I

4.3K 395 700
                                    

uyumak istiyordum. yorucu bir gün geçirmiştim. şuan tek isteğim eve gidip duş almak ve yatağımda kaybolmaktı.

yorgun adımlarla durağa doğru ilerledim. durağın önünde çıtı pıtı bir kız dikkatimi çekti, yavaşça yanına yaklaştım. üzerinde nar çiçeği, dantelli ve dizlerde biten bir elbise vardı. saçları kısaydı. elbisesinin rengine tezat yüzü solgundu. göz altları morarmış, saçları dağılmış. acaba uykusuz mu kalmıştı? yorgun hâline rağmen güzel olduğunu inkar edemezdim. yorgunken bu kadar güzel olan biri acaba cıvıl cıvılken nasıl olurdu, kim bilir?

yanımdaki kıza hülyalı hülyalı bakarken birden telefonu çaldı, zil sesiyle kendime geldim.

"alo, aşkım?"

aşkım mı? haydaa, sevgilisi mi vardı?

"tüh gitti gül gibi hatun."

sesli mi söylemiştim ben onu, dalgınlıkla yüzümü sıvazladım. sevgilisi olmasa bana bakacaktı sanki. durakta gördüğüm yabancı bir kız hakkında neden böyle şeyler düşünüyordum ben. yavaş yavaş deliriyorum sanırım.

"aşkım, bir daha bu konuyu konuşmayalım lütfen. hayatıma yeni bir sayfa açmamın daha iyi olacağını sende biliyorsun."

tatlı sesiyle söyledikleri tuhaftı. acaba eski sayfası nasıl kirlenmişti de şimdi yeni bir sayfaya ihtiyaç duyuyordu?

iç muhasebemi bir kenara bırakıp tekrar kıza kulak vermeye çalıştım ama çoktan otobüs gelmiş, kız kalabalığın arasına karışmıştı.

zar zor da olsa otobüse bindim, ne kadar kalabalık bir gündü. gözüm hâlâ insanların arasında kızı arıyordu. o sırada arkamdaki teyze bastonuyla bacağımı dürttü, tabiri caizse bacağımı nüfusuna aldı.

"evladım çekilsene, yaşlıyım ben. bu gençlerde de hiç yaşlılara saygı kalmamış, çekil."

"buyur teyzeciğim."

teyzeye kibar bir şekilde yer verdiğim sırada nar çiçekli kıza takıldı gözlerim tekrar, uzaktan kanser rengi bir duvarı anımsatıyordu ruhsuz bakan gözleriyle. bir gülse o duvarda çiçekler açacaktı sanki. gülmüyordu, gülmeliydi. çünkü çiçekler her zaman yeşermeyi hak ederdi.

*

ilk kurgum olduğu için çok heyecanlıyım, hatalarım varsa affola. umarım beğenirsiniz.

buraya okumasını istediğiniz arkadaşlarınızı etiketleyebilirsiniz.

120520-

redamancy | kısa hikâye Where stories live. Discover now