Fiveteen

1.9K 208 122
                                    


"Jimin, Jimin. Uyan."

Jungkook söylenerek Jimin'in yanağına hafifçe vuruyordu.

Lunaparkta deliler gibi eğlenikten sonra yorgun göründüğü için onu evine getirmişti.

Jimin hareket etmeye başlayıp yavaşça gözlerini açtıktan sonra parmaklarını iki gözünün üstüne koyarak ovuşturduktan ve esnedi. Etrafa bakınca Jungkook'un onu izlediğini görmüştü. "Neredeyim?" diye sordu tekrar etrafına bakınarak.

"Evimdesin. Bir süre önce
uyuyakaldın, ben de seni buraya getirdim. Hadi kalk, yemek yiyeceğiz. Bizim için bir şeyler yaptım."

Jungkook onu başarılı bir şekilde kaldırdığında Jimin çocuk gibi mızmızlandı. Duvar saatine baktı. 22:45'ti.

"Ne oluyor Jungkook? Beni sadece yemek için mi uyandırdın yani? Yarın uyandırmalıydın." Jimin yarısı açık gözleriyle tembelce başını esnetmeye çalışırken konuşmuştu.

Jungkook sadece Jimin'e güldü ve açlıktan miğdesinin gurultusunu duyarken ise konuştu.

"Hadi ama. Aç olduğunu biliyorum."

Utangaç bir şekilde gülümsemişti Jimin. "İyi, hadi gidip yemek yiyelim o zaman, açlıktan ölüyorum." dedikten sonra mutfağa girdiğinde Jungkook'un birsürü yemek hazırladığını görmüştü. İçini çekip yutkunduktan sonra yanındaki sandalyeye oturdu.

Jungkook mutfağa girdikten sonra iki tabak getirip, sofrayı hazırlayınca ikisi de adeta yemeye girişmişlerdi.
 

-

Yemeklerini bitirir bitirmez Jimin'in yüksek sesle geğirmesi, Jungkook'un kıkırdamasına neden olmuştu.

Jungkook kalkıp Jimin'in yardımıyla bulaşıkları yıkamış, ona dişlerini fırçalaması için yeni bir diş fırçası verdikten sonra birlikte dişlerini fırçalamışlardı.

Bütün temizlik bitince oturma odasına geri dönerken, Jungkook Jimin'in belinden tutup bir yere sürükleyince Jimin şaşırtmıştı.

Jungkook kapıyı açar açmaz Jimin'in gözleri, farklı enstrümanları, ses kayıt cihazını ve müzik aygıtlarını görünce iyice açılmıştı.

Odanın görünüşüne hayran kalmıştı Jimin.

İçeriye girdiler ve Jungkook gitarını eline aldıktan sonra odanın ortasında yere oturup yanını patpatladı.
"Jimin, gel buraya."

Jimin Jungkook'un dediğini yapıp karşısında yere oturdu ve Jungkook'a bakmaya başladı.

"Bir şarkı duymak ister misin Jimin?
Senin için çalacağım." Gitarını ayarlayıp gülümseyerek sordu Jungkook ama Jimin cevap vermemiş, sadece korkutucu bir şekilde Jungkook'a bakmıştı.

Jungkook cevap alamayınca kaşlarını çatıp Jimin'e baktı. Bakar bakmaz ise Jimin ona daha da yaklaşıp gitarını alıp yere koyduğunda yutkundu.

"J-jimin, ne yapıyorsun?" Kalp atışları daha da hızlanmaya başlarken iyice açılmış gözlerle sordu.

"Şşşşt." Jungkook'u susturdu ve baş parmağını dudaklarının üzerine koydu. Genç adamın dudaklarının üzerinde parmağını gezdirdi ve kusursuz olan şekilli dudaklarına baktı.

Jimin bunları yaptığında Jungkook terlemeye başlamıştı.

Jungkook'a iyice yaklaşması burunlarının birbirine değmesini sağlamış, Jungkook'un aklını uçurmuştu.

Jungkook'un gözlerinin içine bakarak fısıldadı."Jungkook, seni şimdi istiyorum. Sen de beni istiyor musun?"

Jimin'in ani hareketine karşılık Jungkook tepki gösterememiş sadece gözleri daha fazla açılmıştı. Cevap vermeden önce yutkundu. Başını yavaşça sallaması, Jimin'in dudaklarını ısırıp Jungkook'un dudaklarına baskı uygulamasını sağlamıştı.

Sol elini Jungkook'un boynuna koyup dudaklarını hareket ettirmeye başladı. Jungkook vücut ısılarının artmaya başladıgını hissederek Jimin'in öpücüğüne karşılık vermişti.

Elini Jimin'in beline atıp kendine çekmesi, dudaklarının tatlı ve nane aromalı tadını iyice alabilmesini sağlamıştı. Jimin'in dili Jungkook'un ağzından içeri sıvışıp, her köşesini keşfediyor ve böylece öpücükleri daha da derinleşiyordu.

