Steve Rogers

2.4K 116 60
                                    

Bu bölüm DaniellaMorte ye ithaf edilmiştir.

Steve Rogers

Not; Önceden büyük bir ameliyat geçirdin. Eskiden de askerdin. Ve Clint'in kardeşisin.

Kahve mi içsek ?

Saat sabahın üçüydü. Gene uykusuzluk krizin tutmuştu. Ve eski askerlik anıların depreşmişti.

Telefonuna alarm gelince gene aptal banka mesajlarından biri sandın.

Ama yanlıştı. Ağabeyin Clint seni arıyordu. Hava aşırı soğuk olduğu için mavi bir kazakla pantolonu giyindin ve siyah paltonu üstüne geçirdin. İlaçlarını aldın. Salaş botlarını bir üst merdivenden destek alıp ipleri bağladın.

Dışarıdaki kara aldırmadan motoruna bindin. Galiba bu havada motor kullanacak tek deliydin. En azından senin tanıdığın kişiler arasından.

Brooklyn sokaklarından sıyrılıp. Önce New York'a gittin. Eğer Stark'a uğramadan gidersen o adam evine füze yollardı.

Hafifçe tebessüm ettin. Sahip olduğun az ama değerli insanlardandı. Ve soğuk olan sen bile onun yanında çok gülerdin. Herkes (Clint dahil) onun kötü olduğunu söylerdi. Ama sen onun ne kadar harika biri olduğunu biliyordun. O sadece iyi şeyler yapmaya çalışıyordu. Kimse bunu görmese bile.

Yoksa o ameliyat odasından çıkınca sana neden 1 ay baksın?

Binaya gelip asansöre bindin. Ve laboratuvara indin.

Elindeki çizburger poşetini sallayarak hızla merdivenleri indin.

Güvenlik numarasını girdiğinde sadece sarı saçlı bir adam etraftaki eşyalara uzaylıymışçasına bakıyordu. Ona 'kimsin sen' bakışları attın.

" Stark'ın stajeriysen lavaboda."

" O gerizakalıyla uğraşacak kadar sabırlı değilim."

Adam kafasını yere eğip güldü.

" Bu biraz kaba olacak ama, kimsin?"

Şaşkınca sana baktı.
" Kaptan Amerika."

" Kusura bakma senin döndüğün zamanlar Suriyedeydim. O yüzden bizimkiler gene uyduruyor sandım."

" Suriye?"

" Askerim... Yani askerdim geçen yıla kadar."

" Annen baban mi karşı çıktı?"

" Sanırım umurlarında değildim zaten kim kışın çöp konteynırına bıraktığı kızını önemser ki?"

" Ben özür-"

" Bu beni üzmüyor Kaptan beni umursamayan biri için neden üzüleyim?"

" Ailesizlik zor olmalı?"

" Ailesiz olduğumu kim söyledi?"

" Annen baban pek umrunda değil sanıyordum?"

" O kadın mı?( hafif kahkaha) Onların benim ailem olması için paralel evren falan lazım. Ama abim Clint var, kızılım Nat var, Tony var... Onlar benim ailem."

" Sen şu meşhur Clint'in kardeşisin...
Y/N Barton."

" Namım sizi geçemez Bay Rogers."

" Evet ihtiyar kalkanın son düzenlemeleri neredeyse bitti say- Y/N!"

Birbirinize sarılmıştınız.

" Yaşıyor muydun sen? Clint olmasa ölüp ölmediğini bile bilemeyeceğim. "

" Silah, savaş ve bomba seslerine alışınca. Sivil hayata alışmak için ne yapsan boş."

" Artık alışsan iyi olur çünkü o ameliyat masasında seni beklerken geçirdiğimiz saatler kalp krizi geçirdim."

" Biliyorum hemşire Clint'e ve sana yarımşar kutu sakinleştirici yapmış. Ki kutuda 10 tane falan varmış."

Siz ikiniz gülüşürken Steve çıkması gerektiğini düşünüyordu. Ama bir şey sende ki bir şey onu sana çekmişti. Ve o anlar bunun ne olduğunu anlamasa da sonradan kainatın en güçlü laneti olduğunu anlayacaktı.

"İhtiyar kalkanın birkaç saati var bekler misin yoksa Clint'e mi gidersin?"

" Öncelikle bana ihtiyar demeyi kes. İkinci olarakta beklerim."

Aklına gelen fikiri seslendirerek Stev'e teklifte bulundun.

" Fazladan biraz çizburger almıştım beklerken bize katılmak ister misin? Sonra birlikte gideriz Clint'e? Ben de gideceğim."

Normalde bu teklifi başka bir kadın yapsa reddederdi. Ama bu sen olunca teklif ona gayet cazip gelmişti. Ve kabul etti.

" Aman Tanrım ilk defa bir kızın flört teklifini kabul etti. Tamam Y/N mükemmel ötesi de ihtiyar başına taş mı düştü?"

Diyerek Tony her zaman ki gibi ortamı provake etti.

İkiniz de ona kötü bakınca. Elini ağzına götürüp görünmez bir fermuar varmış da o da onu kapatıyormuş gibi hareket etti.

Kısa bir sürtüşmenin sonucunda menüleri ısıtıp yediniz.

Ve öğrendiğin bir şey daha varsa oda şuydu;

Bu havada motor kullanacak ikinci bir deli varsa oda Steve Rogers'dı.

Yemek yedikten sonra sen ve Steve motorlarınıza bindiniz. Stark'ta -sözde- sizi takip etti.

Çiftlik evinde Pepper da vardı.
Arkadaşına sarıldın. Ve Laura'nın neredeyse üstüne atladın. Abin seni sarılınca -boyun ondan kısa- çevresinde döndürmüştü.

Akşam ailece yemek yemiştiniz. Tüm kadınlar mutfakta konuşuyordunuz.

Luna ;
" Steve'le sen, sizce çok tatlı bir çift olmazlar mı?"

" Saçmalama Luna abla." Dedin. Makineye bulaşıkları dizerken.

O sırada Steve elinde tepsiyle gelmiştir. Ve sesizce tepsiyi bırakır.

" Tatlılar çok güzeldi Laura ellerine sağlık. "

" S/A yapmıştı tatlıları?"

" Sorun değil. Afiyet olsun Steve."

Ona gülümsediğinde kızlar çaktırmadan yavaş yavaş çıktı.

" Şey ben seninle kahve içmek isterim. Tabi sen de istersen."

" Tanrım sonunda rahibe birine yazıyor kahveler benden. "

Diyerek başından beri Steve'in seninle konuşmasını bekleyen Bucky.

İstek ve öneriler.

Sizi seviyorum.

Hayırlı Bayramlar.

Ve bizde cenaze üstüne kurban bayramı olduğu için işler karışık. Bu yüzden moralim ve ilhamım sıfır umarım bu kötü bölüm için kızmasınız.

MARVEL İLE HAYAL ETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin