1. Bölüm

6.6K 254 100
                                    

Tufan ve Minel'in hikayesi ile karşı karşıyasınız canım okurlar.. 

Sizi eğlendirecek, gülmekten gözünüzden yaş getirecek bir kitap olması dileğimi sunayım. Tufan kadar eğlenceli, Minel kadar güzel ve en az ikisi kadar da deli bir kitap olacağını belirteyim.

Kitaba başladığınız tarihi de buraya yazarsanız sevinirim.💕

Serinin belki de en çok sevilen adamının kitabına, buyurun başlayın.

Hissettiği soğukla gözlerini aralayan genç adam söylenerek oturur pozisyona gelip gözlerini ovaladı. "Ulan Kuzey! Bok vardı sürükledin bizi buraya." diyerek yanında uyuyor olması gereken ama şu an burada olmayan arkadaşına lanet okudu.

Dün öğlen saatlerinde eniştesi Ekin'den, Ekin'in kız kardeşi ve Ekin'in arkadaşı Giray'ın ilişkisini sakladıkları için kaçarken telefon gelmişti. Arayan da buraya gelmelerine neden olan Kuzey'di.

Futbolcu olan Kuzey'in buraya bir maç için gelmesi ve çocuğun tekinin oyununa gelerek testiyi kırması sonucu bütün bir ekip olarak buradaydılar. Testiyi kıran kişi, testiyi kim koyduysa o kişiyle evlenmek zorundaydı. Kuzey testiyi kırınca da haliyle kızın ailesi namus davası yüzünden onu bırakmamışlardı. "Tufan! Acil Trabzon'a gelin. Evleniyorum." diye telefonda bağırması üzerine Tufan da herkesi toplayıp buraya gelmişti.

Ama şu an Kuzey hariç herkes buradaydı. "Kim bilir nerede sürtüyor yine şerefsiz!" diye düşünerek sıcacık yorganın altından kalkıp odadan dışarı çıktı. Evin içinde çıt bile yoktu. Montunu asılı olan askılıktan aldıktan sonra yavaş adımlarla ahşap evden çıktı. Karadeniz'in temiz havasını soluduktan sonra bir yön belirleyerek o tarafa doğru ilerledi.

Bir süre soğukta yürüdükten sonra uzakta gördüğü çeşmeye ilerleyip elini yüzünü yıkamak için suyu açtığında pişman olmuştu. Zaten soğuk olan hava yüzünden iyice buz tutmuştu suratı. Ellerini ısıtmak için içine üflemeye başladığında gözüne ilişen şey ile kaşlarını çattı. "Dilek ağacı mı o?" diye düşünerek o tarafa yürümeye başladı. Derenin kenarına dikili olan ağacın tek bir yaprağı bile bulunmuyordu. Fakat her yeri sanki rengarenk yaprakla doluymuşçasına bez parçalarıyla doluydu.

Evden çıkıp dilek ağacının başına gelen genç kız öncs taşa oturup böyle bir ailede doğduğu için Allah'a isyan ettikten sonra, Kuzey denen o çocuğun başını bile isteye yaktığı için de af dilemişti. Fakat başka çaresi yoktu. Ya burada kalıp kendisine talip olmaya utanmayan yaşlı bunak ile evlenecekti, ki düşüncesi bile mide bulandırıcıydı, ya da böyle bir oyun oynayıp birisi ile zorla evlenip buralardan gidecekti. Ve tabi ki ikinci seçenek daha mantıklı geldiği için erkek kardeşi ve annesiyle birlikte bir oyun hazırlayıp testi koymuştu çatıya.

Erkek kardeşinin de ısrarı üzerine Kuzey'in şut çekerek testiyi kırmasıyla sonuç buralara kadar gelmişti. Genç adamın ailesi diye çağırdığı insanlar da babasını vazgeçirememişti kararından. Ya Kuzey denen dilinin kemiği olmayan o çocukla evlenecekti ya da babası onu yaşlı adama verecekti. Şimdi de birkaç saat sonra gerçekleşecek nikah ve sonrası için dilek dilemeye gelmişti.

Yanına yaklaşmakta olan genç adama döndü. Daha önce görmemiş olduğu genç adam, dağınık siyah saçları ve kehribar gözleri ile kendisine ve önündeki ağaca merakla bakıyordu.

Ağacın yanında fark ettiği kıvırcık sarı saçlı kızın yanına merakla ilerleyen Tufan, burada böyle güzel kız görmenin şaşkınlığını yaşıyordu. Genç kızın düşmanmış gibi çatık kaşlar ve sorgulayıcı mavili yeşilli gözleriyle kendisine bakmasıyla yanında durup ağacı işaret ederek "Ne yapıyorsun burada?" diye merakla sordu. Önündekinin dilek ağacı olduğumu biliyordu ama bu işlerin nasıl işlediğini bilmiyordu.

MECZUP -Pus Serisi 3-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin