Women Mending Nets in the Dunes.

1.4K 281 27
                                    

Kapımın zili ikinci kere çaldığında elim ayağıma iyice dolaşmış açmakla, Changbin'e defolup gitmesini söylemek arasında kalmıştım.

Yine gelmişti.

Onu suçlayamıyordum bile. Bu ilişkideki fazlalık da kötü taraf da bendim.

Kim kime bağımlı hale gelmişti kim kimi ayartıyordu bunu bile bilmiyordum.

"Evde olduğunu biliyorum." dedi kapının ardından.

"Gitmemi istiyorsan bunu cesurca söyle, kapının ardına saklanma."

Söyledikleriyle oturduğum kanepeden hışımla kalkıp çelik kapıya asıldım.

Yüzüne okkalı bir tokat geçirmek bana iğrenç hissettirdiğini söylemek istedim.

Fakat yüzünü ve yüzündeki yaraları görünce ezilen içim yapmak istediğim her şeyi geri plana itti.

"Biliyorum benden nefret ediyorsun."

"Ama nereye gideceğimi bilmiyorum. Gezdiğim her sokak buraya çıkıyor." dedi beni göstererek.

Bir şey diyemedim. Yana kaykılıp içeri geçmesini bekledim.

"Kim yaptı?" dedim yutkunarak. Yüzüne bakamıyordum bile.

"Acıma bana." dedi tok sesiyle.

Benim aksime yüzüme, gözlerime, yüreğimin derinliklerine bakabiliyordu.

Cesurdu.

Benim aksime.

"Sana ne acıyorum ne de senden nefret ediyorum Roma."

Acıdığım, nefret ettiğim kişi kendimden başka biri değildi.

Bendim.

Yüzünü buruk bir gülümseme aldı Changbin'in.

"Bana böyle seslenmeyi bırak."

Dediğiyle güldüm.

Sonra yaralarını sardım.

Kendi kendimi lime lime edip parçam kalmadığını bilerek.

••



Roma. changlixWhere stories live. Discover now