39. BÖLÜM

3K 102 7
                                    

Şirin'in ağzından:

Hazar:
- Mirza sen bizi yanlış anladın biz arkadaşız.

- Nasıl arkadaşlık bu?

Demiş ve hemen Hazar'ın boğazına yapışmıştı.

- Nasıl yaparsın Hazar? Bana nasıl ihanet edersin? Bana söz vermiştin kız kardeşine kız kardeşim gibi bakacağım diye sözünü neden tutamadın?

- Sana ihanet etmedim Mirza. Ben kardeşine bacım gibi baktım ama aklımda bacım olarak kalsa da kalbim öyle demiyor Mirza.

- Benim yanımda nasıl böyle şeyler dersin sen?

Aralarına giremiyordum karnıma çarparlar diye, evde çocuklar dışında 4 kişiydik.

Çocukları korumalara emanet etmiştim hemen. İçeri geçtim tekrardan. Berfin zaten ağlıyordu. Hiç bir şeye müdahele edemiyordu. İkisi de ne de olsa sevdikleriydi. Biri abisi, biri sevdiğiydi. Ne de olsa haklıydı araya girmemekte.

- Haklısın Mirza. Sen de haklısın engel olamadım kalbime. Gitmek istedim hatta sana söylemek istedim ama olmadı. Araya hep bir şeyler girdi fırsat bulamadım. Her şeye razıyım.

En son araya girmeye düşündü ve girdim.

Ben:
- Mirza lütfen sakin olur musun? Hepimizi korkutuyorsun. Bunun bir yolu olmalı.

- Sen de biliyordun değil mi Şirin? Sen de bana yalan söyledin! Sen de!!

Öfkeyle kükremişti. Geri geri adım atıyordum. Bağırması vücudumu ürpertmişti.

- Söyleyemedim Mirza. Hep anını bekledim olmadı. Ben de yakın zaman da öğrendim. Sen gelmeden 1- 2 hafta önce. Araya sorunlar girdi. Sana da hemen bunu açıklayamazdım.

- Nasıl Şirin nasıl söylemezsin? Ben nasıl anlamadım ben? Nasıl anlayabilirim ki karım bile arkamdan yalan söylüyor nasıl anlayabilirim?

Hazar'ın boğazını bırakıp bastıra bastıra söylediği cümlesini bitirip yanımızdan hızlıca ayrılmıştı.

- Siz üçünüz bir daha ama bir daha benim karşıma çıkmayın. Asla çıkmayın. Çıkanı mahvederim!!

Korkumdan ortada kalakalmıştım. Olan bana olmuştu. Benim ne suçum vardı ki? Nasıl söylememi bekliyordu ki? "Mirza kardeşin en yakın dostuna aşık olmuş." Diye nasıl söylerdim yüzüne yüzüne.

Korkum gitgide artarken sancı kendini hissetiriyordu. Hafif hafif olduğu için belli etmesem de en son gelen sancı şiddetliydi.
Ağzımdan öyle birdenbire inilti çıkmıştı.
Hazar ve Berfin hemen yanıma koşmuştu.

- Yenge. Yenge iyi misin?

- İyi-yim. Sakin.

- Hazar. Hazar arabayı hazırla hastaneye gidelim.

- Telaşa vermeyin ben iyiyim.

Sancı gitgide daha da artarken inlemelerim daha da artmıştı.

Hazar arabayı sürerken Berfin de yanımda oturuyordu. Hızlıca hemen hastaneye varmış. Bütün aileyi hastaneye toplamışlardı.

Beni de odaya almışlardı ve bebeğimi kontrol ediyorlardı.

- Bebeğiniz de korkulacak durum şuanlık yok. Ama olmaz anlamına da gelmiyor hanımefendi. Stresten, üzüntüden uzak durmanızı tavsiye ederim. Çünkü eğer uzak durulmazsa bebekte ciddi sorunlar yaratabilir. Geçmiş olsun toparlanmanız için birini çağırıyorum.

KUMAWhere stories live. Discover now