Yüzleşme

32 6 0
                                    

Bugün olanlar gayet şaşırtıcıydı ama  bu son söylenen akıl alır gibi değildi.Zeynep'in suçlu olmadığına kendi,güçlü kanıtlarla karar vermişti.Acaba bütün bu yaşananlar rüya mıydı,eğer öyleyse en kısa sürede uyanmasının akıl sağlığı açısından en doğru karar olduğuna kanaat getirdi.Uyanmak için giriştiği birkaç teşebbüs sonrası bunların rüya olmadığını anladı.Madem rüya değildi her şey gayet canlıydı,tüm bu olanları etraflıca düşünmeye karar verdi.

Öncelikle İrem'in ajan olmasının öngörülemez olduğunu kabullendi.Amiri haksızlık yapmıştı ve iki ajanına farklı muamele göstermişti.Yine de İrem'in tüm geçmişi ve karakter özellikleri göz önünde bulundurulduğunda ajan olmasının da seri katil olması kadar mümkün olduğunu anladı.Eğer başından beri etrafında ajan olduğunu bilseydi bunun İrem olduğunu da pek tabi çözebilirdi ama onun başından beri dikkatini yoğunlaştırdığı düşünce o sınıfta bir seri katil olmasıydı.Bu yanlış anlaşılmada kendi suçlu muydu emin değildi ama en büyük suç ona değil amirine aitti.

Takip edilme konusunda ise dikkatsizliği barizdi ve hatalıydı.Bütün bu dikkatsizliğe yol açan yegane iki sebep hastalığı ve tamamiyle felsefi bir çıkmaz içine girdiği aşkı sebep olmuştu.Hala iyi bir ajandı ama bu iki sebep en iyi ajanların bile uğraşmakta başarılı olamayacağı ve en azından dikkatsiz davranmalarına yol açacak türden sebeplerdi ki öyle de olmuştu.Emre birkaç ay öncesine kadar kendini de en iyi ajanlar kategorisinde görüyordu ve bu konu özelinde bir fikir birliğine de varılmıştı ama şimdi bu iki özelliğiyle beraber en iyilerle asla yarışamayacağını biliyordu.Takip edilmesi de bunun kanıtı niteliğindeydi.Karşısındakinin de işinde gayet iyi olduğuna karar verdi.

Bile bile bir tuzağın içine girmesi ise onun aptallığından çok cesaretini gösterirdi.Kafasında kendi içinde tutarlı bir plan vardı ve bu plana göre o eve gitmek alınabilecek bir riskti en kötü ihtimalde bile suçlunun kim olduğunu deşifre ederek ölecekti çünkü her zaman telefonu aracılığıyla takip edildiğini biliyordu.Gerçi onu takip etmeleri sadece telefon aracılığıyla olmuyordu aynı zamanda peşine bir ajan takmayı da ihmal etmemişlerdi.

Bütün bu yaşananları bir şekilde aklına oturtmuş ve haklı gerekçeler bulmuştu kendisine ama son gelişmeyi hiçbir şekilde anlayamıyordu.Nasıl olur da Zeynep suçlu olurdu?Zeynep'i izlemiş onunla tanışmış ve her yönüyle değerlendirmişti.O suçlu olmaktan çok uzak,hayatını başkalarının iyiliğine adamış biriydi.Hikayesinde bir eksik yoktu ve tavırlarıyla da bunu destekliyordu.Bir taraftan da İrem'in de çok iyi bir ajan olduğunu ve böyle bir şeyi idda edebildiği için de sahip delillere sahip olduğunu biliyordu.

"Elindeki kanıtların neler?"Emre bunu korkarak sormuştu çünkü Zeynep'in suçlu olması ve bunun da kanıtlanması onu büyük yıkıma uğratırdı.Sadece gözünün önünden bir suçlu kaçırmış bir ajan olması değildi olay o da gayet can sıkıcıydı ama başka bir detay daha vardı.Aynı zamanda aşka inanmamasına rağmen onu bu kadar çelişkili ve karmaşık duygulara sokmuş kişi de bir seri katil olacaktı.

"Onu takip ettim ve..."

"Nasıl yani takip edildiğini anlamadı mı bu deha suçlumuz."Emre deha suçlumuz kısmını bastırarak söyledi ve söyledikten sonra kafasını hafif sağa eğerek İrem'e baktı.

"Sen de anlayamamıştın."

"Farklı şeyler olduğunu biliyorsun kalabalık bir sokakta takip etmekle çok az kişinin bildiği bir çetenin içine kadar takip etmek farklı şeyler."

"Emre onun suçlu olmamasını dilediğini biliyorum ve seni anlıyorum ama hiçbir temenni veya düşünce gerçeği değiştiremez üzgünüm."

Emre bu laflardan sonra duvara bir yumruk attı.Çok sinirli biri sayılmazdı kendini tutamayıp sinirlendiği zamanlarda da bunu içinde yaşayıp halleder asla dışa vurmazdı.Bu onun hayatındaki ilk sinirlenmesi yüzünden etrafa zarar vermesiydi.Zaten hayatındaki pek çok ilkle de bu görevle tanışmıştı buna o kadar takılmadı.Anlık siniri yeniden mantıklı bir şekilde düşünmeye başlamasıyla son buldu.Hemen kendini toparladı ve sakin bir ses tonuyla devam etti.

"Üzgünüm her zaman olan bir şey değil."

"Emre sen iyi misin?"
İrem elini Emre'nin omzuna koymuştu onun yüzüne doğru eğilmişti ve çok şefkatli bir ses tonuyla sormuştu bu soruyu.

"Evet,takip ettiğinde nelet olduğunu anlatabilir misin?"

"Onu 3 gün önce çetenin başka üyeleriyle konuşurken gördüm.Merak etme kalabalık bir yerdi ve deşifre olmadım.Bu fotoğrafı da orada çektim."

İrem Emre'ye bir fotoğraf uzattı fotoğrafta İrem dışında 2 kız ve 4 erkek vardı hepsi İrem ile benzer yaşlardaydı ve Emre hiçbirini daha önce fakültede görmemişti.Fotoğrafta hepsi bir şeye gülüyordu Zeynep ise gülümsemesine rağmen dalgın gibiydi.Bunun ilk bakışta çete üyeleriyle çekilmiş bir fotoğraf olduğunu anlamak zordu çünkü hepsi normal bir şekilde giyinmiş ve normal tavırlar sergiliyordu.

"Diğerlerinin çete üyesi olduğunu nerden biliyorsun belki de normal arkadaşlarıydı.Dışarıdan gayet normal gözüküyorlar.Hem bu çeteden kimse daha önce ifşa olmamıştı."

"Emre hepsini araştırdım.Hepsi benzer geçmişlere sahipler,hepsi bir lise yıllarındayken bir şekilde kaybolmuş ve aileler bir daha haber alamamış.Çetenin taktiği bu o çağdaki insanların aklına girip ailelerinden koparmak."

"Ama Zeynep..."
İrem bu cümlenin devamını çoktan sezmişti.

"O istisna,çeteye nasıl girdiğini henüz bilmiyoruz ama bence nasıl girdiği gayet bariz."

"Babası..."
Emre'nin kafasında her şey şimdi oturmuştu.

"Evet Emre babası bu çetenin lideri ve aynı zamanda bir iş adamı bu yüzden kimse kazandığı paradan,etrafındaki takım elbiseli adamlardan ya da ülkeler arası yaptığı tonlarca sevkiyattan şüphe etmiyor."

Şimdi tüm taşlar yine yerine oturmayı başarmıştı.Zeynep'in aranan suçlu olduğuna itiraz edemezdi bunu da istemiyordu zaten çünkü birkaç saat önce ömründe en çok sevmeye yaklaştığı kişiden şu anda nefret ediyordu.Evet aşk nefrete çok yakındı.Sonra kendi kendine düşünmeye başladı acaba acı gerçeklerdense hayatını kolaylaştırıp güzelleştirecek yalanları tercih mi ederdi?Daha öncesinde bununla ilgili kararı gerçeği eğer işe yarıyorsa bilmek yaramıyorsa sorgulamamak olmuştu.Şu an gerçek işine yarıyordu ama canını da o kadar yakıyorduki bilmek istediğinden emin değildi.Neyse ki isteyip istememesinin bir önemi kalmamış tüm gerçekler bir bir önünde sıralanmıştı artık bunun üstüne düşünmenin de bir faydası yoktu.Düşünme işini emekliliğe şimdiki haline ise hareketi bırakmıştı.Ne yapılması gerekiyorsa onu yapacak aşk defterini de sonsuza kadar kapatacaktı.Geçmişte verdiği kararların ne kadar doğru olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu.Aşk birkaç hormondan fazlası değildi ve eğer neslini devam ettirmek istemiyorsan seni zayıflatmaktan başka bir işe yaramıyordu artık bu tezini yaşadığı tecrübelerden oluşan kanıtlarla da süslemişti.

"Hadi öyleyse yemeğimizi yiyelim daha önümüzde zor bir süreç var.Zeynep'i kandırmak ve içeri sızmak kolay olmayacak."

"Bence düşündüğünden kolay olacak."İrem gülüyordu kafasında bir planlar var gibiydi.

"Neden?"

"Çünkü ben eğer insanları biraz anlıyorsam ve çözebiliyorsam ki bu konuda gayet iyiyimdir.Zeynep sana aşık."

Şizofren AjanWhere stories live. Discover now