MİNİKŞE (Kitap Oluyor)

79-Kana Bulanmış Çiçek

Gördüğüm rüyadan dolayı gözlerimi açmaya korktum. Hâlâ rüyanın içinde olabilirdim. Ayrıca yüreğim sıkışır olmuştu ya da başka bir yerlerim sıkışmıştı. Gözlerim kapalı olsa da kaşlarımı çatmadan edemedim. Sanki biri beni... Gözlerimi açmak zorunda kaldım, zihnimdeki düşüncenin devamını getirebilmek için. Ben sarmalanmıştım. Sıkışmamın nedeni buydu. Sıkışan yüreğim ferahladı çünkü istediğim kişi tarafından sarmalanmıştım, ona kenetliydim.

Bedir yüzümü izlerken dilimi alt dudağımın üzerinde gezdirdim. Bu hareketim üzerine siyah incileri mümküncesine daha da koyulaştı. Gözleri dudaklarımın üzerinde oyalanırken çaktırmadan bacaklarımı birbirine bastırdım. Değişik hisler beni bu sabah da çepeçevre sarmış, kanım damarlarımın içinde heyecanlı voltalar atıyordu.

"Günaydın," diyebildim sesimi zorlukla içimden çıkararak. Gözlerini gözlerime kaldırdı. O, sevdiğim bakışları yüzümü doldururken içim kıpır kıpır oluyordu. Gece gördüğüm kabusu dahi atlattırıyordu bana. Kollarının arasında olduğum için pek hareket edemesem de göğsüm aldığım derin nefeslerden dolayı coşkuyla yükseliyor, bunun da dikkatinden kaçmadığının farkındaydım.

"Gün henüz aymadı ama seninle şimdiden aymaya başladı. Günaydın." Sabah sabah duyduğum en güzel ses tonuydu. Sesi uykulu değildi. Uyanalı çok olmuş gibiydi. Boynuma dolanan saçı yavaşça çekip tutamı sırtımdan geriye attı.

"Ne zaman uyandın?" diye sorduğumda sesim kısıktı. "Saat kaç?"

"Oldu bayağı. Saat henüz erken. Biraz daha uyu."

"Neden erken uyandın?" diye sorduğumda dudağının kenarı kıvrıldı.

"Seni biraz daha iyi ısırabilmek için yavrum," dediğinde ağzını kocaman açıp beni ısıracak gibi davrandığında gözlerim büyüdü, başımı geri çektim. "Seni daha iyi izleyebilmek için mi demeliydim yoksa?" dediğinde gülümseyip omzumu silktim. "Ama sen omzunu silkersen ben o omzu alır, dişlerimin arasına alır, ham yaparım."

"Bu itiraflar da nedir böyle Bedir Reis? Demek uyurken beni izliyorsun? İnsan ayrılmak üzere olduğu karısını böyle gizlice izler mi?"

"İnsan ayrılmak üzere olduğu kocasıyla böyle yan yana yatarsa kocası da onu gizli gizli izler. Hem gizli olsa ne diye itiraf edeyim? Bal gibi de seni izliyorum. Uyurken yüzünde oluşan mimikleri izlemek keyifli oluyor. Gerçi gece kabus görüyor olmalıydın. Yüzündeki ifadeden pek memnun kaldığım söylenemez."

"Doğrusu gece ben de pek memnun kalmadım gördüğüm kabustan. Biraz ürkütücüydü. Sevimsiz bir rüya. Senin yanında bile kabus görüyorsam vay halime," dedim gülümseyip.

"Oy Şehnaz! Benimle uyuyan insanın gece huzurunu nasıl olur da sağlayamam? Bu gece de birlikte uyuyalım. Seni bu defa memnun edeceğim," dediğinde beyaz dişleri gözlerimi ışıldattı. "Hem bu gece uyumayalım. Daha farklı şeyler yapalım. Sonunda yorgun düşersek uyuruz zaten. O yorgunlukla da kabus da görmezsin. Derin bir uyku..."

Nasıl baktıysam artık daha fazla devam etmeyip kahkaha patlattığında göğsüne vurdum. "Ben kolay kolay yorulmam. Hem yorulsam da kabuslarım bir süre benimle olacak gibi," diye mırıldandım.

"Yorulmaz mısın gerçekten? İddiaya girelim mi? Seni eğer bu gece yorarsam her istediğimi yapacaksın."

Gözlerimi kıstım gecemin sahibine. "Fırıldak mısın sen? Çok müstehcen bu! Beni tanıdığından beri utandırmadığın konu kalmadı. Rahat bırak beni! Terbiyesiz adam."

"Terbiyesiz olduğumu bile bile benimle evlenen sensin."

"Bana boşanma davası açan da sensin. Boşanmak istediğin kadınla neden aynı yataktasın?"