26. Bölüm: "Ay yüzlü Konçuy"

2.9K 204 1.1K
                                    

♫Günün şarkısı; Hadise- Ömer Başçı - Ah be kadın

Herkes'e merhaba, efendim!🌷

Aslında yazacak hevesim yoktu ama bir şekilde bitirmem gerektiğini bildiğimden dolayı yazıp gönderdim bölümü. 3188 kelime civarı oldu ve aslında devam edecektim ama bir sonraki bölüme sakladım. İyi okumalar!

01. 06 .2020

Şuraya "ben" yazan 5 kişiye ithaf olacaktır.

Ithaf:

yavbahefetpage 

BSG13080888

ciceklioda

nazatacar34

irem_s_

26. Bölüm

İlahi bakış.

Mardin. 28. 02. 2019.

Flashback

Mücahit telefonu hızlı bir şekilde kapatıp apar-topar arabadan indi. Uzaktan kumanda ile arabasını kilitledikten hemen sonra arabayı karşısında parkettiği meyhaneye doğru ilerledi. Adımları hızlı ve temkinli idi. Erik rengi, iri gözlerini kısarak, sağına soluna bakmadan sadece karşısına odaklanmışcasına ilerliyordu. Teşalı idi. Çenesi kasılmış, bakışları iyice sertleşmişti.

Meyhanenin iki kanatlı, ahşap kapısını ittirdi ve içeriğe girdi. İçerisi buram-buram rakı ve sigara kokuyordu. Sigaranın dumanı ortalığı öylesine sarmıştı ki, Mücahit'in erik rengi gözleri bir anlık yanmaya başladı. Kirpiklerini kırpıştırıp kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı. Ardından hızlı bir şekilde bakışlarını etrafda dolandırdı. Uğramak istediği masa, kendisinden uzakta ve tenha bir köşedeydi.

Hızlı adımlarla tenha köşeye doğru ilerledi. Beyaz örtülü masanın arkasında oturan kişi, Yavuz'dan başkası değildi. Kolunu uzatmış, kafasını kolunun üzerine koyarak yüzünü duvara çevirmişti. Buğday sarısı saçları birbirine geçmişti. Diğer eli ile rakı dolu bardağını çeviriyordu.

"Bir menekşe kokusunda, seni aramak varya," diye mırıldanıyordu. "Bu hep böyle böyle gider mi?"

"Neredesin sen lan?" dedi Mücahit, yani nam-ı değer Keşanlı büyük bir endişe ile. "İki saattir seni arıyoruz!"

"Bir kardeş selamında seni aramak var ya," Sesi titredi Yavuz'un. "Bu hep böyle böyle gider mi?

"Yavuz?" Mücahit hemen ona yaklaştı. "İyi misin, aga?"

"Ölüyorum, Mücahit." diyerek Yavuz kafasını masadan kaldırdı ve rakı dolu bardağı kafasına dikti. Mücahit o an arkadaşının kan çanağına dönen masmavi gözlerini görüp irkildi.

"Bu ne lan?" dedi dehşetle. "Ağladın mı sen?" Panikle arkadaşının kolunu tuttu. "Bu gözlerinin hali ne?"

"Ağladım, amına koyayım!" diyerek kolunu çekti Yavuz. "Karışma bana!" Burnunu çekti. "Ya siktir git, ya da otur dinle!"

Mavi UmutlarWhere stories live. Discover now