'Wattys 2019 Fantastik kategorisi kazananı'
(Baş Şeytan Serisi'nin ilk hikayesidir.)
Şeytanlar, doğumlarından önce belki diğer tarafı seçerler diye içlerine erişmiş küçük iyilikle bazı zamanlar merhamet ederlerdi ama bu eylemleri ateşle sırtlarına k...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Orantısız güç, dengelerin şaşmasına yol açar. Onunki ise kıyameti getirmek üzere.
Dünya asırlar boyunca birçok korkunç dönemden geçmiştir ama öylesi vardır ki... Hatırlanması bile tüyler ürpertir, zihni yakar.
Eduran. Ölüm çağı.
On iki ülkenin insanları zehirli çağa Eduran der. Çocuklara anlatılan korkunç masallar hep orada geçer. Havası kapalı, toprağı kurudur; o yıllar ekinler hiç bereketli olmaz. Eduran, insanlık için açlık, veba ve korkudur. Bunları, Eduran'ı başlatan üç kadın temsil eder. Biri hem gaddar hem de kibirli Valeria'dır. Diğeri, onun gibi olmayan her varlığı köle olarak gören Violence'tir. Üçüncüsü ise katil Viviana'dır.
Hiçbir insanın, on iki ülkeyi yöneten üç güçlüyü durduracak gücü yoktur. Dillere destan savaşçıların bile. Onları ancak onlar gibi olan biri durdurabilir. Lakin milyarlarca insan yaşarken insanüstülerin sayısı on dört elin parmağını geçmez ve çoğu insanüstü, üç güçlüye hizmet eder. Drayad, Siren, Selenophile gibi türler ise Üç Güçlü'ye boyun eğmiştir.
Eduran'ın ardından kurtarıcının geldiğine inanılır. Bir kadın. Güçlü, güzel ve zeki olduğu söylenir ama bu terimlere rağmen onu kimse görmemiştir.
Kurtarıcı, üç güçlüyü tabuta kilitlemiştir. Üç tabut da saraydaki tahtın etrafında bulunur; taştandır ama ne açılabilmiş, ne de çatlamıştır.
Böylece insanlık, Üç Güçlü'nün öldüğüne inanır; tahtı devralır, on yıllık uğraştan sonra insanüstülerin çoğunu zindanlara kapatır, öldürür ya da korkuyla saklanmalarını sağlar.
Güzel geçen birkaç yılın ardından insanlar, insan olmaya başlar. Güç kavgaları, tüm yaşanmışlıkları unutturur ve gözünü altınla kibir bürüyen insanlar tahtı kan yuvasına çevirir.
Ama bir gün, vebadan ölenlerin atılmış olduğu ormanlardan gelen ve daha önce hiç görülmemiş varlıklar insanların baş düşmanı kesilir. Örülü surlar güçlendirilir, Korkak Kral ile şaklabanları sarayda saklanır ve zavallı halk savaşa hazırlanır.
Kralın en güçlü, neredeyse insanüstü olduğuna inanılan adamlarının insanlığa olan sadakatleri onları savaşta öncülük etmeye sürükler. Savaşı kazanmayı hedefleyip kralı indirerek tahta başkasını oturtmaya karar verirler.
Ne varki, kimsenin daha önce şahit olmadığı bu yaratıklar her şeyi kaosa sürükler. Toprağa vebayla giren ölüler yeryüzüne canlı çıkmıştır. Buna Üç Güçlünün Laneti denir. Kolay yok olurlar ama sayıları insanlardan çok daha fazladır ve asla yorulmazlar.
Bir kış akşamı, insanlar savaşa hazır haldeyken vebalılar gözü dönmüş bir şekilde saldırır. Ortalık kan ve kuru kemik gölüdür. Birçok kayıp verilir ve verilmeye devam edilir. Vebalılar, insalığa doğru yayılıyorken yapabilecek tek şey son dilekleri etmek olur. Çünkü kazanılması imkansız bir savaştır.
En azından insanlar tarafından.
İşte tam o sırada, Veorra Lazaro, bu sefer kendini göstererek insanlığa ikinci kez yardım etmeyi teklif eder. Ama insanlıktan istediği ve isteğinin altında yatan tehlikeli düşüncelerden kimsenin haberi olmaz.
O, çok kötü bir karar verdi ve siz buna şahit olmak üzeresiniz.
Ama düşünün: İlk şeytan çocuğu olmanın kötülüğünü içinizde barındırıyor olsaydınız, siz ne yapardınız?
꧁꧂
İNKARNADİN'e hoş geldiniz!
*İnkarnadin kelimesi hem kırmızının bir tonu hem de canlanmak, vücut bulmak anlamına gelmektedir.
Veorra Lazaro, Mara/Amari gibi içindeki kötülüğü alaya alarak bastıran bir karakter değil. Bunu durduramıyor çünkü hem bir türün ilk örneği olma gücünü, hem de kontrolsüzlüğünü yaşıyor. Diğer açıdan bakarsak eğer Alanzo olmasaydı Amari'nin gelecekteki hali Veorra gibi olacaktı.
Veorra/Amari:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
