Kahvaltıyı o kadar büyük bir keyifle yapıyordu ki Remus endişeyle sorana kadar James'ın yokluğunu fark bile etmemişti. Peter'i odaya yollayıp kontrol etmesini söyledikten sonra yemeğini yemeye devam etti.
"Pati, dün olan şeyi konuşacak mıyız?"
"Neyi?" Dedi ağzına büyük bir lokma kızarmış tavuk atarken.
"Öpücük olayını" Aylak bunu utanç ve sessizce söylemişti. Normalde buna gülecek olsa bile ağzındaki tavuğu hızla yuttu.
"Ne konuşmak istiyorsun? Bir anda olan bir şeydi sonuçta"
"Ah evet haklısın"
Bir süre sonra Remus tekrar bir şeyler demeye çalışırken James sonunda gelmiş ve masaya oturmuştu.
"Neredeydin Jamie" diye sordum
"Uyuyordum, sen kahvaltıda tavuk mu yiyorsun?"
Sirius elindeki but'a bakıp kafa salladı.
"Ne alaka , kahvaltıda tavuk mu yenir"
James iğrenir bir bakış atıp önüne bir tost çekti. Tostu yerken bir yandan Slytherin masasında oturan ve yemek yerken bile kitap okuyan severus'a kaydı gözleri.
Yağlı dediği saçların öyle olmadığını her zaman biliyordu ama güzel olduklarını ancak dün fark edebilmişti. Siyah gözler kendisine döndüğünde sanki hiç ona bakmamış gibi önünde dönüp tostundan bir ısırık aldı.
"Hey" sesiyle kendine gelip ona seslenen kıza baktı.
"Hey"
"Nasılsın?"
"İyiyim Lily, ya sen?" Normalde kızıl sadece hey dese bile havalara uçardı, ama şu an lily ile sevgili olmak istediği son şey bile değildi.
"İyiyim bende, cumartesi hogsmade'e gitmek ister misin?"
"Hayır, teşekkür ederim"
Lily şokla james' a bakıyordu. Hayır demesi seçenek bile değil gibi gelmişti kızıl kıza, lily için James kolay lokmaydı. Lily üzgünce veda edip masadan kalktı. James ise hâlâ Siyah gözleri düşünüyordu, onun üzerine bu kadar büyük bir etki bırakmasının normal olup olmadığını.
***
Remus yığınla kitabı masaya bıraktı. Hepsini Sirius'un anlamadığı bir kuralla masaya dizip çantasından koca bir tomar parşömen çıkarttı, herkese bir miktar dağıtıp memnunca gülümsedi.
"Harika, çoğumuz kağıt üstündeki sınavdan iyi aldık" bu noktada sertçe Peter'e bakıp 'çoğumuz' kısmını vurguladı, ardından konuşmaya devam etti. "Fakat uygulama üstünde ne olacak bilemeyiz,size gelme ihtimali olan tüm iksirleri çalışmanızı istiyorum, bu isteğimi yerine getirmeyecek olan varsa şimdiden ölmeyi göze almış demektir!"
Sirius,Remus'un bu katı hallerini çok çekici buluyordu ama kendi üzerine olunca korkmuyor değildi. Peter uflayarak parşömen'i önüne çekti. Durgun olan James bile kağıdı önüne çekti, Sirius ise çoğunluğa ayak uygurarak çalışmaya başladı.
Herkes ypacağı bir iksiri kendisi seçiyordu ve Sirius bu seçim hakkını daha önce yaptığı ve başarılı olduğunu bir iksir ile kullanacaktı, zor bir iksirdi ama daha önce yaptığı için kendine güveni tamdı. Parşömeni tamamen önüne çekti ve yapım aşamalarını yazmaya başladı.
Amortentia
2 tane büzüşmüş incir, 3 tutam kırmızı neuristia yaprağı tozu, 4 tane yapışkan sekiz etçil yonca, 2 damla neşelendirme iksiri ve ince ince kesilmiş 8 parça sertunio sapı.
İtina ile yapılıp uzun süre kısık ateşte kaynamalıdır. (tavsiye süre 3 gecedir, kaynama miktarı etkisini belirler.)
Sirius yazdığı şeye memnunca baktı, profösör'ün vereceği iksiri yapamayacak olsa da bunu yapacağından emindi.
"Aylak sen ne yapacaksın?"
"Veritaserum"
Sirius boş gözlerle Remus'a bakınca Remus bu iksiri unuttuğunu anlayıp ciddiyetle Sirius'a yaklaştı.
"Veritaserum ayrıca doğruluk iksiri ve doğruluk sıvısı olarak da bilinir, yalnızca üç damlası herhangi bir kişiyi bir sorunun doğru cevabını söyletmeye yarayan iksirdir"
Sirius gülümsedi, Remus'un zekası onu her zaman etkiliyordu.
****
Sirius çok aşık ama farkında değil, Remus iksir bildiği için deha olduğunu düşünüyor falan. Ksmzjsmxjd
Neyse bir sonraki bölüm inş kaos yapacam
Yorum istiyorum lütfen 👉👈♥️
Kelime: 630
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we are just friends/wolfstar
Fanfiction||TAMAMLANDI|| Mösyöler; aylak, patiayak, kılkuyruk, çatalak ve yazar sude sunar: wolfstar hikayesi
