NORMAL ŞARTLAR

BÖLÜM 9 (dokuz)

Devran etrafı incelerken şaşkınlık ile düşünüyordu. Bu adamın kendisini her yere götürmesini beklerdi ama evine getirmesi, ona bile tuhaf geliyordu.

Oldukça zevkli döşenmiş evde, salonda otururken Ürgen elinde, büyük boy daha önce görmediği bir markası olan işçi şişesi ile salona girdi. Üzerinde bulunan kanlı gömleğinin kollarını geri kırmış, üstten bir kaç düğmesini açarak yanık tenini ortaya çıkarmıştı. Oldukça yorgun bakan gözleri, üzerinde ağır ağır dolaşıyor her ayrıntısını dikkat ile inceliyordu.

Devran, onun kendisine bakan gözlerinden rahatsız olarak, yerinde kıpırdanmamak için zor durdu.

Gözlerini yorgun ama cehenneminden bir şey kaybetmemiş bakışlarına sabitlediğinde vücudu ürperdi. Sakinliği, yaşanacak fırtınanın habercisi gibiydi.

Elindeki şişeyi kafasına dikerek sert bir yudum aldı ve ağır adımlarla ilerlemeye başladı. Devran'ın onu takip etmesi için kafası ile işaret yapmayı da ihmal etmedi.

  Devran, yerinden kalkıp onu takip ederken oldukça gergindi ama bunu dışına yansıtmıyor, soğuk bir duruş sergiliyordu.

Kaçmaya denemeyecek kadar gururlu ve akıllıydı. Dışarıda bir ordu koruma vardı, ayriyeten evin her yerini çevreleyen duvarlar elektrik akımı ile kaplıydı.

Ürgen aşağı kata uzanan merdivenlerden inerken arkasından gelen adam seslerini dinliyor ve ruhsuzca gülümsüyordu. Yapacağı çok şey vardı ama nefes alamayacak kadar halsizdi. İçtiği yakıcı sıvı bile kendine getiremiyordu onu. Merdiven bitiminde, üzerinde ürkütücü işlemleri olan metal kapının önüne geldiklerinde parmağını kapının köşesindeki parmak izi sensörüne bastırdı ve kapı yavaş bir şekilde açıldı.

Devran açılan kapıdan içeri baktı ama karanlıktan dolayı pek bir şey görünmüyordu. Ürgen ona bakarken, gözlerini devirerek içeriye doğru adımladı.

  Karşısındaki adamın sınırlarında dolaştığını biliyordu ama hareketlerine yön veremiyordu. O kadar çok nefret ediyordu ki, ateşlerde cayır cayır yanlışını izlese bile içi soğumayacak gibiydi. Ürgen, hayatı tam  düzene girmişken babasını elinden almış, her şeyini tekrar yok etmişti.

Ona yaptıklarının yanında az bile yapmıştı ibneye.

  Ürgen de içeri girdiğinde kapı aynı gıcırtılar ile kapandı ve bulunduğu yerin ışıkları tek tek açıldı. Devran, aydınlanan oda ile etrafını inceler iken gördüğü şeylerle olduğu yerde kasılıp kaldı.

Oda değil de, depoyu benzeyen ve bütün bir  katı kaplayacak kadar büyük olan mekanda işkence aletlerinden, sex oyuncaklarına kadar her şey vardı.

Kenarda gördüğü zindan ve yatak ile Ürgen'e midesi bulanan bir ifadeyle baktı. Bunları bir kadın ile denemek hoşuna gidebilirdi ama Ürgen'in Arda ile kullanması sinirden kudurmasına ve midesinden ağzına gelmesine yeterli bir sebepti.

Yeraltının korkutucu lideri Ürgen Şahin, erkek siken bir ibneydi, yada siktiren mi demeliydi?

  Gözlerini alayla Ürgen'e diktiğinde onun da gözünü kırpmadan kendisini izlediğini gördü. Sanki aklından geçenleri okuyormuş gibi sinirle bakıyordu.

Ürgen mekanın ortasında bulunan sandalyeyi kafasıyla işaret ederek elindeki şişeden bir yudum daha aldı.

Devran, alaylı gülüşüyle kafasını iki yana sallayarak metal sandalye doğru ilerledi ve oturdu. Dediği her şeyi sorgusuz sualsiz yapmak canını sıksa da, şu anlık yapabileceği başka birşey yoktu.