XIX

2.1K 133 76
                                    

Emir

"Damla!"

"Yard-..." Şaşkınlıkla karşımdaki kıza bakarken son sözünü söyleyip bayıldı. Refleks olarak ellerimi açarak onu tuttum. Sesi duyan Tayfun yanıma koşup kızın bir koluna girdi. Kafamı dışarı uzattığımda bekleyen taksiciyi gördüm. Kızı Tayfun'a bırakıp dışarı çıktım. Kız perişan hâlde gelmişti. Yanında para olmadığı belliydi. Parasını verip taksiciyi gönderdim. Tekrar içeri girdiğimde en yakındaki kanepeye onu yatırmışlardı. Aynur teyze ona pansuman yapıyordu. Ben gelince malzemeleri elinden alıp pansumana devam ettim.

Yüzündeki yaraları gazlı bezi çok bastırmadan temizledim. Hala baygındı. Üstünü örttüm. Tayfun'a uyumasını, kızın başında bekleyeceğimı söyledim. Benimle birlikte kalmak için ısrar etse de onu uyumaya ikna etmiştim. Kızın karşısındaki koltuğa oturup beklemeye başladım.

***
(08:32)

Gözlerimi açtığımda koltukta uyuya kaldığımın farkına vardım. Damla ise hala yatıyordu. Aynur teyzenin erkenden işlerine başladığını fark ettim. Dışarıdan gelen sesler bunu belli ediyordu. Tayfun ise daha uyanmamıştı. Damla'nın yanına gidip koltuğun kenarına oturdum. Kısık ses ile ona seslendim. "Damla." İlk seslenişim karşılık bulmamıştı. Tekrar seslendim. Yine duymayınca omzuna hafifçe dokunarak uyandırmaya çalıştım.

Çığlık atarak gözlerini açtı. Çok korktuğu gözlerinden okunuyordu. Hafifçe omzuna bastırıp tekrardan uzanmasını sağladım. "Sakin ol. Güvendesin."

Kendini geriye bırakıp kafasını yastığa koydu. Yüzünü yan tarafa doğru çevirdi. Tekrardan bana baktığında neden bu durumda olduğunu soracağımı anlamış gibi cevap verdi. "Emir bey... Size bunu nasıl anlatırım bilemiyorum."

Gözlerinin içine bakıp ona güven vermeye çalıştım. "Çekinmeden anlatabilirsin."

"Selma hanım... Ben kendisi için çalışıyordum. Şu an yüzünüze bile bakamıyorum. Selma hanım beni sizi takip etmem için tutmuştu. Eski asistanınızı işten çıkmaya da o ikna etti. Kısaca her şey bir tezgah." Dedikleri beni şaşırtsa da artık tepki vermiyordum

Bir süre konuşmadan kızın yüzüne baktım. Her şeyin tezgah olduğunu bilmesem de şüphelerim vardı. "Peki dediğin gibi olsun. Sen bu hale nasıl geldin onu anlat?"

"Dün Selma Hanım ile ona bilgi vermek adına görüştüm. Siz buraya gelmeden önce sizin peşinizden gelmem gerektiğini söyledi. Ama yanından ayrılırken üzerimi ve eşyalarımı aramak istedi. Çantamdan çıkan bir cihazı görünce sinirlendi. Bunun ses kayıt cihazı olduğunu anlayınca benim ona ihanet ettiğimden şüphelendi. Cihazın oraya nasıl girdiğini bilmiyordum. Belki de beni denemek için yaptı. Açıklamaya çalışsam da bana silah doğrulttu. Defalarca yemin ettim. Ama dinlemedi."

Kızı sabırla dinlememe rağmen araya girme gereği hissettim. "Burada olduğuna göre seni orada öldürmemiş. Nasıl kurtuldun?"

Konuşmaya devam etti. "Beni ofisinden alıp adamları ile boş bir depoya gönderdi. Bir süre sonra kendisi geldi. Bana sizinle çalıştığımı itiraf etmemi söyledi. Defalarca söylesem de bana inanmadı. Her sorduğunda ve ben her hayır dediğimde bana işkence denecek kadar ağır bir dayak attı. Sonra adamlarına tembihleyip beni burada tutmalarını söyledi. Ben de şansımı deneyip kaçmaya çalıştım. Adamlardan birini ayarttım. Benim elimi kolumu çözmesini sağladım. Deponun içinde ofis gibi bir odaya girdik. Adamla sevişirken elime geçen sert bir şeyi kafasına geçirip kaçtım. İlk bulduğum taksiye binip buraya geldim. İlk görüşmemizde bana sizin yerinizi söylediği için doğrudan buraya geldim. Büyük ihtimal takip ettiler. Sizi de tehlikeye attım biliyorum ama inanın başka çarem yoktu. Can havli ile nasıl geldiğimi bilmiyorum. Bilmeniz gereken bir şey daha var. Arabanıza takip cihazı taktığını öğrendim."

GÜNAHLARIN GAZABI(GAY)(GERİLİM)(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now