23

1.6K 66 7
                                    

Sabah amcamın telefonundan gelen sesle uyanmış sonra da onu uyandırarak odama koşmuştum.

Sanki ben evleneceğim.

Duş aldıktan sonra rahat bir şeyler giyip elbisemi, ayakkabımı, takılarımı ve çantamı alarak arabaya koydum.

Düğün Salonuna gittiğimde Özlem'le birlikte son hazırlıklara yardım edip kuaförlerin ayağımıza gelip kendilerine bir üs kurdukları Belginlere geçtim.

Birkaç saatimi alan işle birlikte kahvaltıyı unuttuğumu Gülşen Hanım'ın düşünüp yardımcıdan bir şeyler istemesinden anladım.

Yine de nereden geldiğini bilmediğim ve saçma bulduğum heyecan yüzünden fazla yiyemeyip sandalyelerin birine geçtim.

Ters dönüp ayaklarımı ve ellerimi uzattığımda bakımım başlamıştı.

İki kişi el ve ayaklarımla uğraşırken biri de hazırladığı maskeyi yüzüme sürüyordu.

Onun işi bittiğinde başka birinin gelip saçımı yıkamasını bekledim.

Yıkama işlemiyle aynı anda biten manikürümle aynanın karşısına geçip saçımın kurutuluşunu izledim.

Daha sonra içerdeki odaya gönderilip üstümdekileri çıkararak yenilerini giydiğim iç çamaşırlarımdan sonra Belgin'in ne ara hazırlattığını bilmediğim üzerinde ismim yazan sabahlığımı giyip kuşağını bağladım.

Tekrar içeri dönüp aynı koltuğa oturduğumda saçlarıma yapılacak olan işlem başlamıştı.

Yaklaşık kırk beş dakika kadar sonra arkamdaki kadının beğeni dolu bakışlarını yakaladım aynadan.

Ama bana değildi. Çıkardığı işeydi.

Ve bence haklıydı da.

Ojelerime geçildiğinde neredeyse hiç konuşmadığımızı fark ettim.

"Bugün burayı sesine yansıttığın heyecanınla sallaman gerekmiyor muydu Belgin? Sen nasıl gelinsin?"

"Çok heyecanlı bir gelinim görümceciğim. Eğer evet demeden bayılırsam amcanın belinden silahı al ve beni orada öldür."

İsteme gününü bile heyecanı yüzünden yarım yamalak hatırlıyordu ve o gün de bayılacak gibiydi.

"İşte ben bu yüzden diyorum Ferman'a bırak Belgin'i ben sana daha iyilerini bulurum diye. Ama bulamam sandı sanırım, o yüzden bırakamadı seni."

"Esin bak farkındaysan henüz gelinliği giymedim, ayağımda da bir topuklu yok. Ve bunlar kolayca yanına gelebilmem için güzel şeyler."

"Ha şimdi de suçlu ben mi oldum? Bak yengeciğim, lütfen aptal olma ve bu düğün de istemene dönmesin. Resmen video çekilmemiş olsa çoğu şeyi hatırlamayacaktın. Hayır anlamıyorum yarın bizimkinin yanında uyanınca ne yapacaksın? Evlendiğini unutup kuzenimi mi vuracaksın?"

Dediğim şeylerin altındaki imayı ben bile çok sonrasında fark ederken Lale Teyze ve Gülşen Annem de dahil herkes kıkır kıkır gülüyordu.

Kızarma görevini anında yerine getirip geçince de Özlem'e döndüm.

"Biricik kuzenimin biricik baldızındaki gerginliğe zaten diyecek bir şey bulamıyorum. Özlem'ciğim itiraf et, senden önce evleniyor diye değil mi?"

Bu sefer Belgin'i de güldürebilmek güzeldi.

"Sadece her şey çok kusursuz olsun istiyorum ve herhangi bir şey de eksik olsun istemiyorum."

"Çok kısa sürede bir düğün organize etmiş olabiliriz ama sorun yok, inan bana. Ve lütfen şimdi biraz gül."

"Hayır ya. Gerçekten bir eksik var gibi hissediyorum."

SİLAH TÜCCARIWhere stories live. Discover now