pretty boy • cedric diggory

vingt•

Amos Diggory Bakanlık'ta çalışırdı. Spesifik olmak gerekirse Büyü Taşımacılık Dairesinde.  O yüzden çok fazla mektubu gözden geçirir, sıkıntılı içeriği olanları daha kapsamlı bir araştırma için Gizem Dairesine gönderirdi. Sözün kısası, bu bakanlık memurunun görmediği tip mektup yoktu. Hayalgücü de gayet gelişmiş sayılırdı konu mesleğine gelince. Yalnız Amos Diggory, kaç yıl geçerse geçsin oğlu Cedric'den ilişki tavsiyesi isteyen bir mektup alacağını tahmin edemezdi.

O sabah kahvaltısını hazırlarken bir Hogwarts baykuşunun onu ziyaret etmesiyle oğlundan bir haber geldiğini anlamıştı Amos. Bu sene belki her zamankinden çok haberleşmişlerdi, Cedric babasının olayları gazetelerden değil kendisinden öğrenmesini istiyordu. Özellikle ilk görev sonrası Gelecek Postasında çıkan röportajdan sonra. Koskoca iki sayfada oğluyla alakalı tek kelime göremeyen Amos çılgına dönmüştü. Bir ejderhayla savaşmıştı oğlu koskoca bir ejderha! Ve bir tane bile tebrikler alamamıştı. Hepsi de o Potter çocuğu yüzündendi tabii.

Mektubu ilk açtığında Amos'un gözüne ilk çarpan şey, karmaşık el yazısıydı. Cedric'in el yazısı hep çok güzel olurdu, estetiğe çok önem verirdi ki bu konuda annesine çekmişti. Alışageldiğinin dışındaki bu el yazısından sonra Amos'u şaşırtan diğer bir unsur ise mektubun içeriği olmuştu. Kendi oğlu, ondan ilişki tavsiyesi istiyordu Merlin aşkına.

Amos, oğlunun Hogwarts'taki popülerliğinden haberdardı. Beraber olduklarında rastgeldikleri kızların kıkırdamaları da gözünden kaçmıyordu. Yalnız oğlunun kızlarla ilgili tek bir kelime konuştuğunu da anımsayamıyordu. Bir baba olarak arada sırada ona takılırdı tabii, 'gönül yakması' ve 'kızların dilinden düşmemesiyle' defalarca dalga geçmişti. Cedric ise hiç oralı olmazdı. Gülerek babasını görmezden gelir veya olduğu alçakgönüllü çocuk olarak babasının hayal gördüğünü söylerdi. Şimdi ne değişmişti de yaşlı adamına kızlarla ilgili koca bir mektup gönderiyordu ki?

Mektup uzun değildi, hal hatır sorduktan sonra Cedric babasından 'bir kızı en güzel nasıl bir baloya davet edebilirim' sorusunun cevabını istiyordu. Amos için bir cevap düşünmek zor olmamıştı. Zamanında karısı olacak kızı çay içmeye çağırması oldukça uzun sürmüştü. Emerald Diggory'i ikna etmek için denemediği yol kalmamıştı. Bu yüzden oğluna, annesinde işe yarayan taktiği söyleyerek, yüzünde küçük bir gülümsemeyle baykuşu geri göndermişti. Cedric'in daha önce sevgilileri olduğunu biliyordu ama yaşlı babasından yardım istemesini gerektiren bu kızı içten içe merak etmişti.

Raquelle

"Üzgünüm gençler, size yardımcı olamam."

"Ro, anlamıyorsun! Bu sadece zararsız bir şaka olacak!"

"Evet, Ro. Biz senin en yakın arkadaşlarınız bize yardımcı olmak zorundasın."

"Hiçbir şey yapmak zorunda değilim artı bu yaptığınız gerçekten çok uçuk! Sonuçlarını düşündünüz mü?"

Bir perşembe sabahı ikizler Ravenclaw masasında yanıma gelmiş, sonra da gitmek bilmemişlerdi.

"Aslına bakarsan düşünmedik."

"Evet, düşünmek kısmı senin işin."

"Tamam o zaman, ben düşündüm ve gelmiş geçmiş en saçma en gereksiz en boş şaka olduğu sonucuna vardım!"

"Tam bir oyunbozansın LynLyn."

"Her neyse WeasWeas."

"Iy, bize hiç yakışmadı."

"Ee ilk dersin ne?" George'un sorusuyla Fred de ben de şaşkınlıkla ona döndük. George Weasley'in derslerle günlük konuşma yapması görülmüş şey değildi.