Elleriyle Jungkook'un göğsünü sıkıca avuçlayarak keşfettikten sonra daha aşşağı indi ve yavaşça tişörtünü yukarı doğru kaldırdığında, güzel vücudu ortaya serilmişti.

Tekrar öpüşmeye başladılarıklarında bu seferki çok derindi, çok tutku doluydu. Birbirlerinin vücutlarına aç gibiydiler. Jungkook elini Jimin'in kalçasına atıp okşamaya başlayınca Jimin öpücüklerinin arasından inlemeler bırakıyordu.

Jungkook artık vücut ısısına dayanamıyordu, bu yüzden Jimin'in gömleğini çıkarıp öpüşmeye devam ederken kalçalarından tutarak odasına götürdü.

Jimin'i yavaşça yatağına yatırdı ve tekrar dudaklarını öpmeye başladı.
İkisi de öpüşerek ağızlarının her bir köşesini keşfediyorlardı.

Jungkook'un öpücükleri aşşağılara inmeye başlamıştı. Çenesini öperek boynuna inmesiyle Jimin'in zevkten kendini kaybetmesini ve hafifçe inlemesini sağlamıştı. Jimin'in boynunu emerek izler oluşmasını sağlıyordu. Aşşağı inip göğsünü öpmeye başlaması, Jimin'in belinin kavislenmesine ve Jungkook'u kendine daha da yaklaştırmasına neden olmuştu. Bu gece Jimin'e sahip olma düşüncesi sırtına batan tırnakları Jungkook için önemsiz hale getiriyordu. Yumuşak inlemeler büyük olanın ağzından firar ediyordu.

Jungkook, Jimin'in göğüs uçlarını emmeye devam ediyor, aynı anda da Jimin'in kemerini çıkarıyordu.
Öpücükleri Jimin'in göğsünün altına, oradan da karnına inerken Jungkook'un sırtını daha fazla sıkıyordu Jimin. Jungkook, Jimin'in pantolonunun fermuarını açıp baksırıyla birlikte çıkarmasıyla sertleşmiş penisi ortaya çıkmıştı.

Eliyle Jimin'in erkekliğinin etrafını sardı ve tamamıyla emmeye başladı.

"Siktir."

Jungkook'un saçlarından tutarak yüksek sesle inlemişti Jimin.
Jungkook kafasını aşşağı yukarı hareket ettirmeye devam ederken Jimin hissettiği zevkten dolayı belini havaya kaldırıyordu. Nerdeyse boşalacaktı bu yüzden Jungkook durmuştu.

Jungkook da pantolunonun fermuarını açtı ve baksırıyla birlikye aşşağı indirdi. Sertleşmiş erkekliğinden meniler akmaya başlamıştı bile. Jimin'e yaklaşıp tekrar öpmeye başladı dudaklarını.

Boğuk bir sesle konuştu.
"Beni içinde istiyor musun?"

"Sikeyim. Lütfen beni becer."

Jungkook erkekliğini kavradıktan sonra melileriyle kayganlaştırıp yavaşça Jimin'in içine itti.

Jimin yüksek sesle inleyip tırnaklarıyla Jungkook'un sırtını çizmiş aynı zamanda da gözlerinden bir yaş akmıştı.

Jungkook, Jimin'in aklını başka yere çekmek için hala büyük erkekliğini Jimin'in içine iterken dudaklarını öpüp diliyle ağzını keşfetti.

Jungkook'un içinde yavaşça hareket etmeye başlamasıyla öpücüklerinin arasından inledi Jimin.

Jungkook daha hızlı vuruşlar yapmaya başlayınca, vücutlarındaki ter birbirine karışmıştı. Daha fazla hızlanınca yüksek inlemeler ağızlarından firar ediyordu.
Şaplak ve nefes sesleri odada yankılanıyordu.

"Siktir, geliyorum Jimin." dedi ve Jimin'in içindeki hızlı vuruşlarına devam etti. Jimin, Jungkook'u kendine çekince bir inleme daha kaçmıştı ağzından. Jungkook'un sıcak sıvısını içinde hissetmek istiyordu. Zevk almak istiyordu, bunu seviyordu.

"Ahh, siktir, geliyorum." Göğüslerine boşalmış Jimin'le birlikte Jungkook'ta karınlarına boşaldıktan sonra ikisinin inlemeleri tüm odayı kaplamıştı.

Jungkook, Jimin'in yanına uzanıp ağır ağır nefesler alırken elleriyle vücudunu sarmıştı.

Yorgunluk ikisini de ele geçirip birbirlerinin kollarında uyuduklarında, odada duyulan tek şey nefes sesleriydi.

~
1k olmuşuuuuz, çoook mutlu oldum. Beni destekleyip, oy veren, yorum yapan ve okuyan herkese çok teşekkür ederim. Varlığınızla mutlu olduğumu söylemek istedim.❤

VOICE | Jikook [Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin