Bölüm 56

35.7K 1.3K 2.8K
                                    

Medya=Ramil': сияй 🖤🖤

Bazı şeyleri kimseye anlatmak istemiyorum
İçimde kalsınlar ve beni boğsunlar diye

°

"Çıkar" diye bağırdı tekrar babam.

Kurduğum hayaller bir bir başıma yıkıldı sandım. Başımı iki yana sallayarak karşı geldim ona. Bu sırada gözyaşlarım yanaklarımı usulca yaladı.

Babamın üstüme yürüyüşüyle oturduğum koltuğa daha da sindim. Adımları yeri döver cinstendi. Oldukça fevriydi her tavrı. Sanki daha fazla karşı gelirsem dövecek gibiydi.Üstüme yürürken elini kolunu sallayıp, öfkeli bir boğa gibi nefes alıp vermesi daha da korkutuyordu beni.

Birden elimi kavrayışıyla gözlerim direkt elimi tutan ellerini buldu. Sımsıkı tuttu avuç içindeki elimi sanki tüm hıncını elimden çıkartmak ister gibi. Amacı belliydi. Anladığım şey daha da dehşete düşmemi sağlarken elimi yumruk yaptım. "Hayır" diye karşı çıktım. "Vermem yüzüğümü"

Ama kıpkırmızı olmuş gözleri gözlerime değdi. Bu öyle bir bakıştı ki daha da korkup sindim yerime. Zira biraz daha zorlasaydım dövecek, vuracaktı sanki. Çünkü bu bakışı tanıyordum, abime vurmadan önce hep böyle bakıyordu.

Ne kadar korksam da yüzüğü vermek istemedim. Açmak istemedim avuçlarımı. Babam vazgeçmemişti . Tek tek parmaklarımı ayrımaya başlamıştı ki annem girdi araya. "Yapma bey" diye yalvarırcasına konuştu. "Ayırma çocukları, yazık etme kızına"

Babamın öfke dolu bakışları direkt anneme çıkarken derin bir nefes çekti içine. Bu yaptığıyla burun delikleri daha da genişlerken, göğsü daha da kabardı.

"Sen karışma" diye tersledi annemi. "Bunun kararını vermek sana düşmez"

Annemin bakışları daha da kırıldı. Gözleri daha düştü. Kendini güçsüz hissettiğini anladım bakışlarından. Bu duygu benim de içimi ezdi. Ben de kendimi güçsüz hissettim.

"Kimse almaz artık kızı" diye mırıldandı annem gözleri dolmuştu çoktan. Babamı ikna etmek için bu cümleleri kurduğu belliydi. "Adı çıkmış derler, kimse istemez"

"Gerekirse çürür bu evde" diye haykırdı babam. Artık tamamen annemden tarafa dönmüştü.

Bu sözler içime bir kor düşmesine sebep olurken umursanmadığım gerçeği dank etti zihnime. Önemsizdim babam için. Bir insan evladını düşünmez miydi? Bu kadar mı değersizdim ki hayatımı bu kadar rahat gözden çıkarabiliyordu?

Gözlerimi kırpmadan diktim cansız bakışlarımı babama. Bugün babam ona hala inanmaya devam eden o küçük kız çocuğunun katiliydi.

"Lütfen" diye mırıldandım son bir güçle. "Yapma baba, bana bunu yapma"

Yalvarırcasına söylediğim sözlerle babamın bakışları anında bana kayarken gözlerimden akan yaşlar dudaklarımı turluyor, gözyaşlarımın tuzlu tadı dilimin ucunu yakıyordu.

Babam ilk başta sözlerimle afalladı. Kısa bir an bakışlarında merhamet, şefkat gördüm sandım. Ama anında kaşlarını çatıp sert ifadesini bozmadı. "Ben nefes aldığım müddetçe" diye söylendi. "Asaf haram artık sana!"

Bedenimin gücü çekilirken soluksuz kalmış gibi hissettim kendimi. Babam parmaklarıma karşı koyamayacağım gücünü uygulayıp yumruğumu açarken tek yapabildiğim insafa gelmesi için dua etmekti. Parmağından ayrılan yüzüğe donmuş bakışlarımı dikerken ağzımı açıp derin bir nefesi doldurdum ciğerlerime. Çünkü burnum çoktan tıkanmıştı.

AKİDEWhere stories live. Discover now