışken herkesin konuştuğu bir konu aramızda da geçiyordu.

"Yan sınıftaki Jaehwan varya?" Jimin sorduğunda gülerek cevapladım.

"Yakışıklıydı, o mu?" Baekhyun kafama sertçe vurduğunda güldüm.

"Kes sesini."

"Herneyse, vıcıklaşmalarını izlemek istemiyorum, sen devam et Jimin." Yoojin bize bakarken gözlerini devirdi ve bıkkın bir halde seslendi. Ben ona cevap olarak ağzımı büzerken Jimin devam etti.

"Parti için ne yapmayı düşünüyorsunuz?"

"Cadılar bayramı mı?" Kafasını sallarken Sehun Joonhee'ye gülerek baktı.

"Kedi kadınım olabilirsin." Joonmyeon sert bakışlarını Sehun'a yollarken seslendi.

"Hala alışamadım zaten, kes şunu."
Gözlerimi devirdim ve sevgilime döndüm.

"Dişlerini çok uzun yapma." Sırıtıyordu ve yüzünü bana yaklaştırdı.

"Orada seni sessiz ve kimsenin olmadığı bir yere sıkıştırdığımda," Yutkunmaya çalışıyordum ama aşırı hızlanan kalbimden mi kanımdan bilmiyordum, başarısız oluyordum.

"Dudaklarını acıtmamam için mi istiyorsun?"

"SENİN AĞZINA SIÇARIM!" Deminden beri sessizliğini koruyan Chanyeol, sinirle Baekhyun'un kafasına patlattı.

"Sesimi çıkarmıyorum diye, bokunu çıkarma!"

"Ne var! Şaka yapıyordum gerizekalı."

"Partide ensenizde olacağım, buna emin ol."

"Chanyeol! Özgür bir ülke burası, sevgilimi istediğim gibi öperim."

"Yanımda bahsedip durma, git öp o zaman. Sadece 'öp' ama. Gebertirim."

"Bence sen şimdilik, Chanyeol'ü öp. Gidiyorum ben." Ayağı kalkınca seslendi.

"Nereye?"

"Eve."

"Sebep?"

"Karnım ağrıyor." Çenemden tutup, dudaklarımdan öptü. Şunu herkesin içinde yapma diyorum gerizekalı! Yüzüm pembeleşirken yanlarından hızla ayrıldım.

Sınıfa çıkıp çantamı aldım. Geri dönüyorken birisi bileğimden tutup çevirdi. İfadesiz bakışlarım bileğimi tutan, Junhyung'u buldu. Kaşlarım çatılırken elindeki bir şeyi elime tutuşturdu.

"Az önce, senden düştü." Elime baktığımda anahtarlarım olduğunu farkettim.

"Teşekk-" Ben cümlemi tamamlayamadan bir kez daha bileğimden tutuldu.

Fakat bir fark vardı, bu çok daha sertti ve sınıfın dışına sürüklenmiştim.

"Bugün de bileğimi acıtasınız tutmuş." Ben kendi kendime söylenirken kafamı kaldırdığımda sinirli bir Baekhyun'la karşılaştım.

"Ne halt ediyorsun?!" Kaşlarımı çatarken cevapladım.

"Nasıl y-"

"Neden o yavşağın yanındaydın diyorum, yanımdan bunun için mi gittin?"

"Baekhyun, böyle hata yaparak konuşacağına beni dinlemelisin."

"Lanet olsun, o gerizekalıdan nefret ettiğimi biliyorsun!"

"Sadece düşürdüğüm bir şeyi verdi, neden bu kadar büyütüyorsun?"

"Peki, eve git." Sevdiğim gözlerine, ben dikkatle bakmaya çalıştıkça o kaçırıyordu. Saçına dokunduktan sonra mırıldandım.

"Seni seviyorum."

Cevap vermeden gitmişti.

Evet, aralarını bozdum fkeövleve.

Yeni bir hikaye yazmaya başladım, we all fall in love sometimes -jjk- bakarsanız mutlu olurum:)):)

pay the worth | byun baekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin