Başrol Beomgyu

1.3K 128 124
                                    

Sınavlar ertelenince keyiflendim yb atayım dedim

Iyi okumalaar~

"Soobin Hyuuung çilekli de alsak mı? "

"Tabii, istediğinden al. Bugün hepsi benden."

Kai tatlı bir şekilde sırıtarak ona bakarken Soobin sevimlilik komasına gireceğini düşündü. Dondurmalarını alıp biraz yürüdükten sonra sahil kenarına geldiler ve gördükleri ilk banka oturdular.

"Dondurma için teşekkürler Hyung."

Soobin hafif bozulmuş bir şekilde ona baktı. "Bana hyung demene gerek yok, aramızda sadece 1 yaş var. Sen öyle dedikçe kendimi yaşlı hissediyorum."

"Tamam hyu- Soobin. Oh, böyle diyince bir farklı hissettim."

Soobin başını yana eğip gözlerinin içine bakarak gülümsedi. "Öyle mi?"

Kai pek oralı olmadı. "Hı hı. İlk hangi dondurmayı yemek istersin?" Sorusunu yöneltirken başını da ona doğru çevirdiğinde yüzlerinin birbirine çok yakın olduğunu yeni fark edebilmişti. Göz bebekleri istemsizce büyüdü.

"Bekle.. bu dizilerdeki o hep izlediğimiz romantik sahneler gibi oldu. " Soobin kendi dediğine gülüp Kai'nin ona uzatmak istediği dondurmayı aldığında Kai de gergince güldü ve önüne dönüp yanaklarının kızarmamış olması için içinden dua etmeye başladı.

"Hey, şu etkinlikteki karşı takımdaki kişi arkadaşın mı?"

Kai biraz düşündükten sonra Soobin'in Taehyun'u kast ettiğini anladı ve kafa salladı. "Evet, onunla aynı sınıftayız. Adı Taehyun, en yakın arkadaşım olur."

Soobin içten içe Taehyun'u biraz kıskanmış olsa da bunu belli edecek değildi."Onunla barıştığınız için senin adına mutlu oldum." 

Kai gülümsedi. "Başta bu etkinliğe beni dahil ettiği için Yeonjun'a çok sövdüm ama şimdi iyi ki varım diyorum."

"Cidden mi? Ben hâlâ Yeonjun'a içimden sövmeye devam ediyorum. Hele tüm kağıt işlerini üzerime yığıp arkadaşları ile takılmaya gittiği günden sonra..."

"Demek o yüzden 2 gündür senden kaçıyordu.."

"Bekle, onu gördün mü? Tanrım, Kai gelip ilk bana söylemeliydin! Onu bi elime geçireyim, eşek sudan gelinceye kadar döveceğim."

"Hımm, sanmıyorum. Ona ne kadar kızsan da sanki merhametli kısmın daha ağır basıyormuş gibi geldi bana."

Soobin şaşırdı. "Bunu da nerden çıkardın? "

Kai omuz silkip güldü "bu üzerine ilk görev yıkışı değil sonuçta, son olacağını da pek sanmıyorum. "

Soobin derin bir nefes verip başını olumsuzca iki yana salladı. "Off, bu Yeon çocukluğumdan beri başıma dert.."

Ikili dondurmalarını yerken bir süre sessizleşip denizi izlediler.

"Hey, neden artık bu etkinlikte olduğundan dolayı kızgın değilsin? "

"Çünkü bu etkinlikte olmasam seninle tanışamayacaktım. "

Birbirleri ile göz göze geldiklerinde gülümsediler.

***

Yeonjun ve Beomgyu kafeden çıktıktan sonra oyun salonuna gitmiş birkaç saat boyunca hem oyun oynamış hem de birbirlerini tanımak adına sohbet etmişlerdi.

Beomgyu Yeonjun'un yaptığı bir espriye kahkaha atarken Yeonjun saati kontrol etmek için telefonunu çıkarmış ve bir anda yüzündeki tüm gülümseme solmuştu.

"Hass...-"

Beomgyu kaşlarını çatarak Yeonjun'a baktı. "Hey, bir sorun mu var?"

Yeonjun gelen ekranı ona çevirdiğinde Beomgyu hiçbir şey anlamayarak ekrandaki mesajları okudu.

Wooyoung: Yeonjun artık kapıyı açabilirsin
(16:14)

Neden aramalarıma cevap vermiyorsun
(16:17)

Yeonjun telefonunu sessize falan mı aldın yoksa
(16:20)

Sikeyim.. şarjım bitmek üzere

Hemen gel ve aç şu siktiğimin kapısını
(16:24)

Yeonjun çantasını alıp ayaklanmış koşmaya başlarken Beom da alelacele kalkan çocuğun peşinden ona yetişmeye çalışıyordu. "Yeonjun anlamadım, ne kapısından bahsediyor?"

Peşinden koşturan çocuğu nefes nefese cevapladı "Sonra anlatırım. Söylesene okul saat kaçta kapanıyordu? "

"B..bugün bazı kulüpler vardı, s-sanırım saat yedi buçukta."

Yeonjun koşarken telefonuna baktı. "24 dakikamız var, haydi biraz daha hızlı ol." Arkasını dönüp onun biraz gerisinde kalan Beom'un elini kavradı ve koşma hızlarını artırdı. Beomgyu'yu neden peşinden koşturduğunu şu anda düşünemeyecek kadar acele ediyordu. Bunu daha sonra düşünüp kendisine sövebilirdi.

Beomgyu, Yeonjun birden elini tuttuğunda şaşırmış, ona ayak uydurmak için hızlanmaya çalışıyordu. Onunla el ele koşmanın neden yanaklarını kızarttığı hakkında hiçbir fikri yoktu ancak kendisini şu anda bir bl(boys love) mangasında başrol karakter gibi hissediyordu.

Pekâlâ.. böyle hissetmese daha iyi olacaktı.

______

Son sahneyi yazarkenki ruh halim:

Son sahneyi yazarkenki ruh halim:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmadan gitmeyin pls merak ediyorumm :')

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmadan gitmeyin pls merak ediyorumm :')

FESTİVAL | YeongyuWhere stories live. Discover now