› gece gezmesi

65.8K 4.1K 2.6K
                                    

"Oyy ulan her yerim sızım sızım sızlıyor hâlâ."

Melih'in cümlesine hiçbir cevap vermeden bedenimi yatağa attım. Tüm kaslarım ağrıyordu, öyle ki kolumu kaldıracak gücü bile bulamıyordum kendime. Antrenman adı altında işkenceden kurtulduktan sonra bizim eve gelmiştik direkt. Melih "Annemi zor ikna ettim zaten, bir de bu hâlimi görürse kesin çıkartır beni takımdan." deyip peşine takılmıştı.

O manyak antrenör resmen ağzımıza sıçmıştı. İlk önce iki yüz şınav, ardından iki yüz mekik çektirmişti. Yetmemiş on beş tur koşturmuş, o da yetmemiş şut çalıştırmıştı. Bittiğinde soğuma hareketleri yapacak enerjimiz bile olmasa da iki gün sonra ağrımızı çekemeyeceğini söyleyip onları da yaptırmıştı. Kısacası hepimiz kelimenin tam anlamıyla bitmiştik. Duş bile almadan yatağa yatmıştım ki bu, benim için bir ilkti.

Melih'i umursamadan kendimi uykuya bıraktım. Daha önce bizde defalarca kaldığı için o da hiç soru sormadan yandaki koltuğa yattı.

Saatler sonra gözümü açtığımda hava kararmaya yüz tutmuştu. On saatten fazla uyumanın verdiği baş ağrısıyla yüzümü buruşturup yatakta doğruldum. Melih hâlâ uyuyordu. Gözlerimi ovuşturup paytak adımlarla banyoya doğru ilerledim. Kaslarımın rahatlaması ve üstündeki kurumuş terden arınmak için sıcak bir duş aldım. Duştan çıktığımda çok daha iyi hissediyordum. Kaslarım hâlâ ağrıyordu ama daha iyiydi.

Hemen bir eşofman ve tişört giyip Melih'e dokunmadan odadan çıktım. Annem evde yoktu, işte oluyordu bu saatlerde. Acilde çalışıyordu ve akşamları hastanede oluyordu hep. Çoğu zaman nöbete de kalıyordu. Bu yüzden onu çok fazla görmüyordum fakat aramız gayet iyiydi.

Ocağa su koyup beklemeye başladım. Bu sırada çalan bir telefon melodisi duyunca gerisin geri odaya dönüp Melih'in çalışma masasının üstünde kalmış telefonunu elime lazım. Sinem teyze'nin ismini duyduğumda meraklanmasın diye açtım daha fazla bekletmeden.

"Alo?"

"Alo, Sinem teyze ben Atlas. Melih uyuyor, acil bir şey mi vardı?"

"Ah tamam evladım, bugün de sizde mi kalacak diye sormak için aradım."

Bir an Melih'in derin uykusuna göz gezdirip "Evet, bizde kalacak." dedim. Biraz daha konuşup telefonu kapattık. Gidip ateşteki suyla kahve yaptım ve televizyonun karşısına çöktüm.

Boş boş kanallarda dolandığım birkaç saatin sonunda salona Melih girince "Sonunda amına koyayım, kış uykusuna mı yattın?" diye laf çaktım. Bana 'he he' der gibi bir hareket yapıp yanıma attı kendini. Hemen ardından "Annem aradı mı?" dedi.

Başımla onaylayıp "Bu gece de burada kalacağını söyledim." dedim. Anında gözleri parıldadı ve "Lan o zaman hâlâ oturuyor musun? Kalk dışarı çıkalım!" dedi heyecanla. Normalde olsa bunu ben derdim ama bu sefer cidden enerjim yoktu. Bu yüzden "Melih abicim hiç mi enerjin bitmiyor senin ya? Otur bir götünün üstüne zararı yok valla bak." dedim bıkkınca.

Göz devirip "Diyene bak hele, kendisi her gün dışarıda olmasa inanacağım. Kalk işte ayda yılda bir gece beraberiz eğlenelim." dedi. Sinem teyzenin katı birisi olduğunu biliyordum, her gün dışarıda kalmasına izin vermiyordu Melih'in. O da böyle fırsatları yakalayınca değerlendirmek istiyordu, bu yüzden inanılmaz yorgun olmama rağmen hevesini kırmamak için kabul ettim.

Odaya girdiğimizde "Nereye gideceğiz?" dedim aynı anda kıyafet bakarak. "Kulübe gideriz nereye gideceğiz?" dedi, başımla onaylayıp ikimize de birer tişört çıkarttım. Kendim siyah tişörtü giyerken o da açık mavi tişörtü geçirmişti üstüne. Bedeni benden büyük olduğu için dar gelmişti biraz ama umursamadan odadan çıktı. Onun çıkmasıyla altındaki eşofmanı çıkartıp siyah bir pantolon giydim.

Antrenör [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin