3. BÖLÜM - UMUT

40 39 41
                                    

Uмυт, ιηѕαησğℓυηυη вϋтϋη αcıℓαяıηıη мєянємι∂ιя.

Bu günde yoksun, dün olduğu gibi, yarında olmayacağın gibi, diğer günde gelmeyeceğin gibi.. Aslına bakarsan hiç olmayacağın gibi.
Biliyor musun sevgili uzun süredir yadırgıyorum bunu. Ha uzun süre dediğime pek aldırma. O uzun süre senin beni nedenini bile anlamadığım  şekilde terkedişinin  iki hafta sonrası.
Bilmiyorum bu bir kabulleniş mi? Aslında ben hiç bir şeyi kabul edemedim, edeceğimi de pek sanmıyorum. Çünkü nedenini bile bilmediğim bir sebepten "hayatımın en mutlu günü" dediğim günü bana cehennem etti. Şu anlık tek anladığım şey, beni geçici bir heves olarak görüp, kullanıp attığın.. Aslında aşk'tan gözüm kör olmasaydı, belki de bunu fark ederdim. Peki beni öylece kullandıysan, neden benimle evleneceğini söyledin. İşte bunu aklım almıyor.. Senden bunun cevabını almadan yüreğim hep cehennem ateşiyle yanacak.. Ben bu dünyada aşk'ı, mutluluğu hiç bulamadım,ama denizi görünce bulduğumu düşünmüştüm, ama maalesef ki bir tek ben düşünmüşüm, bir tek ben yaşamışım. Ama ben hep o bahsedilen, hep o duyduğumuz kadınlardan olmayacağım. Bir cehennemden kurtulup, başka biri için yanmayacağım. Ben kendi hikayemi kendim yazacağım. Ne celladına aşık olanlar, ne de birinden yara alıp başkasına sığınanlar gibi olmayacağım. Ben bütün kadınlar için örnek olmak, bir köşede ağlamamak, gözyaşı dökmemek, intikam almak, daha sonrasında tek başına ayakta duran bir kadın olmak istiyorum.

°°°°
Sanırım daha saat Sabah'ın 06:00' ydı. Bugün de sabahlamıştım. Gerçi deniz gittiğinden beri yani iki haftadır gözüme uyku girmiyordu. Ağlamaktan gözlerim şişmiş, açlıktan derler ya bir deri bir kemik kalmıştım. Zaman; o kadar değişik bir kavram ki, iki hafta insana bazen çok kısa bir süre gibi geliyor, yine aynı o iki hafta insana geçmek bilmeyen seneler gibi geliyor.. Artık hayatımı eski düzenime sokmam gerekiyordu. Bunun farkındaydım da, düzenimin kalmadığının da farkındayım. Artık deniz için üzülmeyeceğim. Önce etrafı toparladım, sonra denizle ilgili herşeyi toplayıp bir kenara indirdim. Çünkü onları çöpe atmayacaktım. Onları bir kız yetiştirme yurduna bağışlayacaktım. Ama artık bu evde de nefes alamıyorum. Burda kalamazdım. Emlakçıya gidip evi de satmak için konuşacaktım. Ev satıldıktan sonra da o paranın üstüne bir miktar daha para ekleyip kiralık bir ev bulmam gerekiyordu. Kiralık ev bulduktan sonra evi baştan dizmeyi düşünüyorum çünkü bana denizi hatırlatacak tek bir parça görmek istemiyorum daha fazla. Tüm bunları yapmak için hemen hazırlanmaya başlamalıyım, ve ara verdiğim işime de bir an önce geri dönmeliyim. Ben boşanma davaları ile uğraşan bir avukatım ama baya bir uzun zaman önce bazı sebeplerden ara vermek zorunda kalmıştım. Ama tüm bunlardan önce markete gitsem iyi olacak. Yoksa açlıktan öleceğim. Her zamankinden farklı bir şekilde hiç hazırlanmadan üstüme bir hırka alıp çıktım. Arabaya eşyaları koyduktan sonra önce emlakçıya gittim. Evi satılığa çıkarmak istemem hakkında konuşup, anlaştık . Ordan da hemen aceleyle ayrılıp emlakçıya  yakın bir kız yurduna gittim. Ama o kadar dalgındım ki az kalsın arabayla kaza yapıyordum. Sonra kendi kendime bütün bu planları gerçekleştiremeden ölüyordum,diyip acı içinde zorla gülümsedim. Son olarak arabadan inip markete girdim. Birkaç hazır yemek, kahvaltılık ve bir kaç gerekli eşya aldıktan sonra gazete, dergi bulunan reyona gittim.  Sepete Oyalanmak için gazete ve birkaç dergi attım. Gazete de gördüğüm haberle yerimde donup kaldım. Ve içimde birşeylerin parçalandığını, mahvolduğumu hissettim. Gazete de "sosyetenin göz bebeklerinden olan özcanlar ailesinin büyük varisi deniz özcanlar evlilik haberini verdi. " Yazıyordu. Ve yazının altında da deniz ve daha önce hiç görmediğim, tanımadığım bir kadının resmi vardı.

°°°°
Gözümü açtığımda etrafa baktım. Ve hastahane de olduğumu anlamam da pek uzun sürmedi. Doktor içeri girip hastamız nasıl bakalım Dedi. Ve hiç cevap vermemi beklemeden devam etti. Markette bayılmışsınız sizi buraya getirdiklerin de kendinizde değildiniz, korkmayın hiç birşeyiniz yok dedi ve ekledi. Sizi tebrik ediyorum isterseniz eşinizi arayalım dediğinde şok oldum ve anlamadım dedim. Doktor hemen cevap verip hamilesiniz dedi. Ve gülümsedi. Ben Neee dedim istemsizce bağırarak. Sonra kendime gelip eşim yurt dışında ona bu haberi telefonda vereceğim şu anlık dedim. Ve çıkış işlemlerini başlatmalarını istedim. Doktor oda dan çıktı. Bende göz yaşlarına boğuldum. Bir yanım çok mutlu iken, bir yanım kan ağlıyordu. Ama sırf bu masum için denizden intikam alacağıma yemin ediyorum. Ve bu çocuğu doğuracağım. Sırf onun için pes etmeyecek, sırf onun için yaşayacaktım..
Artık çocuk olmadığımı biliyordum ama "yetişkin" de değildim. Çocukluğun neşeli umursamazlığı ve yetişkinliğin acısı ile hayal kırıklığı arasında asılı kalmıştım...

Ƙυмѕαℓ νє ∂єηιz Where stories live. Discover now