Keine Schneeflocke fällt je auf die falsche Stelle.

2.1K 165 61
                                    

"Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim. ‘Bunun böyle olması lazımdı’ diyordum. Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti."

Sıfır, iki, altı ve sekiz, bir.

Böyle zamanlarda tüm alışkanlıklarımdan nefret ediyorum. Ağzıma yapışmış cümlelerden, benimsediğim kelimelerden sıyrılmak istiyorum. Beni ben yapan her ne varsa fırlatıp bir göl kenarına, saatlerce kayalıklarda oturmak istiyorum ve çıplak baldırlarımla onları uğurlamak... Bana ait olanların gidişini, içimi terk edişini seyretmek istiyorum, ancak böyle arınabilirmişim ve gözyaşlarım ancak böyle süzülmeyi reddedecekmiş gibi.

Oysa bazı alışkanlıkları bırakmak öyle zor ki kalbinin günden güne büyüdüğünü hissediyorsa insan. Yaşamaya devam ettikçe kazandığını, kazandıkça yaşamak istediğini fark etmişse uzun bir zaman sonra. Beni ben yapan o yaşanmamışlıklar değil de ne, sade bir çocukluk anısı mı? Anneme sekiz yaşındayken yazdığım şarkı mı, babamın yüzümü avuçlayan koca elleri mi sadece?

Hayır, her gün lanet okuduğu bir uktesi vardır benim gibilerin; iki ayak, iki el, baş ve göğüs, akıl sahibi olanların. Beni sabahları kendime getiren, hırsı ve azmi sağlayan tam olarak bu içimde kalan işte. Beni ben yapan da öteki beriki değil tam olarak bu yaşanmamışlık.

Herkesin hafife aldığı hayatı derin bir nefes çekerek yaşamaya koyuldum ve yaşım yirmi dört işte.
Hadi kırk yedi daha sonra da altmış beş olsun. Bu nefesi veremeyeceğim.

rly

sigarayı bırakmak kolay, alkolü de.
beni mezara koyarken ciğerlerimi göğsüme yerleştirin.
çünkü ciğerlerimi kucaklamak kolay, kefeni de.

penceremden suratsız uzanıyor ellerim  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin