"neden sigara içiyorsun?"
"inlemenle aynı sebepten ötürü."
"bunu durduramadığın için mi?"
"kesinlikle."
buna izin verseydi, tenindeki sigara kokusu alışabileceğim bir şeydi.
[ çeviri. orjinali navent_'e ait ]
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
|
Sessizlik.
İkisi de birbirine derin gözlerle bakıyordu. İkisinin de aklından geçen benzer düşünceler kalplerinin heyecanla atmasına sebep oluyordu.
Ve bu garipti.
O anda aldıkları zevk garipti. İkisi de hareket etmek için acele etmiyordu ama birbirlerine dokunmak için can atıyorlardı. Tatlı bir arzu, havada bulut gibi asılıydı.
Bağımlılık yapan bir şeydi.
Kendi yarattıkları bu anı paylaşmaları bağımlılık yapıcıydı. Daha uzun süredir birlikte kalıyor olsalardı işler değişir miydi? O anda, bu hoş duyguyu hissetmeye biraz daha devam ettiler.
Ama, asıl konu ortadaydı ve kaybedecek zamanları yoktu.
"Sana dokunabilir miyim?"
Tereddüt ve korku vardı şimdi. Ama her an tehditkâr düşünceler biraz daha azalıyordu. Şu an ne zamanı ne de yeriydi.
Ufak bir onay, ve sonunda Taehyung'un elleri keşfe çıkmıştı. Jimin'in vücuduna kıyafetlerinin üstünden nazikçe dokunmaya, ellerini gezdirmeye başlamıştı. Jimin'in ona olan bakışlarından hoşlanmıştı. Dudakları açılmış, gözleri büyümüştü.
"Lütfen, daha çok..."
Ve şimdi ellerini Jimin'in gömleğinden içeri sokmuştu. Beyaz teninde daireler çizerek karnından üstüne doğru ilerledi. Parmaklarıyla göğüs uçlarını buldu ve daireleri giderek küçülttü, küçük olanın dudaklarından güzel sesler dökülüyordu. Tahrik etme aşaması Jimin'e yeterli gelmediği için kalçasını yatağa sürtmeye başlamıştı. Taehyung'un farkında olmadan inlemesi hoşuna gitmişti ve bir kez daha yaptı.
"Jimin, sana yardım etmeme izin ver."
Taehyung bunu dedikten sonra elleriyle Jimin'in kalçalarını durması için kavradı. Jimin'in gömleğini çıkarırken dudaklarında küçük bir gülüş asılıydı. Parmakları zaman kaybetmeden göğüs uçlarına döndü ama bu sefer daha sert davranıyordu.
Parmaklarıyla döndürüyordu, sıkıştırıyordu.
"Çok güzel."
Ve Jimin de öyleydi. Zevkten kıvranırken muhteşem gözüküyordu. Ne kadar yavaş gitmek istese de bunu başaramıyordu.
Jimin'in daha fazlasına ihtiyacı vardı ve kim onu bundan mahrum bırakabilirdi ki?
Jimin'i altına aldı ve dudakları çoktan boynunda oyalanmaya başlamıştı. Arada diliyle bıraktığı izlerin üstünden geçiyordu. Derin bir şekilde ince derinin üstünde izler ve öpücükler bırakıyordu. Ve bu Jimin'i çıldırtmaya yetiyordu. Ne yapması gerektiğinden emin değildi. Taehyung ona diğerlerinin yaptığı gibi dokunuyordu ama bu... farklı hissettiriyordu.
