Seonghwa ve Hongjoong üniversitede tanışan iki gençtir, beraber eve çıkmışlardır.
Hongjoong'un kesinlikle çılgın bir kuzeni vardır ve başlarına en çok belayı o açmaktadır. (Wooyoung)
Her gün gürültülü olan 2 odalı evde, iki sessiz insanın sabrı sın...
Yeosang ve Wooyoung mutfağa hazırladıkları kahvaltıya hyunglarını çağırmaya gittiklerinde, ikisi de yorgunluk ve sırt ağrısından kalkamamıştı. Zaten Seonghwa birkaç saattir uyuyordu.
İkisi de zorlukla yataklarından kalktığında, banyodaki işlerini uyuşukça hallederek masaya oturmuş ve kahvaltılarını yapmışlardı.
Yeosang maketi dikkatlice arabaya indirdiğinde, Wooyoung da ikisinin eşyalarını indirmişti. İki büyük olula gitmek üzere arabaya bindiklerinde daha iyi hissediyorlardı.
O kadar emeğin karşılığını almak için profesörle tartışma çıkarmış olsalar da, bütün sınıfa adaletli şekilde puanlama yapabilmesini sağlamış ve fakültenin kahramanları olmuşlardı.
Derslerden sonra eve döndükleri gibi ikisi de diğer vizelere çalışmaya başlamıştı.
Zaten bütün kampüste iki haftalık vize dönemine girmişlerdi. Ev aşırı derecede sessizdi ve sadece yemek yerken konuşabiliyorlardı.
İki haftalık vize dönemi bu şekilde geçtiğinde, sonunda özgürlüklerini kutlamak için dördü birlikte Saturday Bar'a gitmişlerdi. San davet etmişti.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Vize haftasında canı aşırı serecede sıkılan Wooyoung ve Yeosang ikilisi saçlarını boyatmışlardı. Tabii buna sebep olan kişi San'dan başkası değildi.
Choi San'laysa oldukça iyi arkadaş olmuş, yazılı sınavlara beraber çalışmışlardı. Wooyoung ve San arasındaki çekimin herkes farkındaydı, normal arkadaşlıktan fazlası gibiydiler. Yine de kimse bu konu hakkında konuşmayı tercih etmiyordu.
Saat sekiz gibi hepsi hazırlanmış (fotoğraftaki looklar birebir aynı) birer birer odalarından ayrılmışlardı. Hepsi birlikte arabaya indiklerinde, Seonghwa ve Hongjoong arasında kim sürecek tartışması yaşanıyordu. İkisininde araba süresi yoktu.
"Taş- kağıt- makas işinizi halleder bence hyunglarım. Kaybeden sürsün." Arabayı Yeosang veya Wooyoung da sürebilirdi, tabii ikisininde ehliyeti olsaydı. Araba sürmeyi biliyorlardı ama ehliyet sınavlarının yazılılarını bir türlü verememişlerdi.
İlk raounda başladılar.
Taş, kağıt, makas: berabere
Taş, kağıt, makas: berabere
Taş, kağıt, makas: Hongjoong kazandı.
Hongjoong çocuk gibi zıplayarak sevinirken, elindeki anahtarı Seonghwa'ya doğru fırlattı. Oldukça dengesiz gelen anahtarı Seonghwa havada yakalayıp oflayarak sürücü koltuğuna oturdu. Boy farklarından dolayı ortalama şekilde ayarladıkları koltuğu tamamen kendine göre ayarladığında, arabada başka bir tartışma çıkmıştı.
"Park Seonghwa! O koltuğu ayarlamamız çok uzun sürmüştü!" Hongjoong beklenmedik bir anda kelimenin tam anlamıyşa cırlayınca hepsi yüzünü buruşturmuştu.
