Anlamamis gibi suratima bakti. Anlamasini bekleyemiyordum zaten. Durup oylece gozlerine baktim. Biz neden buradaydik. Neden O yanimda ? Neden ben Ondan kactikca kendimi Onun yaninda buluyordum ? Neden kacamiyordum ? Cok anlamsiz. Su an onun gozlerine bakip huzur buluyordum. O gelene kadar icimde korku, endise vardi. Su an ise sadece huzur var. Sadece onun gozleri var. Kendimi ne kadar cekmeye calisirsam o kadar derine cekiyordu gozleri. Onun icin yaktigim ateste kendim yaniyordum. Cikmaya calistigim karanlikta kayboluyordum.
O da benim gozlerime bakinca kipirdandim. O gozlerime boyle bakinca kendimi ciplak gibi hissediyordum. İcimde ki huznu, sevinci, aski hic biseyi saklayamiyordum. Duygularimin hepsi onun gozlerine akiyordu sanki. Kendimi teselli etmeye calistim. Nasil olsa anlamiyordu. O'na olan sevgimin yuceliginden bi haberdi. Anlasaydi zaten utanmaz miydi? Su an boyle gozlerime bakabilir miydi? Nefret etmez miydi kendinden. Bana yasattiklari yuzunden pisman olmaz miydi ? Benim onun yaninda oldugum gibi O da benim yanimda olmaz miydi ?
Yapamaz miydi ? Bi defa da beni sevmeyi deneyemez miydi ?
Gozlerini gozlerimden cekip ayaga kalkti. Basi dondu dusecek gibi oldu hemen kolunu tuttum. Once bana sonra kolunu tuttugum elime bakti. Kolunu cekip arkasini dondu.
" Gidiyorum."
" Neden ? "
" Burada kalamam "
" Baska yerde baska bekleyenin mi var ? "
" Blmm"
" Bilemedigin bisey yok. Neden gitmeyi istiyosun o zaman ? "
" Oyle olmasi gerekiyo."
" Gercekten gitmeyi mi istiyorsun?"
" Gitmeliyim."
" Neden ? "
" iste."
" Bu mu? Gitme sebebin bu mu ? Daha afilli bi bahane bulamadin mi ?"
" Anlamiyosun."
" Neyi anlamiyorum ? Kim kimi anlamiyo ? Sen... Sen beni anlayabiliyor musun ? "
" Anlamam gereken ne var ?"
" Bu soruyu bana soruyorsan bi onemi yok anlamasana olur. Git... Hadi kimse seni bekleyen bekletme. Yolun acik olsun."
Arkami donup kosmaya basladim. Bagiramadigim haykiramadigim sozcukler bogazimda hickiriga donusuyordu. Biraz daha tutarsam goz yaslarimi gozumde aleve donusecekti. Hala kosuyordum. Alip da veremedigim nefesler cigerlerime batiyordu. Gidiyordu... Soylemistim O giderse benim tek basima ne anlamim vardi ? Yarim kalmistim. Ne zaman tam olmustum ki ? Bencildim. Benimle kalsin gitmesin istiyordum. Beni sevmeyebilirdi. Bunun icin onu zorlayamazdim. Ama yuzunu benden esirgememeliydi.
Durdum. Onumde uzanan kocaman bi deniz vardi. Berrakti. Sonsuzdu. Sonunu bilmedigim bu oyuna sonu olmayan biseyle son vermeliydim belkide. Onun bekleyeni vardi. Belki benimde vardi. Ama bunlar benim icin yeterli degildi. Affederlerdi beni. Yaparlardi demi ? Semih anlardi beni Melis biraz kizardi belki. Hatta ölunun arkasindan konusulmaz ilkesini umursamayip avazi ciktigi kadar kufur ederdi. Ama anlardi. Neden yaptigimi anlardi. Affederdi.
Affederlerdi....
Kollarimi iki yanima acip gozlerimi kapadim. Dalga sesleri icimi avuturken. Son bi veda etmek istedim. Arkamda kalan herkese.
Biliyorum. Hepiniz seviyorsunuzdur beni. Belki az belki de cok. İcinizde benim icin belki de hayatini verecekler var. Ama bu O degil. O sizin kadar fedakar degil. Bisey istiyorum sizden son bisey... Ölunce kalbimi Ona nakledin. O' da ogrensin sevmeyi. Bu hali cok can yakiyor. Belki o zaman yaktigi canlarin nasil yandigini anlar.
Umurunda bile degilim. Deger veriyormus bana. Sahi Semih neye dayanarak bunu soyledin. Bana deger verdigi icin aldigim nefesi istedi demi. İstemeklede kalmadi ki. Gitti... "Ardimda ne biraktim" diye dusunmeden cekip gitti. Benden baska kim beklerdi ki Onu. Kim severdi benim kadar ?
Yolum uzun. Daha denizler asacagim. İsigi yamaclarimi aydinlatmadigi icin bu efkarim. Bak saat hoscakal'i gosteriyor. Gitme vakti . HOSCAKAL...
Kendimi one dogru savurdum. Sonrasinda tek hatirladigim bedenime carpan suyun cikardigi aci ciglik.
Gidiyordum. Bu defa ben gidiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ölümsüzlüktür
Teen FictionHayatında bir defa bile gercekten sevilmemiş olan genç kızı sevebilecek tek bi kişi vardı. Varlığını ısrarla yok eden Cem Göksoy. O ne kadar bitirdiğini düşünsede karşısında küllerinden doğan bi genç kız vardı. Ve fısıldadı kulağıma; "Ben seni yak...