Kris'in ne olduğunu merak ediyorsunuz. Bu bölümde sorularınızın çoğuna yanıt vereceğim. Araya TaoRis koyacağım çünkü olmazsa olmaz.
Kyungsoo dışına mutlu gözükse dahi içinde bir yerlerde o fotoğrafın kaybolduğunu düşünüp düşünüp ağlamak istiyordu.
Flashback ~ (Kyungsoo'nun ağladığı zaman)
Kyungsoo aklına gelen şeyle kafeden hızla çıkıp eve gelmişti. İlk önce kendi odasında sonra Jongin'le beraber kaldığı odasını karıştırdı. Fotoğrafı hiçbir yerde bulamıyordu. Annesinden kalan tek anıydı. Annesini hiç tanımamış olsa dahi yetimhaneye verildiği zaman ufak ellerinin arasında birde resim vardı. Annesini o fotoğraftaki eşsiz bir kadın olarak tanımıştı. Ve şimdi o fotoğrafı arıyordu. Düşünmek istememişti ama acaba Kris ile kaldığı evde unutmuş olabilir miydi? Kyungsoo fotoğrafı bir daha bulamayacağım korkusuyla yatağın yanına çöküp ağlamaya başladı.
Flashback End
Sabah Jongin'le kahvaltı yaparken Kyungsoo'nun aklı fotoğraftaydı. Kendini üzgün hissediyordu. Jongin Kyungsoo'nun bir şeye üzgün olduğunu anlayıp ''Bebeğim , bir sorun mu var? Bana anlatabilirsin biliyorsun.'' dedi. Kyungsoo başını aşağı yukarı sallayıp konuşmaya başladı. ''Annemden kalan son fotoğrafı kaybettim Jongin. Onu sadece ufak bir fotoğrafla tanıdım ve sevdim ama şuan o fotoğrafı bulamıyorum!'' Kyungsoo Göz yaşlarını daha fazla tutamadı ve ağlamaya başladı. Jongin Kyungsoo'ya sarılıp ''En son nereye koyduğunu hatırlıyor musun? Eski evinde unutmuş olabilir misin?'' ''Tüm evi aradım ama bulamadım. Eski ev arkadaşım belkide o fotoğrafı çoktan çöpe attı. Bilmiyorum.'' ''Eski evine gitmekten bir zarar gelmez. Seninle geleceğim. O fotoğrafı bulacağız bebeğim.''
Jongin Kyungsoo'nun tarif ettiği eve geldi. Bir apartmandı. Apartmanın 4. katına geldiklerinde Kyungsoo korkakça kapıyı tıklattı. Kapıyı panda kılıklı bir çocuk açmıştı. ''Ş-şey ben Kris'e bakmıştım? o burada mı?'' ''O-oh bir saniye.'' Panda çocuk yanında Kris'le birlikte gelmişti. Kris Kyungsoo'yu görünce çok mutlu olmuştu. Kyungsoo'ya sıkıca sarıldı. Ona yaptıkları için pişmandı. Şimdi hayatının aşkını bulmuştu ve çok mutluydu.
Kyungsoo evden apar topar ayrıldığında yalnız kaldığını hissetmişti. Kris Jongin ve Kyungsoo'yu eve davet etti. Kyungsoo annesinin resmi için gelmiş olmalıydı. Kris evi tadilat ettirirken o fotoğrafı bulup saklamıştı. "Seni hangi rüzgar attı Kyungsoo?" Kyungsoo Kris'in samimi hareketlerine şaşırsa da normal davranmaya devam etti. "Annemin fotoğrafı... Galiba burada unuttum. Acaba bulmuş olabilir misin?" Kris samimice gülümsedi. "Gel sana fotoğrafı vereyim." Kyungsoo kalktığında Jongin'de onunla birlikte kalkmıştı. Kyungsoo 'her şey yolunda' gibisinden Jongin'in elini sıktı ve oturmasına neden oldu. Kris'in arkasından odaya girdi. Kris elindeki fotoğrafı Kyungsoo'ya verip "Uzun zaman oldu ha? Kyungsoo ben senden özür dilemek istiyorum. Hayvan herifin tekiyim, biliyorum. Sana eziyet ettim. Kötü davrandım hepsi için özür dilerim. Hatamı anlamam çok geç oldu. Sen benim tek arkadaşımsın. Lütfen özrümü kabul et." dedi.
Kyungsoo normalde Kris'ten nefret ederdi ama bu özür dileme ona çok içten gelmişti. Fotoğrafı alıp "Sorun değil dostum. Bu arada içerideki panda çocukta kim?" Kris onu affetmesine sevinmişti. "Sevgilim. Çabuk sevgili yapmışsın ha hemde esmer" Kris şakayla karışık Kyungsoo'nun omzuna vurdu. Beraber salona geçtiklerinde birbirine değişik bakışlar atan ikiliyle karşılaştılar. Kyungsoo saygı gereği eğilip Tao'ya selam verdi. "Merhaba ben Kyungsoo. Kris 'in arkadaşı." Tao'da aynı şekilde cevap verdi. "Merhaba Kyungsoo-shi bende Kris'in sevgilisi." dedi ve gülümsedi. Kyungsoo Jongin'nin koluna girip "Bu benim sevgilim hyung. Jongin. Jongin bu da Kris hyung." Tanışma faslı bittikten sonra. Kyungsoo ve Jongin ayrılması gerektiği için çıktılar. Kyungsoo kafeye geldiğinde uyuklayan bir Baconla karşılaştı. "Heyy Baekhyun. Baekhyun sana anlatmam gereken şeyler var. Ya uyansana!" Baekhyun kafasını masadan kaldırıp Kyungsoo'ya baktı. "Jongin bana evlenme teklifi etti Bacon!" Baekhyun'un attığı çığlıkla Kyungsoo kulaklarını kapatmak zorunda kalmıştı. Tüm olayları baştan sona kadar anlattıktan sonra Baekhyun gündemden ne kadar geride olduğunu fark etmişti.
Kyungsoo Baekhyun'dan özür dileyerek lavaboya koştu. Midesi bulanmıştı. Üşütmüşümdür diye düşünüp önemsemedi.
Eve geldiğinde koşarak lavaboya gitti. Bir günde iki defa fazlaydı. Kötü üşütmüştü herhalde. Jonginde Kyungsoo'nun arkasından gidip, Kyungsoo'nun sırtını sıvazladı. "İyi misin? Hastaneye gidelim istersen bebeğim?" "Hayır. İyiyim biraz üşüttüm galiba bir kaç güne geçer." dedi ve gülümsedi.
Kyungsoo bir kaç gündür durmadan kusuyordu. Yemek kokusundan tiksinmeye başlamıştı ve canı her an başka bir şey istiyordu. Jongin en sonunda Kyungsoo'yu hastaneye gitmek için ikna edebilmişti.
Hastaneye gittiklerinde Kyungsoo'ya bazı testler yapılmıştı. Doktor Jongin ve Kyungsoo'yu yanına çağırdı. "Sonuç ilginç ama artık bu tür ilişkiler çoğaldığı için normal olabiliyor. Do Kyungsoo hamilesiniz tebrik ederim." dedi ve gülümsedi. Kyungsoo ve Jongin başta tepkisiz kaldı ama bir müddet sonra ikisi de aynı anda "Baba olacağız."dedi. Doktorun yanından çıktıktan sonra Jongin nefes almadan konuşmaya başlamıştı. "Canın bir şey istiyor mu? Aç mısın? Acaba kız mı erkek mi? Baekhyun'la konuşalım bir müddet çalışma. İstersen annemlerin yanına taşınalım ha ne dersin?" Kyungsoo sevgilisinin bu aptal hallerine gülümsedi ve yolun ortasında durdu. Kyungsoo durunca Jongin'de durmuştu. "Sevgilim sakin olur musun?" dedi ve Jongin'in dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. Jongin Kyungsoo'yu kucağına alıp "Sen yorulmamalısın sevgilim"dedi.
Oooo yine ben asdfghjklkjk bu aralar çok sık bölüm atıyorum. İnşallah hikayemi beğeniyorsunuzdur. Bol bol yorum ve vote yapın sizi seviyorum tontişler :D
