🌼4🌼

870 81 28
                                    

[3.kişi]
{2 hafta sonra}

Sabahın ilk ışıkları yüzüne vururken uyanmıştı jaemin. Her zaman erken kalkan bir vücut yapısı olmuştu. Yatağından huzurla kalktığında elleriyle gözlerini ovuşturdu.jeno'nun hala uyuduğunu gördü. Ancak üstünde ki yorganı şuan yerdeydi ve rahatsız bir pozisyonda uyuyordu. Bir yerleri tutulabilirdi. Jaemin kıkırdadı ve jeno'nun daha rahat bir pozisyon alması için ona yardımcı oldu. Sonra da yerde ki yorganı güzelce üstüne örtüp jeno'nun saçlarını okşadı. Ve odadan dışarı çıktı. Tuvalete gidip bütün işlerini halletti ve aynada ki yansımasına baktı.

Kendisi bile kabul ediyordu yakışıklı olduğunu. Zira gücünden kaynaklı renk almış saçları her zaman onu ilgi çekici kılmıştı. Cana yakın kişiliği ve güzel gülümsemesiyle hangi varlık ondan nefret edebilirdi ki?...

" Bugün daha da yakışıklıdın jaemin-ah~"

Kendi kendine mırıldandığında tuvaletten çıktı ve hızlı adımlarla mutfağa ilerledi. Birkaç birşey hazırlamak için dolapları karıştırmaya başladı.

O sırada jeno ise yeni yeni uyanıyordu. Kolunun ağrısı tamamen geçmişti bu yüzdrn iyiydi. Sersemliğini üstünden atamadan yatağından kalktı ve paytak paytak adımlarla tuvaletin yolunu tuttu. İşlerini halledip uyanmak için yüzüne soğuk su çarptı ama pek bi işe yaramadı...Yüzünü kurulamadan tuvaletten çıktı. Mutfaktan gelen seslere foğru ilerlediğinde hala gözleri yarı kapalıydı. Birden ayak parmağını kapının köşesine vurmasıyla tısladı.

" Ahh!"

Jaemin doğradığı salatalıkları bırakıp kapıya doğru ilerlediğinde jeno ayağını tuymuş sekiyordu.

" İyi misin?"

Jeno kafasını zorla sallayıp gülümseyince jaemin kıkırdadı. Jeno da ayağını bırakıp düzgün bir hal aldığında jaemin elinden tutup onu mutfağa getirdi. Jeno ne olduğunu anlamaya çalışırken jaemin jeno'nun çenesinden tutup kendisine çevirdi ve eline aldığı temiz havluyla jeno'nun yüzünü nazikçe kurulamaya başladı. Jeno gözlerini kapatmış ve deli gibi atan kalbinin duyulmaması için tanrıya yalvardı. Jaemin işini bitirdiğinde jeno gözlerini açmış ve eliyle birkaç defa ovuşturmuştu.

" Ne yapıyorsun?"

Jaemin doğramaya devam ettiği salatalıklara bakarak jeno'yu cevapladı.

" Kahvaltı hazırlıyorum yakışıklı~"

" Bana sürekli yakışıklı mı diyeceksin? Benim bir ismim var."

" Bak yakışıklı, yaklaşık 2 haftadır burdasın ve bana ismini söyleme zahmetinde bile bulunmadın...sence ordan beyin okuyor gibi mi görünüyorum?!"

"Renjun'a söylerken duymuşsundur diye düşünüyordum jaemin-ah!"

Jaemin birden doğramayı durdurdu ve şok olmuş bir biçimde gözlerini jeno'nun gözlerine sabitledi.

" Renjun mu? Siz aynı yaşta mısınız?"

" Evet..."

" Lanet olsun sana hyung demek istemiyorum yakışıklı."

" Bu benim için sorun değil jaemin-ah, bana ismimle seslenebilirsin."

Magic Forest || Nomin Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang