Otuz İkiğğ

13.8K 1.6K 380
                                    

Selamünaleyküümm

Nasılsınız canlar? ♥️

Multideki fotoğraf çok hoşuma gitti

Şuan da yağmur yağıyor uyumlu oldu😅

Yıldızı sevmediğiniz biri varsayın ve ona dalınn

E Hadi bismillah

.......

"Siz de iftara kalsaydınız keşke." dedi Selim eniştem.

"Bizim şu ikizler erken yatacak, iftara da kalırsak geç döneriz eve malum bizim yolumuz uzun." dedi dayım Burçin'i kucağına alırken.

"Peki tamam o zaman bir dahakine inşallah."

"Görüşürüz Sümeyye Abla." dedi Burak ve o da yengemin elini tuttu.

"Görüşürüz yeni kuzenler."

"Görüşürüz tabi, çak bakalım." dedi Emre ve çömelip elini uzattı. Burak da ona beşlik çaktıktan sonra Bilal'e bakıp el salladı. Bilal'de gülümseyip göz kırptı.

"Allah'a emanet olun." dedi dayım ve merdivenleri inmeye başladılar.

"Hadi bakalım içerisi soğuyacak." dedi Menuşe Teyze ve kapıyı kapattı.

Bizim aile,Bilal ve ailesi hep beraber burda iftar yapacaktık.

Muhteşem(!)

"Hadi bakayım kızlar sofrayı kuralım." dedi anneannem ve Menuşe Teyze ile beraber mutfağa gittiler.

"Çok acıktım hadi hemen kuralım." dedi Miray ve beni kolumdan tutarak mutfağa sürükledi.

"Dur ya geliyorum, ne çekiyorsun kolum çıkacak." dedim ve mutfağa geçtik.

Annem, Bilal'in annesi ve teyzem de peşimizden geldi.

Teyzem ve Menuşe Teyze yemekleri ısıtırken annem ve Hira de salata yapmaya girişti.Bilal'in annesi de dolaptan tabakları çıkardı ve Miray'la bana uzattı.

"Şey sizinle tam tanışamadık." dedim tabakları alırken.

"Ben Nejla, Bilal'in annesiyim." dedi gülümseyerek.Tatlı birine benziyordu.

"Tanıştığımıza memnun oldum." dedim ve mutfaktan çıktım.

Salona geldiğimde babam, abim,Bilal'in babası ve eniştem sohbete dalmışlardı.Bilal telefonuyla oynuyor,Emre de televizyon izliyordu.Nihat Hatipoğlu açıktı.

Bilal bi ara başını telefondan kaldırdı ve Emre'ye ters ters baktı.O ne biçim bakış öyle! Düşmanlarmış gibi. Onlar kardeş gibi değiller miydi ya!

İftarın yaklaştığını hatırlayıp önüme döndüm.Miray masa örtüsünü havada silkeleyip masaya örttü ve hapşırmaya başladım.

Yav toz alerjim var benim.

"Ya Miray düzgünce niye sermiyorsun şunu." dedim ve hapşırmaya devam ettim.

"Yavru kedi gibi hapşırıyorsun."

Kafamı çevirmemle Emre'nin yanımıza geldiğini fark ettim.

"Ne dalga geçiyorsun ya!" dedim.

Sonunda hapşırmam durmuştu. Miray kendi kendine gülerken tabakları dizmeye başladı.

"Miray mal mal gülme şu tabağı kafanda kırarım ha." dedi Emre kaşlarını çatarak.

"A aa mal mı? Ayıp ayıp!" dedi Miray bağırarak.

Babası duysun diye yapıyordu belli.

Ama babamlar nasıl bir muhabbete dalmışlarsa hiç bakmadılar bile. Bilal telefondan başını kaldırıp bize baktı.

Ben de birşey demeden sofrayı kurmayı devam ettim. Yanıma baktım ve Emre'nin peçeteleri katlamaya çalıştığını gördüm.

"Ya bu ne biçim birşey, katlanmıyor bu." dedi.

"Abi nasıl katlanmıyor ya." dedi Miray.

Yanımıza geldi ve peçetelere bakıp güldü.

"Abi sen uzaklaş burdan, sen bu işten anlamıyorsun." dedi ve peçeteleri düzeltti.

Emre yamuk yumuk katlamıştı çünkü.

Beceriksizzz.

Koca bulamaz bu (jjxjdnxnzbdbx)

Emre de masadan uzaklaşıp tekrar yerine oturdu.

"Miraayy, Hüsna'yı çağır iftar yaklaşıyor!" diye bağırdı Nejla Abla mutfaktan.

"Sümeyye abla benim mutfakta işim var, sen gidip çağır." dedi Miray.

Miray aklını peynir ekmekle mi yedin güzel kızım Sümeyye nasıl gitsin Hüsna'nın yanına güzel yavrucuğum

İç ses Miray seni duyamaz üzgünüm. Ama dediklerinde haklısın.

"Ama Miray ben.."

Lafımı tamamlayamadan Miray mutfağa uçtu.

Hüsna nikahtan sonra yukarı çıkmıştı hemen.

Oflayarak merdivenleri çıkmaya başladım.

Hava yavaş yavaş karardığı için koridor pek de aydınlık değildi.

Koridor boyu yürüdüm. Terasın kapısı açıktı. Hüsna kulaklığını takmış gökyüzünü seyrediyordu.

"İftara çağırıyorlar." dedi.Duysun diye biraz bağırmıştım. Benim geldiğimi anlayınca kaşları çatıldı ve bana dik dik bakmaya başladı.

Anlamıyorum neden hala bana kızgın?

Bence gerçekten psikolojik sorunları var ve bir psikoloğa görünmeli.

Bu olayı bu kadar abartmasının sebebi bu olmalı.

Kulaklığını çıkardı. Yanıma doğru yürüdü.

"Ben gelmiyorum." dedi.

Allah'ım ya!

"Neden ki?"

Sanki bilmiyorsun?! Şapşal Sümeyye.

Onun cevap vermesini beklemeden devam ettim.

"Seher Abla olayını öğrendim ve bence teyzemi suçlaman çok yanlış." dedim bir solukta.

Yanıma daha çok yaklaştı.

"O teyzen bir anda donup kalmasaydı o hala yaşıyor olabilirdi."

"Herkes aynı tepkiyi verecek diye birşey yok.Şoka girmesi ve bayılması onun suçu değil ki."

"O hala yaşıyor olabilirdi." dedi hiçbirşey demeden ve yanımdan geçip gitti.

Evet evet, sorunları var.

Ne diyim Allah yardımcısı olsun.

....

İftar vakti gelmesiyle hepimiz sofraya geçtik.Hüsna mutfakta yemeyi tercih etti. Bu davranışından dolayı annesi ile babasının yüzü asıktı ama yine de iyi muhabbet dönüyordu.

Bilal ile Emre ise kaşlarını çatarak birbirlerine bakıyorlardı. Kavga etmişlerdi belli.Nedenini bilmiyordum.Hira Miray ile muhabbete dalmıştı. Abim de babamlarla sohbet ediyordu.

Biz kadınların da çenesi düşmüştü maşallah.

Çok şükür sorunsuz bir iftar oldu.

..........

Bölüm sonuğğ

Nasıldı?

Okul ortamını özledik miii

Sonraki bölümü bekleyin sjdhdhhd

Oylar verildi mii

E o zaman hadi Allah'a emanet olun


Çarpılcan | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin