Sermest: otuz altı

8.3K 908 518
                                    

Tommee Profitt, In The End

15 Temmuz, 2020

15 Temmuz, 2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꧁꧂

Hiçbir şeyi olmayanlara kötü, korumak istenen değerleri olanları kahraman ilan eder olmuştuk. Aslında iki taraf da gözü karaydı ve bir düzenin içinde hapsolmuştu. Melekler, eski itibarlarını geri kazanmak ve intikam almak için savaşıyordu. Şeytanlar ise ellerindekini kaybetmemek... Ve en kötüsü, savaşta masumlar kurban giderdi.

Aramızdan ilk ölen soylu şeytan Rahan Bast oldu; benden nefret etmesi bir yana, hayatında ölümü hak edecek birçok şey yaptığına emindim ama bir baş şeytanın vücut parçalarını, kanlara bulanmış diğer cesetlerin üstünde görmek sorulara yol açmıştı. Kim haklıydı? Doğalarına ters düşüp acımadan öldüren melekler mi yoksa meleklerin çoğunluğunu merhametsizce katleden şeytanlar mı?

Ben savaşırdım çünkü Alanzo Balaam vardı. Bir de Bahram ve nefretim. İçimde güçsüz düştükçe Balaam'ın acı çeken ama sorun olmadığını düşüncelerime fısıldayan sesi aklıma geliyordu. Çok kötüydü, korkunçtu, muhtemelen hayatımın en kötü anıydı ve sırf böyle bir olayı tekrar yaşamamak için ellerimi melek kanına bulayabilirdim. Oysa korkunç bir düzenin içindeydik, çok az kişi bunun farkındaydı ve ellerinden hiçbir şey gelmiyordu. Tarihin tekerrür etmesi kaçınılmazdı çünkü kimse ders almamıştı.

Gözlerimi Troy, Ambrogio ve Meredith'te gezdirdim. Yer altında bir mahzendeydik, uzunca masasının etrafında duruyor ve masada hep hareket halinde değişen savaş planını çevreliyorduk. Astaroth ve Mania da buradaydı. Bast'ın ölümünün sebebinin Shiva'dan kaynaklandığından haberleri yoktu çünkü Balaam onların bunu anlayamayacak kadar toy olduklarını ve haberi duydukları an iç karışıklıkların büyüyeceğini söylemişti. Diabolus, Rimmon ve Tiamat biliyordu; bu yüzden ordularının başlarında hazır bekliyorlardı.

"Diğer peri nerede?" diye sordu, Astaroth.

"Savaşamayacak kadar güçsüz, görüsü onu mahvetti." dedim, olabildiğince sakin kalmaya çalışarak. Benim de içim mahvolmaya yakındı, belli etmedim ama Balaam duydu ve bastırmak istercesine bana baktı. Gözlerinin benimkilere sarılışı ayakta durmamı sağladı.

ALANZO BALAAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin