Bölüm 18

1.3K 81 0
                                    

Bir an tek mutluydum ya!! Sadece tek bir an!! Tabi Derin nadiren mutlu olur. Hemen bu mutluluğun içine edelim değil mi??
Zaten başka ne olucaktı ki?? Hayatındaki sıkıntılar bitti ve sonsuza dek mutlu oldu hikayesi benim için yazılmamış. Bunun farkındayım.
Şu sıçtığım hayata bak ya!hiç bir zaman kimsenin köpeği olmayan ben başkasının köpeğiyle muhatap oluyorum.  Zarfın içinden çıkanları tekrar zarfa koydum. Zarfı da kimsenin özellikle de Cenkin görmemesi için yastığın içine koydum çünkü daha öncede Mert iti için yaptığım bir şeydi ve az kalsın ölümden dönüyordum. Hiç bir şeyden haberi olmayan ve tesadüfle öğrenen Cenk beni ölümden son anda kurtarmıştı. Hileli dövüş yapmışlardı karşımda bir kişi yerine dört kişi ve ellerinde bıçaklar, sopalar vardı. Ayrıca oldukça profesyonellerdi. O anı hatırlamak bile istemiyorum. Mert için katlandıklarımdan bir hafta sonra da aldatılıyorum ve bunca zamana kadar yaptığım her şeyin boş ve gereksiz olduğunu görüyorum. Ne kadar trajikomik! Öyle değil mi??
Ama suç bende. Kendimi tokatlayıp,yerden yere vurmam lazım. Üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verdim;şerefsiz kalan iki kuruşa da beni sattı!!!!
Bir de utanmadan hala arkamdan çeviriyor. Yok delircem ben ya!!
Allahım sabır!Niye bu kadar sınanıyorum. Neden ya?!!!!
Artık isyan ediyorum. Ben bunları hakedicek bir şey yapmadım. Boktan olan hayatım bir an güzelleşirken o anın da içine ediyorlar.
Şu andan itibaren hayatıma rest çektim. İSYANLARDAYIM!!!!!!!

