Yapboz

8 0 0
                                    

Her şey kötüye gidiyordu ama Alevin tek yaptığı şey düşünmekti...Eskiden olanları yani enesle olanları...

Sıradan sayılabilecek bir gündü hava sisli ve yağmurluydu.Ne kadar yağmuru sevse de Alev akşamdan ördüğü saçlarını daha Enes görmeden bozulmasını istemiyordu belkide.Annesine bağırdı her zamanki gibi annesi evde bile değildi.Tayfadan arabası olanları düşündü zaten iki kişi vardı Meltem ve Enes.Aklına Meltem yattı,aradı ama Meltem okula gitmeyeceğini dershanede işi olduğunu söyledi.İki seçeneği vardı ya bisikletine binip okula ıslana ıslana gidecekti yada Enesi arayıp onu almasını rica edecekti hem ne kadar kötü olabilirdi?Yol boyunca ne Enes nede Alev sesini çıkarmadı...Bir ara Enes camları açmıştı o kadar.Gerçekten olabilecek en kötüsü olmuştu...

Arabadan indiklerinde tüm okul onlara bakıyordu tabi bakacaklardı son model Mercedesi hangi liseli velet kullanıyordu?Bakanların arasında Enesin biricik sevgilisi silikon vadisi Cemrede vardı. Kız bakışlarıyla resmen Enes ile kavga ediyordu...Alev teşekkür etti hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladı.Enes arkasından Alev'e seslendi ama Alev duymamazlıktan gelip,direk okula girdi.Okulda pikap sesleri duyuluyordu birisi herhalde müzik odasındaki pikapı çalıştırmayı başarmıştı...Ayten Alpman-Tek başına çalıyordu 45'lik  plakta daha önce incelemişti müzik odasındaki plakları.Kimin o eski pikapı çalıştırdığını merak edip müzik odasına doğru yürüyordu,odaya girdi, kimse yoktu.Koridorda Enesin sesleri geliyordu.Birkaç dakika sonra sınıfa Enes girdi.Plak dolabında plaklara bakan Alevin yanına gitti;

Enes:Ne oluyor sana?

Alev: Bir şey olduğu yok aynı ben ama bu soruyu sana sormak lazım malum Cemreyle birlikte olmaya başladığınız günden sonra bizden tamamen uzaklaştın özellikle de benden sahi ne oluyor sana Enes?

Alev saçlarını  bileğine taktığı tokasıyla gelişigüzel toplayacakken Enes ellerini tutar :

Enes: Bırak böyle çok güzel.

dedi tam öpmek üzere Aleve doğru yaklaşmıştı ama her saniye bunun hayalini kuran Alev nedense kafasını çevirip tüm ortamı bozdu. 

Alev: Çıksak mı?Yani dışarı,sınıfın dışına.

Enes (gülümseyerek):Tamam,akşamda hava yağmurlu galiba ben bırakırım seni.

Alev:Bilmem,olabilir, yani bakarız.

dedi Enesin omzuna dokunup sınıftan çıktı.Sonrası malum rutin dersler filan derken Alev hiç bir tenefüse çıkmadı.Okul çıkışı Enes kapının önünde arabasıyla dikilmiş Alevi bekliyordu.Alev Enesi görünce şaşkınlık ve unatçlıktan yüzü kızardı dışarıda yağmur musluktan dökülürcesine yağdığı için ve bu havada otobüste 65+ yaş grubuyla yüz göz olmak istemediği için sabah öpmeye utandığı ilik gibi çocuğun arabasına bindi.Heyecandan elleri titriyordu normalde hiç böyle davranmazdı ama konu Enes olunca...Kemerini takmayı unutmuştu Enes ona doğru uzanıp Alevin kemerini taktı.Yol boyunca kimse ağzını dahi açmadı.Eve varmalarına 2-3 dk kala Enes arabayı kenara çekti;

Enes:Olmuyor böyle sana bakıp da dokunamamak çok koyuyor,bide yanındaki hergeleleri görmek dahada koyuyor.

Alev:Bana da koyuyor ama...

Enes:Ne aması?

Alev: Boşver.

Enes:Beni başından savmaktan sıkılmadın mı?İkimizde birbirimizi seviyoruz...

Alev:Biraz düşünsem olur mu?

Enes kafasını olumlu bir şekilde salladı,Alev arabadan indi.Enese gülümsedi ve yürümeye başladı ama aklı Enes'de olduğu için doğru düzgün yürüyemiyordu bile. Kalbinin atıp atmadığından bile emin değildi.İçindeki his o kadar garipti ki daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştı.Aklıyla karar vermek istiyordu ama kalbi öyle baskındı ki aklıyla kalbinin yer değiştirdiğini düşünmeye başlamıştı.Tek düşünebildiği şey Enes ve olacaklardı.Gerçekten anlatmak çok zor tarif edilemez bir şeydi.Alev bu duyguyu diş ağrısı olarak betimlemişti.Hiç diş ağrısı çekmeyen birisine diş ağrısını anlatmak dünyadaki en zor şey...

18:56                Alevin telefonu çaldı arayan Enes'ti 

Enes:Müsaitsen bana gelebilir misin?

Alev:Önemli bir şey mi ?Şuan pek müsait değilimde.

Enes:Önemli.

Alev:Tamam adresi mesaj at.

Enes:Atıyorum.

Telefon kapanmasıyla Alevin odasına gitmesi  bir oldu.Üzerine yeni aldığı kırmızı dar elbisesi giydi üzerine kot ceketini giydi ve evin yakınındaki taksi durağını aradı.Taksi geldi,Alev arabaya bindi.Evin önüne geldiğinde kalbi öyle bir atıyordu ki bir an bayılacağını düşündü. Alev'e böyle şeyler normal değildi heyecanlanma filan hiç onluk şeyler değildi.Kapıyı çaldı,Kapıyı Enes açtı.İçeriye çağırdı. Alev içeriye girdi ama yukarıdan bir ses geliyordu,Meltemdir diye geçiştirdi salona doğru yürümeye başladı.Taki o sesi duyana kadar.

Cemre:Enes hadi seni  bekliyorum.

Alevin resmen beynine kan gitmişti sinir kat sayısı aniden arttı sabah onu öpmeye çalışan Enes'i şimdi evine kız arkadaşıyla birlikte görmüştü daha önemli ne söyleyebilirdi ki? 

Enes:Meltemin doğum günü çok yaklaştı annem özellikle rica etti ikimiz ayarlayalım istiyormuş.

Alev:Tamam bunun için mi çağırdın gerçekten beni Enes?

Enes :Evet başka bir şey mi olması gerekiyor?

Alev :Yok.Ben en iyisi gidiyim.

Enes:Yolcu etmemi ister misin?

Alev:Gerek yok.

Alev öyle bir bilinmezin içine düşmüştüki ne yapacağını bilemiyordu önüne geşen ilk taksiye evin yakınından uzaklaştı.Kalbi tam bir yapboz gibi tamamlanıyordu tâki Enes yapbozu bozuncaya kadar...

Alev uzaklara dalmıştı.Eskiden olanları neden böyle yaptığını herşeyi düşünüyorduki...
Enes:Alev iyimisin?
Alev:İyiyim.
   ...











ViparyayaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon