Özel Bölüm

128K 5.6K 5.2K
                                    

Merhaba. 🙂

Bu geçmiş içeren özel bir bölümdür.

Keyifle okuyun.

....

Elimi vitesin üzerinde duran elinin üstüne koyarak parmaklarını tuttum. Bana bakıp küçük bir gülümseme sunduktan sonra tekrar önüne döndü ve oldukça yavaş bir şekilde arabayı sürmeye devam etti. Onların mahallesine yakın bir yerde arabayla turluyorduk. Bayram günü her yer oldukça kalabalık olduğu için arabanın içinde öyle geze geze ilerliyorduk. Hem başbaşa, hem daha sakindi.

"Bayadır görüşemiyoruz." Deyip gülümsedim ona bakarak.

Onur..

Benim sanırım en çok kalbimi titreten erkekti. Onu görmeyince özlüyor, görünce bile yetmiyordu. Zaman o kadar çabuk geçiyordu ki yanında ne ara bitti anlamıyordum bile.

"Sen evden çıkamıyorsun ki." dedi bana bakıp gülümseyerek. "Ben mahalleye geleyim diyorum-"

"Olmaz.." diyerek ani bir çıkışla sözünü kestim panikle. Yaslandığım yerden çok ani bir çıkışla kalktığım için tekrar geri yaslandım.

"Yani olmaz ki.." dedim incecik bir sesle ona bakmayı sürdürerek. "Mahallede biri görür bizimkilere söyler. Zaten lise son bu sene. Seneye üniversitede istediğimiz gibi rahat rahat takılırız."

"Sizinkiler izin verecek mi?" Diye sordu alaylı bir gülümsemeyle tek kaşını kaldırarak. Tekrar yola döndüğünde ben cevap vermeden sordu kendi cevapladı. "Sanmıyorum vereceğini. Biz başka şehire de gitsek onlar senin peşinden gelir. Biz de yine ayda yılda bir buluşuruz."

Böyle dalga geçer gibi söyleyince bozularak gözlerimi devirdim ve elimi çektim.

Sanki ben istiyordum bu durumu. İzin almak oldukça zordu. Hele lise son diye sınav stresinden üzerimde iyice bir baskı varken Onur'un böyle yapması moralimi daha da bozuyordu. Defalarca kez konuşmuştuk ama hiç bir şey değişmemişti.

Camdan dışarı çevirdiğim bakışlarımla. "Gülfem.." dedi elimi tutmaya çalışarak. Bozulduğumu anlamış olacak ki ses tonunu düzeltmiş daha yumuşak bir ton seçmişti kendine.

Omuz silkince tekrar "Gülfem.." diyerek uzattı adımı ve parmakları gıdıklar gibi bileğimden kolumun üzerinde dolanmaya başladı.

"Onur.." dedim kolunu itmeye çalışarak.

"Gülfem.." dedi tekrar aynı çocuksu tavırla parmakları kolulumun üstünde dolanırken. Gülmemeye çalışıyordum ama o kadar zordu ki. Hele o böyle hemen ses tonunu falan değiştirince beni yumuşatma çabasına girince hemen yelkenlerim suya iniyordu. Unutuyordum.

Aniden el frenini çekmesiyle sarsılarak ona doğru döndüm. Bana bakarak "özür dilerim.." deyip gülümsedi ve bedenini de bana doğru çevirdi. Elini boynuma atıp saçlarımla oynarken "seni özlüyorum.." dedi sıcacık bir sesle, eriyorum sandım. "O kadar özlüyorum ki dayanamıyorum."

Onur bana beni özlediğini söylüyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.

"Bir de şu sizin okulda ki Murat her gün senden bahsetmiyor mu görüyorum Gülfem'i öyleydi böyleydi diye. Ayar oluyorum.." diyerek surat astı.

Sinirlenmiş miydi o, bozulmuş muydu? Kıskanmış mıydı beni?

"Sende gözü falan yok değil mi onun?" Diye sormasıyla kafamı iki yana sallayıp gülümsedim.

Aşiyan (Kitap Oldu) Where stories live. Discover now