🦋🦋🦋🦋

Hiç uyumamıştım ve şu anda yorgunluktan ölüyordum ama mecburen bütün gün Ateşin yanında olucaktım...
Hızlı bir duştan sonra dolabımda kıyafetlerime baktım. Ateş sağolsun nerdeyse dolabımın yarısını boş bırakmış!!!
Bugün nedense sadece siyah olmak istemiştim.
Siyah dar paça pantolon ve siyah tişört üstüne de siyah kot ceketimi geçirdikten sonra saçlarıma sıkı bir örgü yapıp yüzümü ortaya çıkardım. Silahlarımı kontrol ettikten sonra birini belime birine de bacağımdaki kılıfa taktım. Bazen iki silah taşıyordum ama iş tehlikeli bir boyuta gelmeye başladığı için sürekli iki silah ve yedek şarjörlerler yanımda olmalıydı. Kulaklığı da taktım. Hiç bir şey yansıtmamaya çalışıyordum. Cenk bir şeylerden şüphelenirse bunun peşini bırakmazdı. Daha dikkatli olmalıydım hiç kimseyi özellikle de Cenki bu işe karıştırmamalıydım. Rengim çok solgundu acaba makyaj mı yapsam? İyi de nasıl yapılır bilmiyordum ki!! Hem makyaj yaparsam daha da dikkat çekerim. Zaten makyaj malzemelerim yok!!
Aşağıya indim. Ateş büyük salondaki masada kahvaltısını yapıyordu. Beni görmemesi için hızla mutfağa girdim.  Ateşten uzak durmak istiyordum ama görevden dolayı bu mümkün değildi. Mutfağa girdim.
Aylin ve Yeşim mutfakta işlerini yapıyordu. Aferin Yeşim yellozu!! Nazik uyarıma!!😂uymuş.
Aylin beni görünce gülümseyerek:
-Günaydın Derin Hanım.
-Sana da günaydın Aylin.
Yeşim ise beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Ayy götüm ya umrumda mı? Tabiki de hayır!!!
Bir süre sonra yakışıklım da geldi.
-Günaydın güzelim.
-Sana da günaydın yakışıklım.
Tamam kabul ediyorum ergenler gibiydik ama insanın elinde olan bir şey değil ki!! Siz de sevin o zaman görücem ben sizi!!
Aylin bize gülümsüyordu. Yeşimin suratı daha da düştü. Salak ya!
Cenki yanağından öpücektim ama ortam müsait değildi. Her ne kadar Cenk buna bozulsa da sonradan gönlünü alırdım.
Cenki oturtup ikimize de tost yaptım.
Çay eşliğinde tostlarımızı bitirdikten sonra odalarımıza geçtik. Dişlerimi fırçaladım. Cenk de öyle yapıyordu çünkü bir erkek olmasına rağmen ciddi anlamda kişisel hijyene önem verirdi ve evi sürekli düzenliydi. Tam tersine bu huyunu çok seviyordum.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra hızlıca merdivenlerden aşağı indim ve dışarı çıktım. Cenk gözlüğünü takmış  arabaya yaslanmıştı. O kadar ciddi ve karizmatik duruyordu ki. Gidip adamı bir odaya mı kapatsam napsam? Fazla yakışıklıydı. Ben sürekli katil mi olucam ya?
Cenkin yanına doğru yürüdüğümde kollarını açıp gelmemi bekledi. Çaktırmadan etrafıma baktım. Korumalar bakışlarını başka yöne çevirmişti. Maşallah ne kadar terbiyeliler ya!!
Cenkin kollarının arasına girip sımsıkı sarıldım.
-Mutfaktaki hareketin neydi öyle ? Günaydın öpücüğümü vermedin.
- Bir de günaydın öpücüğü mü? Yok artık. Ayrıca ortam müsait değildi.
-Ortam müsait olsa öpüceksin yani?diyerek güldü. Sarılmayı bırakıp geri çekildim. Omzuma hafifçe vurdum:
-Gıcıklaşma Cenk! Bak döverim seni.
-Sakin güzelim sakin! Öpücüğümü şimdi vermeye ne dersin? Diyerek beni kendine çekti. Gülümsemeden edemedim. Etrafa baktım. Herkes kendi halindeydi. Cenke yaklaşıp hızla yanağından öptüm. Cenk yine bozuldu.
-Bu nasıl öpücük ya!!
-Cenk şansını zorlama istersen. Yoksa bunu bile çok ararsın.
- Tamam tamam sustum güzelim.
O sırada Ateş geldi. Cenk diğer korumalarla ilerdeki arabaya doğru gitti. Tabi göz kırpmadan durur mu?
Ben de Ateşle aynı arabaya bindim. Direksiyon başına geçtim. Ateş arkaya binip telefonuyla uğraştı. O anda dank diye kafama jeton düştü. Güya fake hesaptan işleticektim ben bunu. Acaba vazgeçsem daha iyi değil mi? Sonuçta gerçek bir sevgilim var. Ama yine de merak ediyordum.Hem eğlenceli de olurdu. Zaten cevap vermiş miydi? Bilmiyorum müsait olunca bakarım artık.
Kerem Yalçın şehir dışına çıkmış. Ateşin yeni tuttuğu bir sürü koruma harıl harıl Kerem Yalçını arıyordu. Şu anlık bir tehtit yoktu ama Ateşin başka düşmanları da olabilirdi o yüzden tedbiri elden bırakmamak lazımdı. Düşman gittikçe daha da yaklaşıyordu ve her defasında daha da yakın saldırıyordu.
- Derin özel hayatını görev zamanlarında ve patronun önünde yaşama gibi hakkın yok.
Bunu hiç beklemiyordum. O yüzden baya afallamıştım. Aslında haklıydı. Tabi yine ben durur muyum?!!
-Arkadaş olduğumuzu sanıyordum Ateş. Ayrıca özel hayatımla işimi ayırt edebiliyorum.
-Hayır arkadaş falan olamayız. Dediğin gibi patron-çalışan ilişkisine uyalım. Bir daha böyle bir durumu görürsem sözleşmeyi fesheder size ödediğimin beş katını alırım.

EİEN PROTECTION (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin