İkinci Sahne

129 9 0
                                    

- İkinci Sahne -


ÖNCEKİ SAHNEDE GÖZÜKENLER - sonra ŞEFİKA HANIM 


ŞEFİKA: (Dışardan) Efendim!

TAHİRE HANIM: Buraya gelsene kızım!

ŞEFİKA: (Odaya girerek) Buyurun anneciğim!

TAHİRE HANIM: Gel benim hanım kızım! Şuraya yanıma otur! Şimdi bey babanla paşanın lakırdısını ediyorduk.

ŞEFİKA: Hanım anneciğim! Şefikacığınızdan o kadar bıktınız mı ki gece gündüz beni evden dışarı atmaktan başka bir şey düşünmüyorsunuz?

TAHİRE HANIM: Şu lafa bak! Dünyada hangi ana, baba evladından bıkar? Biz senin gittiğini istiyorsak ancak senin rahatın, senin iyiliğin için istiyoruz. Ben anneyim kızım, seni dünyada en büyük adamın karısı görmek isterim, ayıp değildir. Bak sen kendi kıyafetini kendin dikiyorsun. Eline dokunan iğnelerin her biri ayrı ayrı benim ciğerime batıyor. Niçin seni hizmetçili, mutlu, zengin görmek istemeyeyim? Allah şimdi ayağımıza bir kısmet gönderdi ki binde bir kuluna nasip etmez. Paşa seni görmüş, güzelliğini beğenmiş, görgünü işitmiş, bir kat daha istek ve hevesi artmış, istiyor. Adamın kimsesi yok. Bu yaşında koca bir konağın hanımefendisi olacaksın. Kırk kişi sayende geçinecek, kırk kişi emrinle oturup kalkacak. Daha ne istersin?

ŞEFİKA: Ah! Keşke Tâbende gibi hizmetçiniz olaydım, her hizmetinizi göreydim de beni bu evden dışarı çıkarmak hatırınıza gelmeyeydi.

TAHİRE HANIM: Kız, öyle münasebetsiz münasebetsiz sözler söyleme. Bey baban sözlerini işitiyor da hatırına başka şeyler geliyor. Az kaldı şimdi senin için kavga edecektik.

ŞEFİKA: Beybabacığım...

HALİL BEY: Fena bir şey söylemedim kızım! Şefika, paşadan pek nefret gösteriyor, şayet gönlü başka birini istiyorsa anlasak da ona göre hareket etsek dedim.

ŞEFİKA: (Kendini tutarak) Beybabacığım! Ben ne adamım ki, gönlüm başka birini istesin. Sizden hiç ummazdım.

HALİL BEY: Kızım, dünyada insanın başına her şey gelebilir. Ne bileyim, maşallah artık büyüdün, mesela sokakta birini görebilirsin.

ŞEFİKA: Beybabacığım, niçin böyle şeyler söylüyorsunuz?

HALİL BEY: Mesela sarı konaktaki İhsan Bey... Güzel delikanlı... Her günde pencerenin altından geçiyor.

ŞEFİKA: Allah bilir, ömrümde bir kere kıyafetine bile dikkat etmedim.

HALİL BEY: Canım dünyada neler olmaz. Mesela... Bizim Ata... Bu kadar vakittir berabersiniz, belki...

ŞEFİKA: (son derece büyük bir gayretle kendini tutarak gayet emin bir tavır ile) A beybabacığım, Ata Bey benim kardeşim değil mi?

HALİL BEY: Gerçekten kardeşin değil a kızım!

ŞEFİKA: (Hiç tavrını bozmayarak) Gerçekten kardeşim.

TAHİRE HANIM: (Halil Bey'e) Gördünüz mü efendim? Bak ne kadar manasız şüphelere düşüyordunuz?

ŞEFİKA: (Kendi kendine) Of... Gönlümde bu kadar kuvvet olduğunu bilmezdim, bilmem nasıl parçalanmıyor?

HALİL BEY: Kim bilir? Dünyada başka insan yok değil a!

ŞEFİKA: Vallahi billahi, sizin başınız için, başka birini düşündüğüm yok.

HALİL BEY: Ey, pekala işte. Ana kız ne yaparsanız yapın! Benim işinize aklım ermiyor, karışmam. 

Zavallı ÇocukWhere stories live. Discover now