Karanlık, En Güvenli Yerdir

103 14 17
                                    

(Bölüme başladığınız tarihi ve saati yazabilirsiniz.)

(Buraya sevdiğiniz bir sözü bırakabilirsiniz.)

"Gözler, ruhun aynasıdır."

「目は魂の鏡だ。」

Sohbet, Kaytarma Günü odasında devam etmektedir.

Meryem: Herkes o kadar kötü oldu ki bugün ders bile işleyemedik. Çocuğun o halini görseydin bayılırdın. 

Selin: Anlayamıyorum. Nasıl olmuş? Nerede olmuş? Neden? 

Meryem: Kimin yaptığı henüz bilinmiyor tabii. Sonradan kimseyi yaklaştırmadılar oraya. Ben, Tamer'i bulan çocuk seslenir seslenmez koştuğum için ortalık toparlanmadan görebildim. Okulun arka merdivenleri var ya hani, ikinci kat merdivenlerinde korkuluklara yaslanmış haldeydi. 

Selin: Yuh! Orası benim dün uyuyakaldığım yer!

Meryem: Nasıl yani?

Selin: Dün siz çıktıktan sonra tuhaf kullanıcı adına sahip biri geldi. Sapık sapık şeyler söyledi. Merdivenlerde uyurken beni izlemiş, hatta öpmüş. Adını bile söyledi, Tamer'miş! Ben de yarın okulda ona gününü göstereceğimi söyledim. 

Meryem: Kimin yaptığını anlamak için kameralara bakacaklarmış. Biri suçu senin üstüne atmaya çalışıyor olabilir. Bahsettiğin çocuğun gerçekten Tamer'se ve dün söylediği gibi seni uykunda izlediyse işin çok zor. Yarın okula gelmek zorundasın.

Selin: Mutlaka geleceğim. Olay yerini kendi gözlerimle görmem lazım. Peki, şey... Nasıl olmuş? Neden? Ölüm sebebini soruyorum yani. 

Meryem: Bilemiyorum. Ben gördüğümde hem ağzından hem de göğsünden kan akıyordu. Sonra herkes gelince bir daha bakamadım. Hayret, Ayşe de ortalıkta görünmedi hiç.

Selin: Çok korkuyorum.  Ya gerçekten benim yaptığımı düşünürlerse? 

Meryem: Sen yapmadığını biliyorsan hiçbir şey olmaz. 

-Ayşe odaya katıldı. 

-Tolga odaya katıldı. 

Ayşe: Nasılsınız kızlar?

Tolga: Merhaba.

Meryem: Neredesin sen? Bi' kayboldun ortadan, hiçbir yerde bulamadım seni. Bu çocuk kim?

Ayşe: Dün bahsettim ya, yeni enişteniz :) Ama tabii ki böyle bir günde kutlama için getirmedim onu. Kendi anlatsın. 

Tolga: Kusura bakmayın, hemen böyle daldım aranıza. Tamer benim ön sıramda otururdu. Ders zili çaldığında kalktı. Nereye gideceğini sordum, "İşim var." dedi. Gergin görünüyordu. Onun dersi astığını görmemiştim hiç. Birkaç dakika sonra çığlıklar duyunca Tamer'e bir şey olduğunu hissettim. Sınıftan fırladım, kalabalığa yaklaşırken tuhaf birini fark ettim. Siyah bir cübbe vardı, başı da kapalıydı. Ayşe'yle onu takip ettik ama nasıl becerdiyse bir süre sonra izini kaybettirdi. 

Meryem: Bir şüpheli var yani! Senin yaptığını düşünmeleri için pek sebep kalmıyor, Selin. 

Selin: Ben o kadar emin değilim. Yarın Tamer'in öldüğü yere bakmam gerek. 

Ayşe: Gördünüz mü? Sevgilim cin gibidir, her şeyi görür. Beni de gördü ;)

Tolga: Senin gözden kaçırmak mümkün değil ki.

Uykulu Fısıltılar |眠り| (Texting)Where stories live. Discover now