XXI

1.4K 143 172
                                    

Kendini fark ettirmemek adına kenara saklanan genç adam son anda bir fotoğraf çekmeyi başarmış, yakalanmamak için onların çıkmasını beklemişti.

Aşağıdaki mikrafondan yapılan anonsla ikili nihayet odadan çıkmıştı. Derin bir nefes aldı genç adam ve kendini toparlayarak aşağıya indi. Onu ilgilendirmezdi ancak Jeno onun arkadaşıydı, ihanete uğradığını bilmesi gerekiyordu. Bu yüzden hiç vakit kaybetmeden söyleyecekti.

Kalabalığın içinde gözleri tarama yaptı. Kürsünün üzerindeki sarışını fark ettiğinde bu gece için geç kaldığını anlamıştı. Jeno sevgilisinin elini tutmuş, etkileyici bir konuşmaya başlamıştı.

"Bu gün buraya gelip beni kırmayan herkese çok teşekkür ederim. Jungkook Hyung benim için sayısız şey yaptı, bende ona küçük bir hediye vermek istedim. Şimdi sizlerin önünde ona tekrar söylemek istiyorum."

İki genç birbirlerine iyice yaklaştılar. Etraftaki çığlıklar eşliğinde küçük bir buse bırakıldı dudaklarına.

" İyi ki doğdun Jungkook Hyung, iyi ki varsın. "

Neşeyle birbirlerine sarılan ikili Jaemin'in midesini bulandırmıştı. Jeno kolları arasındaki bedenin üstündeki başkasını kokusunu almamıştı belki ancak şişmiş dudakları, dağınık saçları ve kızarık boynunu da görmeyecek kadar kör müydü cidden? Bu çocuğun yeni boşaldığı her halinden belliydi.

Genç kadının yanına ulaşan Jaemin, kızın uzattığı kadehi dudaklarına götürdü. İçindeki bu sıkıntıyı patlaması gerekiyordu.

"Ne zamandır birlikteler?"

"Kim?"

"Jungkook ve Jeno?"

"Ah onlar mı... Beraber değiller, geçen yıl ayrıldılar."

"Bu ayrılmış halleri mi?"

Alay edercesine gülen genç adamın gözleri çalan müzik eşliğinde çılgınca içip dans eden ikiliye takıldı. Ayrılmış insanlar bu kadar samimi olmazdı değil mi?

"Onların normal bir ilişkileri yok. Yaklaşık beş yıl oldu onlar tanışalı. Başta abi kardeş gibiydiler fakat Jeno üniversiteye başlayınca ilişkileri yatağa sarktı. İlk dönemlerde çıktıklarını söyleyip klasik bir çift gibi takıldılar fakat aşk anlamında güçlü bir ilişkileri olmadığını söyleyip ayrılma kararı aldılar geçen sene. Birbirlerinin hayatlarına karışmıyor, günleri başka insanlarla geçiyor. Yalnızca arada sırada birlikte oluyorlar. "

Genç kadının tek nefeste anlattıklarını hayret içerisinde dinlemişti genç adam. Bu da  neydi böyle?  Kim böyle bir belirsizlikte yaşamak isterdi ki ilişkisini.

" Peki bu günün amacı ne? "

" Her yıl büyük organizasyonlar eşliğinde Jungkook Jeno'nun doğum gününü kutlar ancak Jeno ilk defa onunkini kutladı. İkisi bu evde birlikte yaşıyordu ama Jeno bir hafta önce ayrıldı bu evden. Yatak ilişkileri de bu günden sonra son buluyor gibi duruyor. Son kutlama gibi... "

Kaşları havaya kalkan genç tekrar sarışına baktı. Öylesine gülüyordu, öylesine eğleniyordu ki şuan bu büyüyü bozmak ona yakışmazdı. Madem son kutlamalarıydı o zaman sarışının bu günün tadını çıkarması gerekiyordu.

" Hadi dans edelim Jaemin. "

Başlayan slow şarkı ile çiftlerin hepsi dans için ayrılan kısma geçmişti. Yanındaki hevesli kadını kırmamak için elini uzattı genç adam ve onu pistin ortasına çekti. Eli genç kadının şekilli beline yerleştirken yavaş adımlarla dansa başladı. Arada gözü yakınında dans eden sarışına kayıyor, sonra yeniden Sujeong'a odaklanıyordu.

"Eş değiştirelim."

Yanlarına ne ara geldiklerini anlamadığı çift ani bir hareketle Sujeong'u kollarından almış, kendini sarışının kollarında bulmuştu.

"Aranız iyice ısınmış anlaşılan."

"Öyle, sonunda kendini bana bıraktı."

"Sevindim senin adına. Ondan epey hoşlanıyordun."

"Bu henüz başlangıç, imrenilecek bir ilişkimiz olacak Sujeong ile."

"Hiç şüphem yok."

Birbirlerini iğnelemeye çalışır gibi konuşan ikili aralarındaki çekime engel olmayarak iyice yaklaştırdılar bedenlerini. Sarışının eli Jaemin'in belini okşarken gözlerini kapatmamak için kendini zor tuttu genç adam. Bu sırada dikkatini çeken bir şey daha vardı. Jungkook şuan gülerek Sujeong ile dans ediyor, onlara hiç bakıyordu. Bir kaç hafta önce tuvalette sıkıştırıp Jeno'ya yaklaşmaması için racon kesen Jungkook değil miydi? Anlaşılan Sujeong'un dediği doğruydu. Ayrılmışlardı belki de tam olarak.

İçinde oluşan mutluluk kırıntılarını anlamlandırmaya çalışıyordu Jaemin. Bu neyi değiştirirdi ki? O Sujeong ile ilgileniyordu, ayrıca eşcinsel değildi, olamazdı.

"Güzel parti."

"Güzel mi cidden? Jungkook pek beğenmedi sanırım. Suratı çok gülmedi."

"Bence güzel, beğenilmeyecek bir şeyi yok."

"Teşekkür ederim, fazlasıyla emek harcadım."

"Belli oluyor... Sence neden mutlu olmadı, bir gariplik mi sezdin Jeno?"

"Beş yıldır onunla yaşıyordum ve aramızdaki belirsizlikler artık son bulsun diye taşındım. Ama o çok kırıldı. Çok mesafeli olduğumu söyledi, benim için çok değerli o ve benim için yaptığı sayısız şeyden sonra onu mutsuz etmeye hakkım yok."

Jeno'nun söyledikleri karşısında kaşları çatıldı gencin. Jeno ona değer verip gönlünü almak için çabalarken mutsuzmuş gibi yapıp hem ona vicdan azabı çektiriyor hem de başkasıyla birlikte zevkten çığlık atıyordu.

Masum suratını inceledi, sarı saçlarını kısaca okşadı Jeno'nun. Yavaşça eli yanağına indi sonrasında. Jeno duygusal biriydi ve hiç değmeyecek biri için böylesine üzülmüş olması canını sıkmıştı genç adamın.

" Seninle bir şey konuşmalıyım Jeno, benimle dışarı gelir misin?"

"Bir sorun mu var?"

"Evet, hem de çok büyük bir sorun..."

Selamlarrrr. Ayol bu bölüm hiç içime sinmedi çok mutsuzum
:( beğendiğiniz mi? Umarım beğenmişsinizdir 💙

wish you were gay //nominWhere stories live. Discover now