Özel Bölüm: "Kız İsteme"

1.7K 115 131
                                    

#HüsnüArkanDüşlerSokağı

#FatmaTurgutBirVarmışBirYokmuş

*

" Artık o ve ben, sonsuz bir mutluluğun ilk basamağını çıkmıştık. "

*

Özel Bölüm: Kız İsteme

"Ölüyorum, ölüyorum heyecandan Ekim. Kalbim çıkacak sanki, baksana!" dedim Ekim'in elini sol göğsümün üzerine getirirken. "Küt küt atıyor."

"Sakin ol biraz, fırça gözüne girecek." dedi tek eliyle rimelimi sürmeye çalışırken. "Gelip yardım etsene Amy! Kıpır kıpır, durmuyor bu."

Amy gülümseyen suratını telefondan kaldırıp bize baktı. "Geliyorum, bir saniye."

"Ozan'la mı konuşuyorsun sen? Ben ölüyorum burada stresten, sen konuş! Geliyorlar mıymış bari? Konuşsana kız!"

"Evet, yoldalarmış."

"Al işte ya geliyorlar!" dedim elim ayağım birbirine dolaşırken. Ekim fırçayı kenara bırakıp beni omuzlarımdan tuttu. "Bana bak, eğer bu makyajı bir daha bozarsan tekrar yapmam. Bir sakin ol kızım ya."

"Söylemesi kolay tabi, taktın parmağına yüzüğü. Nikah gününü de aldın!"

Saçlarını arkaya savurup sırıttı. "Aldım tabi, iyi de yaptım."

Belinay ve Serkan'ın düğününün üzerinden çok vakit geçmemişti, onların hemen ardından Mert ve Ekim sözlenmiş, nikah günü almışlardı. Şimdi sıra bizdeydi, bugün parmağıma onun yüzüğünü takacaktım ve bu amansız heyecan beni öldürüyordu.

Kapının sessizce tıklanmasıyla babam içeri girdi ve büyülenmiş gözlerle beni süzdü. "Benim kızım ne zaman bu kadar büyüdü?" dedi duygulu bir sesle.

"Ayhan Amca eğer bu kızı ağlatırsan makyajını sen yapacaksın, daha elimi bile sürmem." dedi Ekim isyan edercesine. Onu boş verip babamın güvenli kolları arasına sığındım. Saçlarımı öptü, koklayıp sarıldı.

"Ben ağlayacağım böyle giderse." dedi babam benden ayrılırken.

"Henüz uçmadım yuvadan, düğüne kadar bir yere gitmiyorum." dedim gülerek.

"Maral, güzel kızım eğer bir şey olur da mutluluğunuz bozulursa bu ev hep senin. Baban ne olursa olsun yanında, bunu unutma sakın."

"Deme öyle baba, Allah korusun."

Aynanın karşısına geçip son bir kez görünüşüme baktım. Bugün sadeliği boş vermiş, allı pullu kıyafetlerle donatmıştım kendimi. Siyah, parlak ve uzun elbiseyi abartılı bir makyajla süslemiştim. Saçımı düzleştirip şekil verme işini de Amy yapmıştı.

"Hadi aşağı inelim o zaman." diyip yerinden kalkan Amy'yi takip ederek aşağı indik. Salona şöyle bir göz attığımda eksik bir şey görünmüyordu. Aniden zil çaldığında düşmemek için koltuğun başını tutmuştum. "Ay geldiler, geldiler! Ne yapacağım? Ekim nasıl, güzel miyim?"

"Çok güzelsin, git kapıyı aç hadi."

"Sen de gel." diyip elinden tutarak onu da peşimden sürükledim. "Hazır mıyız? Açıyorum."

Kendi kendimi gaza getirip kapıyı açtığımda karşımda sırıtarak bakan çift yüzünden tekrar kapatmak istemiştim. "Siz miydiniz?" dedim burun kıvırırken.

"Aa! Geri gidelim istersen, şu triplere bak. Görmemişin sözü olmuş-"

"Üstüne gitme, çok heyecanlı." dedi Ekim, Belinay'ın lafını bölerek. Belinay şaka yaptığını belli ederek gülüp bana baktı. "Çok güzel olmuşsun çingene."

Çoban YıldızıWhere stories live. Discover now