dör4üncü bölüm

2.3K 56 19
                                    

Karnımdaki ağrı ile başa çıkmaya uğraş verirken bir yandanda Ruggero'nun artık şu lanet hapı getirmesi için yalvarıyordum. Odadan hap bulmak için yirmi dakika önce çıkmıştı ve hâlâ ortalarda olmaması canımı sıkmaya başlamıştı. Ağrıdan dolayı sızlanırken odanın kapısı açıldı ve içeri Ruggero girdi. Eline baktığımda hap yoktu fakat sıcak su torbası vardı. "Üzgünüm bebeğim, hap bulamadım." deyip hızlıca yanıma geldi ve sıcak su torbasını karnıma koydu. Sonra ayakkabılarını çıkarıp benimle birlikte yatağa uzandı ve elini sıcak su torbasından çekmeden yanağıma dudaklarını uzun süre bastırdı. "Asıl ben özür dilerim Rugge, şu anda balayındayız ama ben sana rahat bir nefes aldırtmadım bir türlü." dediğimde ise birden karın ağrım yeniden bastırdı ve inledim. Ruggero'da eliyle yüzüme düşen saçı itti. "Deme öyle bebeğim, sağlığın daha önemli sonuçta. Geçti mi biraz ağrın?" deyip elini karnımın üstündeki sıcak su torbasının üzerine koydu. Bu biraz iyi gelmişti. Başımı yukarı aşağı sallayınca gülümsedi ve bu seferde doğrulup dudaklarıma bir buse bıraktı. "Ben ağrını geçirecek şeyi biliyorum." dedikten sonra sıcak su torbasını aldı ve kenara koydu. Sonra bana bakıp sırıtmasıyla pijamamın üst kısmını biraz yukarı kaldırdı ve karnımı öpmeye başladı. Gülümsedim ve o da öpücüklerine devam etti.

Bir süre sonra artık uykum gelmiş ve ağrım geçmişti. Ruggero durdu ve başını karnıma koydu. Bunu yapınca kendimi hep garip hissediyordum fakat o bunu yapmayı çok seviyordu. "Ağrım geçti sevgilim, yorulduysan uyuyabiliriz." dememle çenesini karnıma yerleştirdi ve karnımı okşadı. "Uyumak istemiyorum ben." dedi. Kaşlarımı çattım ve alt dudağımın ucunu hafifçe kıvırdım. Neden böyle dediğini anlamamıştım, Ruggero normalde uykusuna çok düşkündü. "Ne yapalım?" deyince karnıma son bir öpücük bıraktı ve eliyle karnımı okşarken eli aşağılara doğru kaymaya başladı. Niyetini anlayınca kasıldım ve yutkundum.

Eli aşağılara kayarken pijamamın alt kısmını çekiştirmeye başlamıştı. Çekerken bir yandanda açılan yerleri öpüyor ve dudaklarını sürtüyordu. Pijamamı karnımın biraz aşağısına kadar çekince durdu ve bu defa emmeye başladı. Ağzımdan küçük küçük inlemeler dökülürken bir anlık geri çekildi ve tişörtünü çıkarttı. Sonra benim pijamamın alt kısmını çıkarttı ve önce benim üstüme çıkıp komidinin üstünde çalan müziğin sesini biraz arttırdı. Bu müziği ikimizde çok seviyorduk.

Daha sonra beni alıp kucağına sırtım ona dönecekken şekilde oturttu. Altıma iç çamaşırı giymemiştim ve bunun onun işine geleceğini biliyordum. Bir yandan boynumdan öpüp yalıyor, diğer yandan kadınlığımı yavaşça okşuyordu ve böylece benim zevkten hareket edemememi sağlıyordu. O hızını arttırdıkça daha da inliyordum. Boynumu emerek pijamamın üstünüde çıkarttıktan sonra üstüme çıkıp üstümde yer edindi. Dudaklarını dudaklarıma hafifçe bastırırken pantolonunuda çıkarttı ve ardından iç çamaşırını.

Dudaklarımdan ayrıldı ve boynumdan aşağılara doğru dilini gezdirdi. Bunu daha öncede yapmamıza rağmen şarkıdan dolayı olmalı ki daha tutkulu olduğumuzu hissediyordum. Belki de sadece her geçen dakika birbirimize daha da bağlandığımız içindi, bilmiyordum.

Kasıklarımda dilini ve dudaklarını hissetmemle başımı geriye attım ve çarşafı sımsıkı tuttum. Aşağılara doğru devam ettikçe başını daha da bastırıyordu ve bende karnımı kaldırıp ona yardımcı oluyordum. Başını kadınlığımdan kaldırıp yeniden karnıma doğru hareketlendi ve üstüme çıkmaya başladı. Vücudumun her yerine iz bırakmaya yemin etmiş gibi dudaklarını ve dilini tüm vücudumda hissediyordum. Birden dudaklarımdaki baskıyla dudaklarıma ulaştığını anladım ve bu tutkulu öpüşmenin karşılığını vermeye başladım. Dillerimiz araya girmeye başladığında bana sürtünmeyi bıraktı ve içime girmeye başladı. Elini yatakta iki yana açtığım kollarıma sürterek ellerimizi kavuşturdu ve sıktı. İçime bir anda girmeyi sevmediğini biliyordum ve sabrediyordum, zaten benim için böylesi daha iyiydi. İçime kendisini ittikçe inlemelerimiz artıyor ve birbirine karışıyordu.

Anlaşılan balayımız gerçekten yorucu geçecekti.

°•♡•°

günün sorusu: yok

-Tekin

Ruggarol Müstehcen SahnelerWhere stories live. Discover now